Diyarbakır’da Filistin nöbeti dün gece de sürdü

Diyarbakır'da dün de  devam eden direniş nöbetinde yapılan konuşmalarda kurtuluş savaşında Gazzelilerin bu topraklarda şehid düştüğü gibi bugünde yeniden bir kurutuluş savaşı verildiğine dikkat çekilerek bu kez orada mücadele vermenin zamanı geldiği belirtildi.

HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığınca yürütülen direniş nöbetinde bir araya gelen Diyarbakırlılar, Dün gece de  İsrail'i telin etti, HAMAS'ın ve El Kassam Tugaylarının destekçisi olduğunu haykırdı.

Programların günlerdir devam ettiği merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağındaki etkinlik, Ammar Zeren'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programda katılımcılara hitapta bulunan Şehid Ali Haydar Bengi Derneği Başkanı Sabahattin Özdemir, geçmiş de olduğu gibi bugünde mücadeleyi İslam'ın ve imanın kazanacağına dikkat çekerek tüm zorluklara rağmen Filistin direnişine destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Bugün ağlama, ağıt yakma, kınama, anlaşma, imza atma günü değildir" diyen Özdemir, "Bugün Filistinli kardeşlerimize yardım etme, mücadele ve cihat etme, kardeşlerimize destek verme günüdür. Eğer bu kadar insan ölüyor ve bütün dünya bunu seyrediyorsa Müslümanlar olarak ayağa kalkmamız, gündeme getirmemiz lazım. Gazze'de şehid olan kardeşlerimiz ölümden korkmuyor, 'Allah bize yeter, o ne güzel vekildir' diyorlar. Korkmamalarının sebebi onlarda iman var ve ölürse cennete gideceklerini biliyorlar." dedi.

"NEMRUTLAR, FİRAVUNLAR, ÇAĞDAŞ EBU LEHEBLER GÜCÜMÜZÜ ANLADILAR, NETANYAHU DA ANLAYACAK"

Özdemir, "Siyonistler ise demir kubbeleri olmalarına rağmen telavive bir bomba düştüğünde öyle korkudan kaçıyorlar. Yahudileri çok iyi tanımalıyız. Aslında Allah Azze ve Celle bin 400 yıl önce Yahudilerin, Hristiyanların, ehli küfrün ne olduğunu ve bizlerin onlara karşı nasıl davranmamız gerektiğini Kur'an-ı Kerim'de açık bir şekilde ifade ediyor. 'Ya Muhammed! Yahudiler ve Hristiyanlar asla senden razı olmazlar' ayetini özellikle 60 İslam ülkesinin liderlerine hatırlatmak isterim. Ülke liderlerine sesleniyorum: siz ne yaparsanız yapın dininizi bırakmadıkça, Kur'an'dan uzaklaşmadıkça onlar sizden razı olmazlar." ifadelerini kullandı.

"Bu savaş din ve itikat ile tevhid mücadelesidir; iman ile küfrün, haçlılar ile Selahaddin'in, Hazreti İbrahim ile nemrudun, Hazreti Musa ile firavunun, Muhammediler ile yahudilerin savaşıdır" diyerek konuşmasını sürdüren Özdemir, "Nasıl ki Hazreti İbrahim kazanmışsa, Hazreti Musa zafere ulaşmışsa, Muhammediler birçok savaşta başarmışsa vallahi Allah'ın izniyle Müslümanlar Gazze'de de başaracaklardır. Eğer Müslümanlar güçlerini Kur'an'dan, İslam'dan, hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhivesellem'den, imandan, İslam kardeşliğinden alırsa çok güçlüdür. Nemrutlar, firavunlar, ebu cehiller, çağdaş ebu lehebler bu gücü anladılar, netanyahu da bu gücü anlayacaktır." şeklinde konuştu.

Özdemir'in konuşmasının ardından Gazze'nin içerisinde bulunduğu yaşam koşulları ve buna seyirci kalan ümmetin liderlerinin durumuna değinen Genç İHH Başkanı Muhammed Hamza Özer, devam eden saldırı ve baskılara rağmen hiçbir zaman Filistin Davasından vazgeçilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

"FİLİSTİN VE KUDÜS SEVDALILARI OLARAK BÜTÜN MÜSLÜMAN YÖNETİCİLERİ BU DAVAYI SAVUNMAYA DAVET EDİYORUZ"

Siyonistlere ve destekçilerine seslenen Özer, şu ifadelere yer verdi:

"Ey siyonistler! İslam mirasının izlerini silemeyecek, bu tarihî yok edemeyecek ve bu topraklardan defolup gideceksiniz. Elhamdülillah! Yüce Kur'an'a iman ettik ve saflarımızı bugün daha da sıkılaştırdık, hüznümüzü mahşere sakladık ve tam bir teslimiyetle inanıyoruz ki eninde sonunda galip geleceğiz. Ey en modern savaş gemilerini bir bir Akdeniz sularına demirleyen, siyonistleri azdıran ve besleyenler! şayet sizler Erbakan Hoca'nın da dediği gibi israili çok seviyorsanız onlara Amerika'da bir eyalet verin."

