Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen Diyarbakır’da tarihi surların 30 bölümü ile 3 camide hasar meydana geldi. Hasarı raporlaştıran Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Derneği verilerine göre, her biri ayrı dönemin izlerini taşıyan ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan tarihi Diyarbakır surlarının burç ve burç aralarında 30 noktada hasar tespit edildi. Mezopotamya Ajans’ta yer alan habere göre raporda, tarihi surların burç ve burç aralarında toplam 30 noktada göçükler, yatay-dikey çatlaklar, yarıklar, dikey-yatay derz boşalmaları, payanda taşlarının düşmesi, kabarmalar tespit edilerek, taş düşme risklerinin devam ettiği aktarıldı.
Tek cami de restorasyon
En büyük hasar ise Keçi Burcu ve Dağkapı’da bulunan 18-19 No’lu burçlar arasında meydana geldi. Ayrıca, Dört Ayaklı Minare, Sefa Cami ve Behram Paşa Camisi’nde de hasar meydana geldi. Sefa Camisi’nde restorasyon başlatıldı ancak diğer yerlerde restorasyon çalışmalarına henüz başlanmadı. Hasarın meydana geldiği 18-19 No’lu burçlar arasındaki alanda yaşanan göçük nedeniyle dökülen taşlar ise, yaklaşık 7 aydır kaderine terk edildi. Sur taşlarının çalınması sık sık gündem olurken, göçük meydana gelen bölümlerde restorasyon çalışması başlatılmadığı gibi, dökülen taşların kaderine terk edilmesi tepkilere neden oldu.
‘İhale yapılmamasına bağlanıyor’
Surlardan dökülen taşların kaderine terk edilmesine ve restore edilmemesine tepki gösteren İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şubesi Başkanı Mahsum Çiya Korkmaz, “Surların yıkılan taşlarının yaklaşık 7 aydır orda kalması, kendilerince ihalenin yapılmamasına bağlanılıyor ama bizce durum öyle değil. Kurumlar isteyince aynı gün bir kararla milyonluk ihale yapabiliyorken, söz konusu surlar olunca bu kadar bekletmesi manidar” dedi.
‘Doku korunmadan neyi restore edeceksiniz?’
Kentin kimliğinin korunması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, “Velev ki ihale bekleniyor olsa bile, o tarihi taşların muhafazasını yapabilirdi. Çünkü biliyorsunuz restorasyon var olan dokuyu koruma ve onu yenilemek anlamına geliyor ama yapmıyorlar. O dökülen tarihi taşlar şu an birçoğu yerinde yoklar. Siz o dokuyu koruyamadıktan sonra, muhafaza etmedikten sonra, neyin restorasyonunu yapacaksınız? Onun için Sur kimliğimizdir, tarihimiz kimliğimizdir diyorsak, elzem olan kimliğimizi korumak olması lazımdı” diye konuştu. Korkmaz, deprem nedeniyle surlarda hasar gören kısımların bir an önce restore edilmesi gerektiğini belirterek, dökülen taşların da bir an önce koruma altına alınmasını istedi.