AMİDA HABER - Türkiye’de Mart ayında yapılan yerel seçimlerde Diyarbakır’daki oyların yüzde 65’ini alan DEM Parti, belediye yönetimini kayyımdan devraldı. Eş Başkanlar Serra Bucak ile Doğan Hatun, 8 yıldır kayyımın oturduğu koltuğa oturdu ve Diyarbakır için kolları sıvadı. Her basın toplantısında enkaz devraldıklarını belirten Serra Bucak ile belediye binasında buluştuk ve 8 yıllık enkazın ne kadarını temizlediklerini, önümüzdeki 5 yıl ne yapacaklarını sorduk.
8 aydır göreve başladınız. Kayyımdan devralınan bir belediyeye seçimle geldiniz. Personel ve diğer paydaşlarla çalışma barışı sağlandı mı, çalışma sisteminizi oturtabildiniz mi?
Çalışma barışı sistematiği kısmen sağlandı. Hizmet alanlarımızda bizim partimizin yerel yönetimler anlayışına uygun çalışmaları ön plana çıkarabileceğimiz bir sistemimiz de oturdu. Sekiz ayda kentin birikmiş sorunlarının çözümüne dair yol haritamız da açığa çıktı. Güçlendirmek istediğimiz alanlara dair de bir sistemimiz oluştu. Çalışma barışı her geçen gün daha iyi oluyor. Eş başkanlar ve yönetimde herhangi bir değişim olmayacağı inancı geliştikçe çalışanlarda çalışma barışı da isteği de çalışma sistemi de oturuyor. Yeni yönetim ile çalışanların birbiriyle uyumlu olmasının bir süreci vardır. Bunun zaman ve sabır gerektiren bir süreç olduğunun bilinciyle çalışma sistemimizi oturttuk. Yeni yıl itibariyle de daha somut projelerin görünür olduğu bir döneme girmiş olacağız.
8 aylık süreçte belediye olarak zorlandığınız, halen oturtamadığınız bir alan var mı?
Kent hizmetleri ve belediye çalışmalarının kendisi çok zorlu bir alan. Çünkü çok bileşenli bir alan. Siz bir yere odaklandığınızda diğer alanları unutup boşlayabiliyorsunuz. O bütünlüğü yakalamak, çok önemli. 8 yılda ekipman, büyük araçlar, yol, ulaşım… O alanlara dair ekipmanlar ve araçlarımız çok tahrip edilmiş, yenisi yedeklenmemiş. Büyük araçlar bütçesel olarak bizi zorluyor. O büyük araçları kullanacak yeteri kadar uzman personel bulmakta da zorlanıyoruz. Belediyenin en çok zorlandığı alanların, ekipman eksikliği ve uzman personel bulamama sorunu olduğunu söyleyebiliriz. 8 yıl boyunca belediyenin araç ve ekipman envanterinin ciddi şekilde zarar gördüğünü özellikle vurgulamak istiyorum. Ancak bu sorunları kısa sürede çözeceğiz.
Daha önce düzenlediğiniz toplantılarda, “Şu an kayyımdan kalan eksikleri düzeltmeye çalışıyoruz, yama belediyeciliği yapıyoruz.” ifadesini kullanmıştınız. Yeni projeler ne zaman başlayacak?
Gerçekten 7-8 aydır hep ya toparlıyoruz ya geçmişte başlamış, hatta mahkemelere sirayet etmiş işlerin altından kalkmaya çalışıyoruz ki bu çok zor oluyor. Çünkü Türkiye'nin hukuk sistemi, yargılama sistemi çoktan tam bir çıkmaza dönüşmüş birtakım dava dosyaları var. Birtakım yolsuzluklar var. Zaman zaman bunları da ifade ettik. Bizim kendi projelerimizin yanı sıra DİSKİ'yle ilgili pek çok içme suyu, yağmur suyu ve hibe kazandığımız (8-20?), deprem çalışmaları kapsamında Japon Kalkınma Ajansından kazandığımız hibelerimiz var. DİSKİ onların bize doğru aktarımı ile ilgili çalışmalar sürdürüyor. DİSKİ, Eğil'de Güneş Enerji Sistemleri (GES)’ni kuruyor. Bu proje için yer tahsisi yapıldı. O süreci de atlattık. GES projesi ile bizim 2025'te ivedilikle kurup bitireceğimiz ve oradan belediyemizin enerji maliyetlerinin yarı yarıya azaltılmasını hedefleyerek bu sayede sürdürülebilir ekonomik ve ekolojik bir sistem kuracağız.
Kamuoyunda en çok merak edilen proje Hafif Raylı Sistem’dir. Ne durumdasınız, bu proje başlayacak mı?
