Demirtaş: Kürt meselesinin çözümünde muhatap Erdoğan’dır
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, kentte düzenlediği “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı” başlığında bir program düzenledi. Türkiye ve dünyada çözümsüz bırakıldığı için çatışmalı bir atmosfer girdabında olan sorunlar ele alındı.
‘Kürt sorununun çözümü’ne yönelik konuşmaların ağırlıkta olacağı program iki gün sürecek. Yarına kadar sürecek olan programda, “Dünya'da Çatışma Çözümü ve Barış Süreçleri Deneyimleri, Ortadoğu’da Barış ve Kürt Meselesinde Demokratik Çözümü, Cumhuriyetin 2. Yüzyılında Türkiye’de Yeni Bir Barış Süreci Mümkün mü?, Sivil Toplumun Barışın İnşasındaki Rolü, Siyaset Erki ve Barış” şeklinde başlıklar masaya yatırılacak.
Programın açılış konuşmasını İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz yaptı. Kürt sorununda yaşanan can kayıpları ile hak ihlallerine atıfta bulunarak konuşmasına başlayan Yılmaz, bugün yapılan programı uzun bir süredir planladıklarını aktardı.
'TÜRKİYE’DE 20 MİLYONDAN FAZLA İNSANIN TEMEL HAKLARINI İLGİLENDİREN SORUN'
Kürt sorununun seçim öncelerinde konuşulduğunu ancak seçimlerinden sonra kendi haline bırakıldığını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“En az 100 yıllık bir geçmişi olan ve sadece Türkiye’de 20 milyondan fazla insanın temel haklarını ilgilendiren böylesi önemli bir meselenin, seçimler endeksli tartışılması, meselenin çözümsüz kalmasına, meselenin çözümsüz kalması ise Türkiye’de demokrasi ve insan haklarının gelişmesi önündeki en büyük engel olduğu gerçeğini vurgulayarak bu konferansımızı gerçekleştiriyoruz.
Özellikle son 40 yıllık çatışmalı süreçte yaşanan ağır insan hakkı ihlalleri nedeniyle Kürtlerin başta Türkiye olmak üzere yaşadıkları ülkelerle olan yurttaşlık bağı kopma noktasına gelmiştir. Yaşanan tüm bu acılara rağmen bugün bu salonda bulunan bizler ve bizim gibi bu topraklarda artık çatışma ve savaş istemeyen milyonlarca insan, yaşadığımız topraklarda artık kendi benliklerimiz ile kabul görmek, kendi kimliklerimizle kendimiz gibi yaşamak istiyoruz.
Acil çözüm bekleyen bu sorunun kaynağını, barış için sorumluluğumuzun ne olduğunu, bugüne kadar barış talebimizin neden başarıya ulaşamadığını; özgür, sağlıklı ve güvenli bir gelecek inşa etmek için çözümün yol ve yöntemlerini konuşmak ve tartışmak üzere 2 gün boyunca sürecek olan bu konferansımızın hepimiz açısından verimli geçmesini temenni ediyor, tekrardan tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum.”
ZANA: DİYARBAKIR NEVROZ ALANINDA BULUŞMAK DİLEĞİYLE
Öte taraftan, basının ilgi gösterdiği programın yarın ki oturumuna konuşmacı olarak davet edilen Kürt siyasetçi Leyla Zana, DEM Parti milletvekili Ayşegül Doğan ve AKP milletvekili Galip Ensarioğlu’nun gündemlerinin yoğunluğu nedeniyle katılmayacağı bilgisi paylaşıldı. Zana’ın yerine yarınki programın ilgili oturumunda Celalettin Can, konuşmacı olarak katılacak.
Programa katılamayan Zana, programda okunması için mesaj gönderdi. Zana’nın mesajını SAMER Koordinatörü Yüksel Genç okudu.
Zana’nın programa gönderdiği mesaj şöyle:
"Bu önemli buluşmada sizlerle birlikte olmak isterdim ancak ilk davet edildiğim zaman da belirttiğim gibi Mart ayı özellikle Kürtler açısından planlamaların kolay öngörülebildiği bir ay değil. Kürtler bir taraftan Nevroz’u karşılamanın coşkusunu yaşarken diğer yandan kabuk bağlamamış, derin yaramız Halepçe’nin kavurucu acısını yaşıyor. Bir yandan acılarımız diğer yandan umutlarımız tazeleniyor. Tüm bu gündemlere Kürtlerin ve kadınların iradeleri açısından çok önemli bir seçim
Yoğunluğu da eklenince ne yazık ki sizlerle buluşamadık. Anlayışla karşılamanızı umuyorum. Başta İHD genel merkezi olmak üzere, yıllardır bin bir zorluğu göğüsleyerek insan hakları mücadelesi veren, bunun için ısrarlı bir duruşa sahip olan tüm yaşam hakkı savunucularını, bu konferansın emektarlarını ve katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum. 21 Mart’ta Diyarbakır Nevroz alanında buluşmak dileğiyle.”
