AMİDA HABER – Diyarbakır Barosu yeni başkanını seçmek için 12-13 Ekim’de seçimli 49’uncu Olağan Genel Kurulu’nda sandığa gidiyor. 2 bin 400 avukatın kayıtlı olduğu Diyarbakır Barosu başkanlık seçimi için geri sayın başladı. Adaylar çalışmalarına hız verdi.
Diyarbakır Barosu’na 22 yıldır kayıtlı olan Başkan Adayı Barış Yavuz aynı zamanda kente birçok sivil toplum kuruluşu ve hak arama örgütünde de görev yaptı. Başkanlık için yarışacak iki kişiden biri olan Yavuz adaylık sürecini, meslektaşlarının yaşadıkları sorunları, Yeni Anayasa tartışmalarını ve Kürt sorunu gibi konularda Amida Haber’e konuştu.
Avukatların sorunlarına çözüm arayışı
Diyarbakır Barosu’na kayıtlı avukatların yaşadığı sorunlara dikkat çeken Yavuz, “Meslektaşlarımızın ekonomik olarak rahat edebilecekleri çözüm yolları üzerinde çalışacağız. Meslektaşlarımızın hak savunurken haklarına saygı gösterilmesini de için çabalarımızı attıracağız” dedi.
Hak arama bilincinin yaygınlaştırılması ile ilgili çalışmalara hız vereceklerini kaydeden Yavuz, “Biz insanlara avukat tutmanın, hak aramanın bilincini önemini anlatacağız. Hak arama bilinci arttıkça sorunlar hukuki olarak daha hızlı çözülecek” dedi.
‘Kürt sorunu masada çözülür’
Kürt sorunun çözümü için başlatılan ‘Çözüm Süreci’ne atıfta bulunan Yavuz, “Kürt sorunu masada çözülür. Bizler de hukuk örgütleri olarak üzerimize düşeni yapmamız lazım, çözüm önerilerini hazırlamamız lazım. Sorunlar çözülürken hakikat, adalet ve onarım süreçlerine toplumsal barış açısından bakmamız lazım. Gerçek adaletin gerçekleşmesi için neler yapılması gerekiyorsa, ne gibi yasal düzenlemelere ihtiyaç varsa onun hazırlıklarını yapacağız. Kürt meselesi çözülecekse bizlerin de hak örgütleri olarak buna hazırlıklı olmamız lazım. Mevcut Meclis yeni Anayasa yapamaz. Biz de baro olarak yeni Anayasa taslağı hazırlayacağız” diye konuştu.
Duyurular 3 dilde yapılacak
Diyarbakır Barosu’nun bölgenin önemli barolarından biri olduğunu ifade eden Yavuz, baronun çalışma ve raporlarını üç dilde sunacaklarını söyleyerek şunları ifade etti: “Biz hem bölgemize hem Türkiye’ye hem de dünyaya sesimizi duyurmak için çok dilli baroculuğu hayata geçireceğiz. Çalışmalarımızı Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak hazırlayacağız. Mezopotamya Vakfı’nın hazırlamakta olduğu 5 bin kelimelik Kürtçe sözlüğe baro olarak katkı sunuyoruz.”
‘Yargıya güven sarsıldı’
Türkiye’de yargı mekanizmasına olan güvenin sarsıldığını belirten Yavuz, “Sanki yargı mensupları bir yerlerden bir emir bekliyormuş gibi hareket ediyorlar. Savcılar, hakimler endişeleniyor. Onların derdi sanki adaletin tecelli etmesi değil de başka bir şeymiş gibi hareket ediyorlar. Bağımız ve tarafsız yargıdan ziyade klasik bir memur anlayışı gibi hareket ediyorlar. Bu da yargıya olan güveni sarsıyor” ifadelerini kullandı.
Tahir Elçi davası
Diyarbakır Barosu'nun eski başkanı Tahir Elçi’nin 2015'te Sur ilçesinde vurularak öldürülmesine ilişkin davada, sanık polisler hakkında beraat kararı verilmesini eleştiren Yavuz, “Dosya Diyarbakır İstinaf Mahkemesi’nde. Dosya için yeni bir araştırma yapılması lazım. Yapılan araştırmalarda örgüt üyesi olan sanığın dosyasının ayrılması gerekiyordu ancak mahkeme sanki devam eden bir süreç varmış gibi bu kararı vermedi. Ama araştırmalarda o sanığın Tahir Elçi’ye yönelik atışı yok. Dolayısıyla o dosyanın ayrılması ve ona da Elçi dosyasından beraat verilmesi gerekiyordu. Biz dosyayı ve taleplerimizi yeniden değerlendireceğiz ve failler tespit olana ve cezalandırılana kadar hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.