Diyarbakır Lice’de planlanan HES projesi meclise taşındı

Diyarbakır'daki Sarım Havzası'nda yapılması planlanan HES Projesi'ne tepki gösteren CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis'e araştırma önergesi verdi.

Diyarbakır Lice’de planlanan HES projesi meclise taşındı. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis'e konuyla ilgili araştırma önergesi verdi.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Lice ile Bingöl Genç arasında bulunan Sarım Havzası'nda yapılması planlanan HES Projesi ile ilgili olarak Meclis Araştırma Önergesi verdi.

CHP’li Sezgin Tanrıkulu, verdiği önergede, proje ile ilgili gelişmeleri şöyle aktardı:

Diyarbakır Lice İlçesi ile Bingöl Genç İlçesi arasında yer alan Sarım Havzasında yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) projesi için, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu olumlu yönde vermiş, ancak, yapılacak HES projesinin durdurulması için Erzurum 2’nci İdare Mahkemesine dava açılmıştır. Dava sonrası ise, yapılan bilirkişi keşfinin ardından rapor hazırlanarak, bilirkişinin hazırladığı rapora karşı Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri itirazda bulunmuştur”

'İNSANLARIN YAŞAMA VE BARINMA HAKKI TEHLİKEYE GİRECEK'

Erzurum 2’nci İdare Mahkemesine yapılan itirazda, bilirkişinin jeoloji mühendisi raporunda, 'Bu vadide yapılacak her türlü inşaat çalışması bölgenin jeolojisini, morfolojisini ve dinamik-statik dengesini olumsuz etkileyecektir' ifadeleri hatırlatılırken, mevcut projedeki 5 yıllık inşaat sürecinde çok fazla tünel açma, dinamit patlatma gibi doğaya çok fazla zarar verme durumu söz konusu olduğuna dikkat çekilmektedir.

Maden mühendisliği raporunun son kısmında yer alan 'esasen kaya ortamında patlatma yapılmadan ve titreşim ölçümleri ölçülmeden, titreşimlerin çevresel etkilerine yönelik sağlıklı değerlendirme yapmak mümkün değildir' tespitine de dikkat çekilen dilekçede, bölgedeki evlerin dayanıksız olduğunun bilirkişi raporunda yer aldığı ancak buna rağmen insanların yaşam ve barınma hakkının tehlikeye düşüp düşmediği, deneme yanılma yöntemiyle sınanacağı belirtilmiştir."

'PROJE ORMANLIK ALANI İŞGAL EDECEK'

Önergede orman mühendisinin raporuna da yer veren Tanrıkulu, “Proje sahasının 20 hektarlık alanı işgal edeceğini ve bunun 17 hektarlık kısmının orman alanı olduğunu belirtildiği ve projenin asıl işgal edeceği alanın ormanlık alan olduğunun yer aldığı anımsatılmıştır. Orman Mühendisi Bilirkişisi bölgedeki arıcılık faaliyetleri üzerine oluşacak olumsuz etkilerine dikkat çekmektedir. Orman bilirkişisi havza planlamasının yapılmadığını, doğal kaynakların korunmasının ve sürdürülebilirliğinin ancak havza planlamasıyla yapılabileceği değerlendirilmesine de işaret etmektedir” dedi.

'212 BİTKİ TÜRÜ TEHLİKE ALTINA GİRECEK'

Peyzaj mimarı raporundaki bilgiye de değinen Sezgin Tanrıkulu, şu ifadelere yer verdi: "Tüm inşa alanın, yüksek geçirgen üzerinde yer alması nedeniyle ekolojik dengenin bozulacağı, bitkisel varlığa büyük tehdit oluşturacağını, erozyon riskini artıracağı, yaşam alanları parçalanması sonucu habitat bütünlüğü ile çeşitliliğin parçalanarak büyük zarar göreceği, su toplama alanlarındaki çitler nedeniyle faunanın su ihtiyacını karşılayamayacağı, niteliğinin korunması gerekli bu alanlardaki inşaat faaliyetinin başka yere taşınması gerektiği ve bunun mümkün olamaması halinde çok dikkatli olunması gerekliliği belirtmiştir. 212 bitki türünün HES çalışmasıyla tehlike altına gireceği ve hatta bazı bölgelerde floranın geri dönüşü olmayacak şekilde hasar alacağı da göz ardı edilmemelidir."

'MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILSIN'

Önergede, "Son derece kısıtlı tarım, hayvancılık ve arıcılık imkanları da elinden alınan ve şirketin insafına bırakılan köylüler, vatandaşlar uzun vadede göç etme ihtimali dahil, ağır bir yıkıma maruz kalacaktır" diyen Tanrıkulu, şu bilgileri paylaştı:

"Diyarbakır Lice İlçesi ile Bingöl Genç İlçesi arasında yer alan Sarım Havzasında yapılması planlanan Hidroelektrik Santrali (HES) projesinde, bölgedeki evlerin dayanıksız olduğu bilirkişi raporunda yer almasına rağmen insanların yaşam ve barınma hakkının tehlikeye düşüp düşmediğinin deneme yanılma yöntemiyle sınanacağı, ormanlarımızın özel şirketlerin vicdanına bırakılacağı, tüm bilirkişiler kendi alanlarında lokal inceleme yaptığından bu alanların birbirine etkisini ilişkilendirerek bütüncül değerlendirmeyi havza bilirkişisinin yapabileceği göz önüne alındığında havza uzmanı bilirkişisinin dosyaya dahil edilmesi, doğanın kırıma uğramasının önüne geçilmesi, Sarım Havzasında BERN Sözleşmesine aykırı davranılmasının önüne geçilerek hayvanların yaşam alanlarının korunması, bu havzada bulunan -3 flora tür elementinin kesiştiği nokta çok az olup yani aslında çok değerli bir flora türü topluluğuna ev sahipliği yapmaktadır.

İran, Avrupa- Sibirya ve Akdeniz elementlerine ait flora türlerinin ve 212 bitki türünün HES çalışmasıyla tehlike altına girmesinin önüne geçilmesi, su samuru ve çöpçü balığını bekleyen tehlikenin de son bulması ve kısıtlı tarım, hayvancılık ve arıcılık imkanları da elinden alınan ve şirketin insafına bırakılan köylülerin, vatandaşlarımızın uzun vadede göç etme ihtimali dahil, ağır bir yıkıma maruz kalmasını önlemek amacıyla her türlü ağır tahrip ihtimalinin ortadan kaldırılarak bilimsel dayanak içermeyen hatta bazen bilimle direk çelişen ifadeleri içeren raporu yazan heyet yerine yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif yapılması ve yürütmenin durdurulması amacıyla Anayasanın 98’nci ve TBMM İçtüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederim”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri