Diyarbakır’da estetik arttı: Burun ilk sırada!

AMİDA HABER - İnternet çağı ile birlikte toplumu etkisi altına alan “makul güzellik” algısı, son dönemlerde estetik operasyonlar, dolgu, botoks gibi işlemlere talebi arttırdı. Uzmanlar, estetik ameliyatların büyük çoğunluğunun yüz bölgesinde gerçekleştiğini belirtirken, psikologlar talebin altında “kabul görmeme arzusu” yattığı görüşünde.

Burun ilk sırada

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Dr. Fatih Akkoç, pandemi ve deprem süreçlerinin ardından estetik operasyonlarda gözle görülür bir artış olduğunu ifade etti. Akkoç, “Diyarbakır’da estetiğe olan ilgi Türkiye ortalamasının altında değil. Aşırı bir artış yok ama Covid-19 pandemisi ve depremler sonrası bir azalma yaşanmıştı. Bu süreçlerin etkisinin azalmasıyla estetik ameliyatlarda yüzde 20’lik bir artış gerçekleşti. Yapılan operasyonların çoğunluğu burun estetiği. Burun estetiğinde kadın-erkek oranı eşit, ancak diğer estetik işlemler kadınlarda daha fazla gerçekleştiriliyor. Her yaş aralığında estetiğe ilgi var, ancak 20-40 yaş arası daha sık ameliyat oluyor” dedi.

‘Standart, makul koşullar değişiyor’

Türk Psikolojik ve Rehberlik Derneği (PDR) Diyarbakır İl Başkanı Hayriye Müjde Erçetin, tarih boyunca estetik algısının değiştiğine dikkat çekti. Geçmişte, “kilolu, balık etli” olmak moda iken, son yıllarda zayıflığın moda haline geldiğine dikkat çeken Erçetin, “Bu değişkenlik, bireylerin kendileriyle sürekli uğraşmasına yol açıyor. İnsanlar, kabul gören ve popüler olan normlara ulaşma çabası içinde. Dolayısıyla ‘ben standart, makul koşullara hitap ediyorum’, ‘mükemmel koşullara hitap ediyorum’ düşüncesinin altında beğenilme arzusu yatıyor” şeklinde konuştu.

Estetik: 'Nitelikli dolandırıcılık’

Mobil cihazlardaki efektlerin estetik algısını etkilediğini vurgulayan Erçetin şunları söyledi: “Sosyal medya bireylerin estetiğe olan talebinin artmasında önemli rol oynuyor. Telefon üzerinde indirilen efektler, insanı kendisinden tamamen uzaklaştıran bir boyuta geldi. Artık bunun esprisi de dönmeye başladı. Toplumda ‘nitelikli dolandırıcılık’ olarak nitelendirilmeye başlandı. Oradaki kişi oradaki kişi değildir. Oradaki kaş, kirpik, yüz, ten rengi, çene, ağız, burun hiçbiri ona ait değil. Sosyal medyada oluşturulan estetik profiller, bireylerin kendini beğenme arzusunu artırıyor. Ancak, bu durumun altında ciddi bir kendini beğenmeme ve kabul etmeme duygusu yatıyor. Geçmişteki duygusal ihtiyaçların karşılanmamış olması da bu durumu etkileyebilir.”

‘Duygusal ihmal tetikliyor’

Bireyin çocuklukta eksik bırakılan duygusal ihtiyaçlarının estetiğin önemli nedenlerinden biri olduğuna işaret eden şöyle konuştu: “Kendini beğenmişlik, o görünen görüntünün altında ciddi bir kendini beğenmeme, kendisi ile barışık olmama, kendini kabul etmeme, hatta kendini reddetme, başka bir profile bürünme arzusu var. Çocukken ihtiyaç duyduğu belli duygusal ihtiyaçlarının karşılanmıyor olması ihtimali diyebiliriz. Belki böyle duygusal ihmal vardır.”

‘Normalleşme tanımımız değişmeye başladı’

Erçetin, toplumda estetik uygulamalarına yönelik algının değiştiğini ve artık estetik yaptırmayanların dikkat çektiğini belirtti. Erçetin şöyle devam etti: “Bu bir süreç ve şu anki popülerlik, gelecekte farklı eğilimlere yerini bırakabilir. Çünkü normalleşme tanımımız değişmeye başladı. Belli bir yaştan itibaren karışıklıkları olan değil de ‘Ah neden botoks yapmıyorsun’ demeye başlıyor. Dolayısıyla eskiden kısmen de estetik yapıyor olanlar daha çok dikkat çekerken, şu an yapmayanlar dikkat çekmeye başlıyor. Bunun bir süreç olduğunu düşünüyorum. Bu dönem için bunlar popüler olarak görülüyor, önümüzdeki süreçlerde farklı şeyler popüler olacaktır.”