DEMİRTAŞ: KÜRT MESELESİNİN ÇÖZÜMÜNDE MUHATAP ERDOĞAN’DIR
Edirne Cezaevinde bulunan HDP’nin tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt meselesinin diyalog ve müzakere zemininde çözülmesinden yana olduklarını belirterek, “Bu işin birinci muhatabı Sayın Erdoğan, Öcalan ve meclistir” dedi.
Edirne Cezaevi’nde mesaj gönderen görevden alınarak yerine kayyım atanan Diyarakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın mesajları okundu.
Demirtaş ve Mızraklı’nın imzasıyla gönderilen mesaj şöyle:
Kürt halkının kimseden bir talebi de yoktur. Çünkü talep etmek hiyerarşik bir ilişkiye gönderme yapar. Kürtler talep etmek yerine, gasp edilen özgürlüklerini geri almak istiyor. Bizim açımızdan Ankara, Tahran, Bağdat veya Şam birer talep makamı değildir, çözümün muhatabıdırlar. Tartışma konumuz ise anavatanımız Kürdistan'ın fiili, zoraki işgaliyle ortaya çıkan gasp hukukunun nasıl sonlandırılacağıdır.
‘ONURLU BARIŞIN SAĞLANMASINDAN YANAYIZ’
Bizler, Türkiye'de siyaset yapan Kürt siyasetçiler olarak bu gasp hukukunun son bulması için demokratik, barışçıl, siyasi mücadeleyi tercih ettik ve bunun bedellerini ödüyoruz. Ancak karşılaştığımız tüm zorbalıklara, adaletsizliklere, hukuksuzluklara rağmen siyasi mücadelede, diyalog ve müzakerede ısrarcıyız. Konuşarak, tartışarak varılacak adil bir uzlaşmanın sonucunda onurlu bir barışın kurulmasından yanayız. Bunun koşullarının er geç sağlanacağından kuşkumuz yoktur. Fakat ne yazık ki, bu konuda gecikildiği her gün, her saat kan akmaya, canlarımız toprağa düşmeye devam ediyor. Dolayısıyla sizlerin yürüteceği cesur, hakkaniyetli tartışmaların pratik girişimlere vesile olmasını da yürekten diliyor, destekliyoruz.
'ÇÖZÜM SÜRECİ ÖNEMLİ DENEYİMLER SUNDU'
Türkiye'de ‘Kürt sorunu’nda diyalog ve müzakerenin tarafları, muhataplık konusunda da yeni arayışlara gerek yoktur, sonuç da alınamaz. Başarısız da olsa her çözüm süreci bizlere önemli deneyimler sunmuştur. Buralardan herkesin çıkaracağı doğru derslerle bu defa başarabiliriz diye umut ediyor, inanıyoruz.
‘İŞİN MUHATABI SAYIN ERDOĞAN’DIR’
Elbette Kürt sorununun çözümü, resmi olarak bir masa etrafında konuşulacaksa -ki bizce gecikilmeden konuşulmalıdır- masada Türkiye Cumhuriyeti devletini temsilen Hükümet olmak zorundadır. Hükümet de bugün itibarıyla Sayın Erdoğan şahsında temsil edildiğine göre, bu işin birinci muhatabı Sayın Erdoğan'dır. Yine geçmiş deneyimlerden bilinen, kabul gören ve devletin de resmi hafızasında meşruiyeti kayıt altına alınmış Sayın Öcalan bir başka muhataptır. Ancak böylesine köklü ve girift bir sorun iki şahsiyetin tek başına çözebilecekleri bir mesele de değildir. Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisinin bizzat kendisi, Meclis'teki tüm siyasi partiler, Kürt siyasi partileri, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, aydınlar, kadın hareketleri, sendikalar, barolar gibi tüm toplumsal yapılar da konunun tarafı ve muhatabıdırlar. Onurlu, adil barışa inanan herkes bu sürecin aktif katılımcısı, yürütücüsü ve sahibi olmak zorundadır. Başka türlü, bu zorlu meselenin altından kalkılamaz. Bizler de Kürt siyasetçiler olarak, karşı karşıya olduğumuz tüm adaletsizliklere rağmen; rövanşist, intikamcı duygulara teslim olmak yerine, halkımızın hak ettiği onurlu barış uğruna her türlü desteği sunmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Selam, saygı, başarı dileklerimizle… Selahattin Demirtaş, Adnan Selçuk Mızraklı”