AMİDA HABER - Diyarbakır’da 7 binanın yıkıldığı, 409 kişinin öldüğü Pazarcık depreminin etkisi devam ederken, dün Malatya’da meydana gelen deprem, büyük korku yarattı.
Maraş depreminde, Diyarbakır’da 5 bin 484 bina ağır hasar aldı. Depremin üzerinden geçen bir buçuk yılda, binaların 4 bin 684’ü yıkıldı, geriye 800 bina kaldı. Malatya depremi gözleri bu binalara çevirdi. Yetkililerin bir buçuk yıldır yıkımı yapılmayan bu binalara karşı, nasıl bir önlem alacağı merak konusu oldu.
‘Yönetmeliğe aykırı yapılıyor’
Konuyla ilgili Amida Haber’e konuşan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Diyarbakır Şube Başkanı Mahsun Korkmaz, ihale süreçleri uzadığı için, yıkımın da geciktiğini söyledi. Bir buçuk yılda yapılan yıkımın da yönetmeliklere aykırı bir şekilde yapıldığını belirten Korkmaz, “Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre, yıkım sırasında son kattan başlanır. Diyarbakır’da zemin katı çöktürmeye çalışıyorlar ki, bina çabuk çöksün diye. Yönetmelikte kesintisiz sulama yapılması zorunludur. Bırakın kesintisiz sulamayı hiç sulama yapılmıyor. Etrafındaki binalar boşaltılır, 50 metrelik çap kuralı vardır, uygulanmıyor” dedi.
‘Bir an önce bitirilmeli’
Malatya depreminden sonra ağır hasarlı olup yıkılmayan binaların daha fazla tehlike arz ettiğine işaret eden Korkmaz, şunları söyledi “İhaleyi alan firma, bu yıkımları bitireyim, paramı alayım derdinde. Devlet kurumu da bitsin üzerimdeki yük kalksın derdinde.
Eğer ki ağır hasarlı binalar cadde üzerinde ise, caddenin trafiğe kapatılması gerekir, ikincisi yıkımda bunlara öncelik verilmesi gerekiyor. Ya da gece saatlerinde yıkım işleminin yapılması gerekiyor. İnsanların bu konuda daha duyarlı olması lazım. İlgili kurumun da ağır hasarlı binaların etrafına şerit çekmesi gerekiyor. Uyarı levhaları koymaları gerekiyor. İnsanlar fark edemeyebiliyorlar. En önemlisi de bir an önce yıkımların bitirilmesi gerekiyor.”