Hafif Raylı Sistem Projesi toplamda 14 kilometredir. İlk etabının 7 kilometresini en geç şubat ayında ihaleye koymuş olacağız. Bütçe için de görüşmeler yapılıyor. Birkaç gün önce Doğan Başkan (Doğan Hatun) ve Etüt Proje Daire Başkanlığı ekibimiz Ankara'daydı. Yine 15 Ocak'ta benzer bir görüşmemiz yine Ankara'da olacak. Bu gibi büyük işlere alt yapı projelerine destek veren, kredi veren kuruluşları hem değerlendiriyoruz hem firmalarla bir araya geliyoruz. Bu amaçla finansman için yerli ve yabancı birçok kurum ve kuruluşla görüşmeler sürdürüyoruz.
Fransız ve Alman Kalkınma Ajansları ile Çin firmaları ve bankaları dahil pek çok seçenek değerlendiriliyor. Ayrıca İstanbul Metro A.Ş. ile iş birliği içerisindeyiz. Bütün bunların değerlendirmelerini yapıp bize en uygun faiz oranı açısından da sürdürülebilir, geri ödeme açısından da en uygun olan nedir, diye fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Konuyla ilgili epey görüşmeler aldık. İstanbul Metro A.Ş bizimle çok güzel bir gönül bağı kurdu. Biz de bütün bu havuzdan bir filtreleme yapıp, bize en uygun nedir diyerek hareket edeceğiz. Büyük bir ihtiyaç olan bu gibi projeler hem sürdürülebilir hem de kalıcı çözümler sunuyor. Biz bunun için 2025 bütçesinden küçük bir miktar kaynak ayırdık ama bu başlangıç için. Borçlanarak projeyi hayata geçireceğiz ancak önümüzdeki süreçte Diyarbakır halkının rahat bir ulaşım ağına kavuşmasını sağlayacağız.
“Borçlanacağız.” dediniz, ne kadar borçlanacaksınız?
Bütçesel konularda ve büyük çalışmalarda halkımıza sorarak meclisimizden de geçecek bir çalışma olacak. Henüz bunun bütçesini çalışıyor arkadaşlar. Maliyeti aşağı yukarı belli ama biz önce ilk etabı çalışmak istediğimiz için şu an bir maliyet söylemek doğru olmaz. Biz ilk 7 kilometreyi çalışmak istiyoruz. Hem bütçesel olarak önümüzü görmek istiyoruz. Çünkü maliyetli işler ama çok kalıcı çalışmalar, bu yatırımları yapan şehirler çok memnun. Bizim de yatırımlara son derece ihtiyacımız var.
Zaman zaman bizler de haberlerimizde yer veriyoruz. Diyarbakır’da araç sayısı her geçen gün artıyor, ancak yollar buna uygun değil. Trafik sorunu nasıl hallolacak?
Konuyla ilgili birtakım önerimiz karayollarına olacak. Alt geçitler ve Urfa Yolu gibi çalışmalar. Onlar trafiği çok rahatlatıyor. Özellikle Elâzığ yolu için çok büyük ihtiyaç var. Ama bu çalışmaları karayollarının yapması gerekiyor. Zaten bu karayollarının proje kapsamında var. Daha önceden yapılması gereken, eski bir çalışma bu. Karayolları vaktinde bu çalışmayı yapmış olsaydı, bütçesel olarak hayata geçirmiş olsaydı bugün belki Elâzığ yolu üzerindeki yoğunluğu yaşamazdık. Biz, elbette üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Biz kentin tamamında ulaşım başta olmak üzere pek çok konuda belediyenin çalışma alanı olan yerlere, istişare ve görüşmelerle ortaklaşa çalışıp hizmet üreterek sorunlarımızı çözeceğiz.
Suriçi’nde de benzer bir sıkıntı var. Hafta sonu özellikle trafikte kaos yaşanıyor.
Sur için bir trafiksizleştirme projemiz var. Sur Belediyesi ile bunu ortak çalışıyoruz. Bunu da çok kısa sürede ray döşemeden, lastik tramvaylar biçiminde değerlendirmek istiyoruz. Böyle bir imkân var. Çin’de yaygın olarak kullanılan lastik tekerlekli tramvay sistemini denemek istiyoruz. Yine İstanbul ve Manisa Büyükşehir Belediyeleri yaygın olarak bu lastikli tramvaylardan alma kararını almış. Biz de bir denemeyi Sur için yapalım istiyoruz. Tek vagonluk yahut iki vagonluk. En azından Sur'daki o trafik yoğunluğunu da paydaşlarla konuşarak, minibüs hatlarıyla konuşarak, özel sürücülerle konuşarak halletmek istiyoruz. Esnafın da transport saatlerini göz önünde bulundurarak Sur için hem nefes alınabilecek hem de orada trafiği artık görmeyeceğimiz bir sürece evriltmek istiyoruz.
Nereler için düşünülüyor tramvay projesi?
