Cizre'de yüzyıllardır yaz aylarının son dönemlerinde yapılan buğday haşlama "
Dani" bu yıl da kazanlarda kaynatılarak halka dağıtıldı.
Dani yapılırken önce buğday daneleri iyice yıkanıyor. Yıkanan buğdaylar, büyük kazanlarda kaynatılıyor. Kazanların başından hiç ayrılmadan sürekli kepçelerle karıştırılır. Yenebilecek kıvama gelmiş, haşlanmış buğdaya Dani deniyor. Yenebilecek duruma gelecek kadar kaynatılan buğday daha sonra damlara kurutulmak için seriliyor. 2 gün güneş altında buğdaylar kurutulduktan sonra dönem içerisinde ihtiyaca göre değirmene götürülerek bulgur yapılıyor.Dağkapı muhtarı Cahfer Ebret tarafından Hz. Nuh Camisinin önünde kurulan kazanlarda yüzlerce kilo buğday haşlandı. Kazan başında ve Cuma namazı sonrası Hz. Nuh Camisi avlusunda kaynatılmış buğdaylar halka dağıtıldı. Bazı vatandaşlar da evlerden getirdikleri kap ve tabaklarını "Dani" ile doldurdu.
"Bu ve benzeri geleneklerimiz kaybolmasın diye etkinliklerimizi yapmaya devam edeceğiz"
Gelenekleri yaşatma için bu etkinliği yaptıklarını belirten Muhtar Cahfer Ebret, "Eski geleneklerimizden kalma buğday kaynatma yani Dani yaptık. Geleneklerimizi yaşatmak için böyle bir etkinlik yaptık. Kaynattığımız buğdayları Cuma namazı sonrası dağıtacağız. Halkımıza bu geleneği hatırlatmak istedik. Bu ve benzeri geleneklerimiz kaybolmasın diye etkinliklerimizi yapmaya devam edeceğiz. Uzun zamandır yapılmıyordu. Bölgemizin yöresel güzel bir yemeğidir." ifadelerini kullandı.
"Geleneğin yaşatılması vatandaşları mutlu etti"
Çocukken Dani'den yediğini belirten Edip Ataç, "Cizre'mizin gelenek örf ve adetlerinden bir tanesi de buğday haşlamasından yapılan Dani'dir. Dani almaya gelen vatandaşlar, çocukluklarına döndüklerini söyleyerek duygulandıklarını söyledi. Cizre'de yüzyıllardan beridir yapılan bir gelenektir. Bu son dönemlerde teknolojinin gelişmesi ile evlerde buğday kaynatma yapılmıyordu. Şimdi tekrardan yaşatılması için bu geleneği yapıyorlar. Bulgur, meyre, içli köfte bulguru gibi yemeklerde kullanmak için bu yapılıyordu. Çocuklara da bu buğday haşlamasından da ikram edilirdi. Biz de çocukken bunları alır yerdik. Yani bunun yapılmasına sevindik." dedi.
"Burada komşuluk, paylaşım ve yardımlaşma duyguları önemli bir yere sahiptir"
Bu geleneğin temelinde paylaşma duygusu olduğunu aktaran Abdulaziz Bilge, "Cizre'mizde asırlardır gelenek haline gelen Dani yapımını tekrar canlandırdık. Dağ kapı mahallesi muhtarı Cafer Ebret Bey'e teşekkür ederiz. Böyle asırlık bir geleneği tekrar gün yüzüne çıkardı yeniden gündeme getirdi bizi çocukluğumuza götürdü. Gelenlerin hepsi de eski günlerine geri döndüklerini ifade ediyor. Burada komşuluk, paylaşım ve yardımlaşma duyguları önemli bir yere sahiptir. Bu geleneği ve bu paylaşımcı ruhu canlandırma ve hissetme adına muhtarımıza teşekkür ediyorum. Bizim burada diğer yerlerden farklı olmasının özelliği, içine ceviz eklenmesidir. Bizim önemli farkımız da budur. Cizre, Hazret-i Nuh Aleyhisselam'ın şehri olduğu için pek çok eski yemekler Hz. Nuh Aleyhisselam'dan günümüze geliyor. Tufandan sonra kurulan ilk yer olduğundan dolayı bu tarz yemeklerin günümüze kadar geldiğini ifade etmektedirler. Asırlara dayanan geleneksel bir yapının tekrar gün yüzüne çıkması bizi çok heyecanlandırdı." diye belirtti.
"Çocukken mahallede herkes elinde tabaklarıyla böyle kazan başına gelirdi"
Hacı Kemal Tanış, "Çocukken mahallede herkes elinde tabaklarıyla böyle kazan başına gelirdi. Annesi, babası, kendisi için Dani isterlerdi. Üzerine ceviz, incir eklerlerdi o şekilde yerdi. Çocuklar bu şekilde sevinirdi. Hatta bunun için şarkılarda özel çıkarılmıştı. Mahalle sakinlerinin hepsi bu Dani'den yerdi. Allah bereketini verirdi." şeklinde konuştu.
"Bölgede bu kadar kazan kaynatanlar hali yerinde olanlardı"
Dani'nin meşhur bir yemek olduğunu söyleyen Aziz Serim, "Eskiden zengin ailelerin pişirdiği bir yemekti. Bölgede bu kadar kazan kaynatanlar hali yerinde olanlardı. Piştikten sonra komşulara ve akrabalara dağıtılırdı. Eski dönemlerde bu kadar bolluk yoktu o yüzden seviliyordu. Yılda bir kez yapıldığı için çocukların da ilgisini çekiyordu. Yapıldığında tüm Cizre'nin haberi olurdu." dedi.