Ayakkabı fiyatları arttı, vatandaş tamire yöneldi!

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 72 yaşındaki Mehmet Emin İpek, 10 metrekarelik dükkânında 63 yıldır yaptığı ayakkabı tamirciliği mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor. Özellikle son zamanlarda hayat pahalılığının artmasıyla birlikte vatandaşın yeni ayakkabı almak yerine tamire yöneldiğini kaydeden İpek, “Eski Ayakkabılar ucuzdu, şimdi ki ayakkabılar ise maalesef pahalı. Biz imalat yapıyoruz bizde 800 ama insanlar mağazalarda 1500 liraya alıyorlar. Fiyatlar böyle olunca insanlar tamirata yönelmek zorunda kalıyor” d

Berivan Kılıç / Hamza Özçelik

Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde 5. Harem-i Şerif olarak kabul edilen tarihi Ulu Cami'nin batı girişindeki sokakta 10 metrekarelik dükkânında, 8 yaşından beri ayakkabı tamirciliği yapan 71 yaşındaki Mehmet Emin İpek, yıllardır yaptığı mesleği halan çok sevdiğini anlattı. Mahalleliler tarafından Emin abê olarak bilinen Mehmet Emin İpek, bu kadar sevilmesinin nedenini güler yüzlü olması, hoş görülü olması ve işini en iyi şekilde yaptığından dolayı mahalleliler tarafından sevildiğini belirtti.  Hem yaptığı işten hem de mahallede bulunan sokak hayvanlarına yaptığı yardımlardan dolayı herkesin takdirini toplayan emektar Emim İpek, sokakta geçen vatandaşlar kendisine selam vermeden geçmiyor.

‘İŞİMİ SEVEREK YAPIYORUM’

Henüz 7 yaşında berber çırağıyken hastalanmasından dolayı ustası berbere yeni çırak aldığı için, 8 yaşında komşu olan kunduracının yanında çırak olarak başlayan ve 63 yıldır devan eden çalışma hayatını şöyle açıklıyor:

”63 yıldır bu işteyim, bay bayan her türlü ayakkabı tamir ediyorum. Sevenlerim ve müşterilerim çok benim. İşimi severek yapıyorum, güler yüzlüyüm, ahlakım güzel. Bazı müşterilerim evlerinin altında ayakkabı tamircisi olmasına rağmen orada değil minibüse binip gelip benim yanımda yaptırıp gidiyor. İnsan yaptığı işi severek yaparsa karşısında ki insanları mutlu edip ve onlara mahcup olmuyor. 1960 yılından beri kunduracıyım. Bu mesleği severek yapıyorum. 7 yaşındayken berberde çıraktım. Eskiden berberler çok yoktu, sayılı berberler vardı. Bende berberin yanında çalışırken bir bayram günü çok hastalandım ve bir süre berbere gidemedim. İyileşip gittiğimde ise berber ustam yerime çırak almıştı. Çalıştığım berberin karşısında kunduracı vardı. Ben oradan çıkınca benim ustama Emini bana ver benim yanımda çırak olarak çalışsın dedi. Ben de çırak olarak başladım. Kalfalığa daha sonrada da ustalığa yükseldim.”

“KÜÇÜK ÇIRAKKEN KALFALARA EĞİTİM VERİYORDUM”

Küçük çırakken kalfalara eğitim verdiğini kaydeden İpek, “Diyarbakır’a ilk dikiş makinesi geldi. O zamanlar bir el dikişi vardı bir de çivili ayakkabı yapanlar vardı. Biz el dikişi işi yapıyorduk. Çivili ayakkabı yapan usta dikiş makinası almıştı. Ustanın yanında el dikişi yapmayı bilen olmadığı için beni ustamdan istediler. Emini ver bize, Emin bizim kalfalara ayakkabı açmayı öğretsin dediler. Ustam o zamanlar bana haftada 50 lira veriyordu. Ustam onlarında bu parayı bana vermelerini istedi, onlar da kabul ettiler. 50 lira o zamanlar çok büyük bir paraydı. Gittim ben makinenin olduğu dükkâna, bütün kalfalar büyük ben küçüğüm çırağım, büyük kalfalara ayakkabı açmayı öğretiyorum. Ben de onların yanında zamanla eksiklerimi yamaladım ve ayakkabı ile ilgili bilmediğim her şeyi öğrendim. Atölyede ayakkabı imalatına başladım” dedi.

‘DÜKKAN AÇMAYA KARAR VERDİĞİNDE USTASININ KARŞI ÇIKTI’

Dükkan açmaya karar verdiğinde ustasının karşı çıktığını söyleyen Emin” Bir gün dükkân açmaya karar verdim. Gidip bunu ustama söyledim oda olmaz deyip kabul etmedi. Ben dükkân açmaya karar vermiştim ve dükkânı açtım. İlk başlarda imalata başladım. İşler güzel gidiyordu. Ustalar bana iş getirmeye başladı toptan ayakkabı onlara sattım. Bir gün dükkâna giderken yolda eski ustamla karşılaştım. Bana geri gel dedi bende usta ben dükkân açtım artık kalfa değil usta oldum. Senin bana yardımcı olman gerekirken sen bana karşı çıkıyorsun dedim. Sen benim işlerimi kırıyorsun bide ben sana yardımcı mı olacağım dedi.  Askere gidip geldikten sonra işler istediğim gibi gitmedi bende imalattan tekrar tamirata döndük. Şimdi ise hem tamirat hem de imalat yapıp geçimi öyle sağlıyorum.  63 yıldır işteyim, bay bayan her türlü ayakkabı tamir ediyorum. Sevenlerim ve müşterilerim çok benim. İşimi severek yapıyorum, güler yüzlüyüm, ahlakım güzel. Bazı müşterilerim evlerinin altında ayakkabı tamircisi olmasına rağmen orada değil minibüse binip gelip benim yanımda yaptırıp gidiyor. İnsan yaptığı işi severek yaparsa karşısında ki insanları mutlu edip ve onlara mahcup olmuyor” diye konuştu.

‘AYAKKABI FİYATLARI ÇOK PAHALI’

Fiyatlar yüksek olduğu için insanların artık almaktan çok tamir yapmaya yöneldiğini belirten Mehmet Emin İpek şunları kaydetti;

“Eski Ayakkabılar ucuzdu, şimdi ki ayakkabılar ise maalesef pahalı. Biz imalat yapıyoruz bizde 800 ama insanlar mağazalarda 1500 liraya alıyorlar. Fiyatlar böyle olunca insanlar tamirata yönelmek zorunda kalıyor. Hem imalatta hem de tamiratta yetiştirdiğim çıraklar var. Şimdi hepsi birer usta ve dükkânlarının başındalar.”

‘MESLEĞİMİ SEVEREK YAPIYORUM’

Emekli olmasına rağmen hem geçinemediği için hem de mesleğini hala çok sevdiğinden dolayı bırakamadığını hala devam ettiğini söyleyen İpek, “Ben emekliyim, Hala bu mesleğe devam etmemin iki nedeni var. Birincisi son zamanlar da ekonomi biraz sıkıntılı ve bizde geçim konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. İkinci nedeni ise bu mesleği hala çok seviyorum ve sevdiğim içinde bırakamıyorum” diye ifade etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri