AMİDA HABER - Sonbahar mevsiminin gelmesiyle asırlardır geleneksel yöntemlerle hazırlanan ve “şifa kaynağı” olarak nitelendirilen üzüm pekmezinin sofraya uzanan zahmetli yolculuğu başladı.
Diyarbakır ve Mardin başta olmak üzere bölge illerinde bağ sahipleri ‘mehsere’ ismini verdikleri ocaklarında pekmez yapımına sabahın erken saatlerinde başlıyor.
Gaziantep'in verimli topraklarında yakıcı güneşin tatlandırdığı üzümler, asırlardır geleneksel yöntem kullanılarak pekmez haline getiriliyor. Gaziantep'in köylerinde çiftçiler tarafından yetiştirilen üzümün pekmeze dönüştürülmesi için yoğun mesai harcanırken, ‘mahsere’ olarak adlandırılan ocaklar çoğu gün 24 saat yanıyor.
Güneş doğmadan önce üzüm bağlarının yolunu tutan çiftçiler, yıl boyunca bin bir zahmetle her türlü bakımlarını yaptıkları üzümleri toplayarak traktörlere yüklüyor. Bağbozumu döneminin başlamasıyla üzümler, bağlardan büyük bir zahmetle toplanarak daha sonra köy meydanlarına getiriliyor.
Şire ürünlerinin büyük bir bölümünün karşılandığı Gaziantep'te çiftçilik yapan vatandaşlar, sonbahar mevsimi ile birlikte yıl boyunca özverili bir bakımının ardından topladıkları üzümleri pekmez yapmak için dev kazanları kurarak zahmetli ve telaşlı bir çalışma içerisine giriyorlar.
Bağbozumu döneminde çiftçilerin pekmez ve diğer şire ürünleri hazırlama mesaileri yaklaşık bir ay sürüyor.
Pekmezin litresi 250 TL'den satılıyor.