Ulu Cami, aşağı Kervansaray, Mardin Kapı, Melik Ahmet veyahut çevresi gibi bölgelere hitap edebilir. Bunun da etütlerini şu an ulaşım dairemiz çalışıyor. Bu önümüzdeki ay, ulaşıma ve ulaşımın düzelmesine dönük somut birtakım projelerimiz var. Sinyalizasyon sistemleri ile ilgili çalışıyor firma ve sistemdeki arkadaşlarımız. Önümüzdeki süreçte Diyarbakırlılar, Diclekent’te, Elâzığ Bulvarı'ndaki kavşaklarda değişimler görecek. Büyükşehir Belediyesi'nin çalışma alanı olan yerlerde trafiğin rahatlaması için değişimler, düzeltmeler yapacağız. Bizim müdahale edemediğimiz bölgeleri Karayolları ile ortaklaşarak konuşacağız. Seyrantepe, Elâzığ yolu gibi alanlarda ortaklaşmamız gerekiyor. Önümüzdeki hafta Karayolları ile bir görüşmemiz olacak. Genel Müdürlük düzeyinde bir ortak çalışmamız olacak, onun çalışmalarını yürütüyor arkadaşlar.
Diyarbakır geçen yaz ciddi bir su sorunu yaşadı, nerede ise her gün su kesintisi vardı. Diyarbakır bu yazı nasıl geçirecek?
Su kesintilerine dair önlemleri yazdan itibaren almaya başladık. Çok önemli bir konu bu. Tarla sulamaları, pamuk tarlaları, bostanlar, kentin çok yoğun büyümüş olması ve deprem sonrası insanların deprem korkusu ile risk sebebiyle binalardan müstakil evlere geçişi oldu. Bu da kendi içinde çok ciddi bir kapasite büyümesi demektir. Bu kapasite büyümesine karşılık gelecek bir altyapı çalışması uzun yıllar yapılmamış. Kent yönetimi öngörmekle ilgili bir şey. Misal Sur, Tılalo (Karaçalı) bölgesi, şu kadar büyüyecek ya da işte üniversite Teknokent bölgesi şu kadar büyüyecek diye bir öngörü yok. Özellikle, Teknokent ve arkasındaki alanlar imara açıldı. Her imara açılan yer, konut demek. Her konut da ekstra su meselesi demek. Biz bu sebeple çok zorlandık. Daha da zorlanacağız. O yüzden şimdiden, geçen yazın deneyimlerini de görerek yeni içme suyu hatlarının yanı sıra, DİSKİ Genel Müdürlüğümüz ve DSİ ile çok yoğun bir görüşme yapıyor. DİSKİ Genel Müdürlüğümüz, DSİ ve vali yardımcılarıyla yeni isale ve yeni içme suyu hatlarını çekebilmek ve bu yaz yaşadığımız bu sorunların önüne geçebilmek için şimdiden çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Yeni sondaj kuyuları da açtık.
Kayyım döneminde yapılan açıklamalarda “2055’e kadar Diyarbakır’da su sorunu olmayacak.” deniliyordu ama Diyarbakır yaz boyu su sorunu yaşadı.
Bu gerçeği ifade etmiyor. 2055 yılına kadar su sorunu yok, demek için 2055’e kadar hangi yatırımları yapacaksınız? Hangi altyapı projelerini hayata geçireceksiniz? Bölgesel, noktasal, hangi kurumlarla iş birliği yapacaksınız? Bütün bunları şeffafça ortaya koymuş olman ve şu kadar milyon TL'de yatırım yapıyorum demen lazım ki sen 2055'e kadar ben bunu garantilemişim diyesin. Öyle bir çalışmanın kendisi yok. Bırakın suyu, kanal çalışması yok. Kanalizasyon temizliği yok, boru temizliği yok. Biz ilk yağmurlarda bununla hemen karşı karşıya geldik. Bir baktık ki çok yoğun bir biçimde bizim kanal temizliğine ihtiyacımız var. Dolayısıyla “2055'e kadar Diyarbakır su sorunu yaşamayacak.” diye beyanda bulunmak çok büyük bir iddia. Biz ancak bu yaz merkezde su sorunu yaşamayacağımız bir süreci hayata geçirmek için şu an çalışıyoruz. Ondan sonraki yaz yani 2026 yazında da kırsalda büyük oranda su sorununu çözmeyi hedefliyoruz. Kırsal için, çok acil çalışmalar hariç, 2026 yazı diyorum. Alt yapısal olarak daha derin çalışmaları ele aldığımızda, DİSKİ Genel Müdürlüğümüzün 2 yıl yoğun bir çalışmaya ihtiyacı var. Ama ekibimiz çok iyi, profesyonel bir ekipten oluşan bir proje daire başkanlığımız var.
(Yarın: Yeni imar alanları açılacak mı? Sözleşmesi yenilenmeyen 300 işçinin durumu ne olacak? Toplu taşıma araçlarında ücretsiz kart sahiplerine uygulanan zulüm sona erdi mi? Diyarbakırlıların ucuz ekmeğe ulaşması için, Halk Ekmek Büfeleri açılacak mı? Kayyım endişesi sürüyor mu?)
Kamera: Serhat Yetüt