Diyarbakır’da Baklava ve Pasta sektöründeki elemanların ekonomik düzeyinin iyileştirilmesi, yeni ustaların yetişmesi ve eski itibarlarının korunması amacıyla Baklava Pasta ustaları ve Çalışanları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİPAB-DER) kuruldu.
Diyarbakır’da tatlıcı sektöründe yaşanan ekonomik sıkıntılar beraberinde örgütlenmeyi getirdi.
Ekonomik sıkıntıları gidermek, yeni eleman yetiştirmek ve ustaların eski değerine getirmek amacıyla Diyarbakır’da, Baklava Pasta ustaları ve Çalışanları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİPAB-DER) kuruldu. 2 ay önce kurulan derneğin üye sayısı 300’yü buldu.
“Geçmiş yıllarda mesleğimize verilen kıymeti geri getireceğiz”
Baklava Pasta ustaları ve Çalışanları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı Baklava ustası Naşit Pervane, derneği kurmalarının amacının tatlıcı sektöründeki ekonomik sıkıntıları gidermek, kaybolan eski değere kavuşmak olduğunu ifade ederek, “Geçmiş yıllarda mesleğimizin bir itibarı ve ekonomik getirisi vardı. Bir memurdan daha kıymetliydi. Bizim meslek zanaattır. Kadayıf ve baklava yapmak bir zanaattır. Zanaatı da icra edenler zanaatkardır. Biz usta diyoruz. Yalnız mesleği icra ederken ustasının veya zanaatkarının belli bir değeri ve kıymeti olması gerekiyor. Maddi ve manevi olarak. Sonuçta geleceğe yönelik bu mesleğin devamı için yeni ustalar yetiştiriyoruz. Mutlaka bizim mesleğimizin bir katma değeri olması lazım” diye konuştu.
“Meslektaşlarımız ekonomik olarak büyük sıkıntı yaşıyor”
Sektörde çalışan arkadaşlarının aldığı ücretlerde büyük sıkıntı yaşandığına işaret eden Pervane, şöyle dedi:
“Eskiden aileler çocuklarını bize meslek öğretmemiz için veriyordu. Şimdi öyle bir duruma gelindi ki kimse çocuğunu bize teslim edemiyor. Çünkü bu mesleğimizin bir geleceği yok. Yani mesleğimiz hak ettiği konumda değil. Değeri kaybetti. Emeğimiz değersizleştirildi. Böyle olunca da kimse çocuğunu bu mesleğe yönlendiremiyor. Bizim sektörde başlayan bir çırak, fabrika, tekstil, lokanta, fırın herhangi bir meslek grubuna gittiğinde bizim sektörde alınan maaşın iki katını alıyor. Bizim meslekte oldukça zor ve meşakkatli bir meslek grubudur. Bir çırağın yetişmesi 4-5 yıl buluyor. Piyasadaki en büyük sıkıntılarımızdan bir tanesi de kalifiyeli elemanın az olmasıdır. Çalışan sayısı yeterli ama kalifiyeli eleman sayısı çok az”
Yeni eleman yetişmede sıkıntı yaşanıyor
Pervane, Diyarbakır’da tatlıcı sektöründe usta ve kalfa sayısının 500 ile bin arasında olduğuna değinerek, “Ama son dönemlerde yeni eleman konusunda sıkıntı yaşanıyor. Ayrıca yetiştirdiğimiz elemanlarımız da farklı sektörlere gidiyor. Çünkü geçim sıkıntısı yaşıyorlar. Bu da aslında mesleğe vurulan en büyük darbedir. Ve işverenlerin farkında olmadığı tehlike yarın öbür gün bu devam ederse ki çalışacak eleman bulunamayacaktır. Bu derneği kurarak hem meslektaşlarımızı bir araya toplayıp örgütlüyoruz, hem de işverenlere bir katkı sunuyoruz. Ustalar azalınca yeni eleman gelmeyince orada bir darbe yiyor. İkinci sorun da mevcut çalışanlarda bırakıp gidiyor. Bunun en büyük sıkıntısını işverenler çekecek. Yarın bu işi işverenlerde bırakacak ya da usta gerekecek. Bir usta bir iki günde yetişmiyor. 3-5 yıl içinde bir usta yetişiyor” ifadelerini kullandı.
“Bizim meslekte en büyük sıkıntı ekonomiktir”
Mesleklerinde en büyük sıkıntının ekonomik olduğuna işaret eden Pervane, şunları söyledi:
“Ülkede ciddi anlamda bir sıkıntı var. Ancak bizim meslekteki en büyük sıkıntımız ekonomidir. Alınan ücretlerdir. Bu sıkıntıdan dolayı dediğimiz gibi yeni eleman alamıyoruz, hem mevcut elemanlar başka sektörlere gidiyor. Hemen yanı başımızda ki Şanlıurfa’da tatlıcı sektörü bitme noktasına gelmiş. Böyle giderse bizde onlar gibi olabiliriz.
“Derneğimiz işverenler ve çalışanlar için büyük fayda sağlayacaktır”
Bu dernek ihtiyaçtan dolayı kuruldu. Biz arkadaşlarımızı bu meslekte tutmayı sağlayacağız, işverenlerin de çalıştırdığı elemanlarına geçinecek kadar destek vermezse meslek tamamen sıkıntıya girer.
Derneğimizin işverenler ve çalışanlar açısından çok faydalı olacağına inanıyoruz. Onlarda ileride bunu zaten göreceklerdir. Şuan ki tem amacımız, mesleğimizi kurtarmaktır. Bu da işçinin ekonomik ve refah düzeyinin artırılmasıyla olur. Siz çalışanlarınıza müreffeh bir çalışma koşulu yaratmadığınız taktirde mesleği kurtaramazsınız. Son 2 yıldır ekonomik olarak büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bugün alınan ücretlerle bırakın evlenmeyi ev veya araba almayı karnımızı doyuramıyoruz. Bunun için mutlaka herkesin taşın altına elini koymalı ki bu mesleği kurtaralım. Çünkü çalışacak eleman bulamayacak. Şuan 300’ye yakın üyemiz. Önümüzdeki dönemlerde bu sayısının iki katına çıkmasını bekliyoruz”