"Bugün burada ve tüm Türkiye’de tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bütün Müslüman yöneticileri bu davayı savunmaya davet ediyoruz" diyen Özer, "Ey Türkiye’nin yöneticileri! Nasıl ki bu ülkenin vicdanlı insanları siyonistlerin uyguladığı ambargoyu önce karadan delip ardından heybelerine özgürlüğü yükleyerek Mavi Marmara'yla rotalarını Filistin'e çevirdilerse sizlerde yönünüzü Filistin'e çevirin. Onlara 'nerede kardeşlerim' dedirtmemeliyiz. Kutlu davanın neferleri olarak bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kudüs’e bütün desteğimizi bütün imkânlarımızla vermeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.

"KİMİLERİ FİLİSTİNLİLER İÇİN 'TOPRAKLARINI SATTILAR, HAK EDİYORLAR' DİYEREK İFTİRA EDİYOR, MÜSLÜMANLARIN GIYBETİNİ YAPIYOR"

Katılımcıların ellerinde bulundurduğu bir dövizdeki "Bütün çocukları öldürseniz de elbet bir Musa sağ kalacaktır" ifadesini okuyarak El Kassam Tugaylarının işgal rejimini düşürdüğü zelil durumu anlatan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Dr. Halef Yılmaz, direnişin kutlu mücadelesini aktardı.

"İsrailoğulları dediğimiz taife Hazreti İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un çocuklarıdır." diyen Yılmaz, "Kur'an'ı bu kavmi çok kaypak, sürekli hakikatten kaçan ve bahaneler üreten, Allah'ın emirlerini alaya alan, peygamberleri katleden vahşi bir topluluk olarak anlatmaktadır. Evet peygamber çocukları ama Allah'ın emrine sarılıp Musa ile beraber savaşmak için firavuna karşı bile çıkamadılar, zulme rıza gösterdiler ve gösterdikleri bu rıza bir süre sonra zulmü benimseyip beğenmeye kadar vardı, meşru oldu. Her biri birer firavun kesildi ve bu firavunlara karşı Allah'ın izniyle Musalar dolmuştur, hazırdırlar." dedi.

İşgal rejiminin Filistin topraklarında yer edinmesinden bahseden Yılmaz, şunları söyledi:

"İsrail denen bu melanet oraya kendiliğinden gelmedi. 1917'de İngilizler gelip Osmanlı toprağı olan Filistin'i işgal ettiler. 1917'de İngilizlerle savaşmadan orayı terk edip İngilizlere teslim edenlerin ihanetine uğradı. Bugün o Müslümanlar o gün işlenen ihaneti ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. İngilizler 100-150 yıl önce yaptıkları israil devletini kurma projesini harekete geçirdiler. İngilizler, 30 yıl boyunca işgale devam ettiler ve 1947'de dünyanın her tarafından getirmiş oldukları Yahudileri silahlandırıp güçlendirerek Filistin topraklarını israile teslim ettiler. Onlar 1948'den itibaren yönetimlerini ilan ederek bugüne kadar on binlerce insanımızı katlettiler. Şimdi kimileri 'topraklarını sattılar, hak ediyorlar' diyor, iftira ediyor, Müslümanların gıybetini yapıyor."

"EL KASSAM, İSRAİLOĞULLARININ 5 BİN KİŞİDEN OLUŞAN GAZZE TÜMENİNİ YOK ETTİ"

Filistinli Mücahitlerin son aylarda siyonistlerin Mescid-i Aksa'ya yönelik tecavüzleri, etrafında sürekli ibadetle meşgul olan kadınlara yaptıkları terbiyesizlik ve namussuzlukları ödetmek için bu işe giriştiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu bir Kurtuluş savaşıdır ve bu işi yaşamış bir millet olarak onları en iyi anlaması gereken bizleriz. Bunun için 2 yıldır hazırlandılar, israiloğulları da hazırlanıyordu. İsrailoğullarının Gazze tümeni ve 5 bin kişilik orduları vardı. Gazze'ye yönelik tüm katliamları hepsini onlar yapmıştı. İşte El Kassam o gün bu tümeni yok etti. Tümendeki bütün katiller ya öldürüldü, ya yaralandı ya da esir olarak kardeşlerimizin elinde. Gazze tümeni çetesi şu an operasyon yapamıyor. Çünkü bütün planlar, haritalar onlardaydı. Bunlar etkisiz hale getirildiği için şu anda girmeye cesaret de edemiyorlar." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, "O korkaklar sürüsü bakın Müslümanlarla savaşamadığı, yüz yüze gelemedikleri için gidip masum çocukların başına bomba yağdırıyorlar. Bu korkaklıklarının neticesidir. Bu savaş bizim açımızdan daha yeni başlıyor. Amerika'nın tutuşmasının nedeni 100 yıldır milyar dolarlar harcayıp her türlü desteği verdiği o proje bugün çöküyor. Gidin Çanakkale Şehitliğine bakın, o gün Kurtuluş Savaşı verirken biz bizi arkadan vurmadılar. Araplar, Filistinliler, Gazzeliler yanımızdaydı. İngilizler, Amerika'nın itleri, Fransız'ı, batılısı bizi arkadan vurmaya gelmişti. Şimdi bunu söyleyenler batıya dost, Araplara düşman diyor." şeklinde konuştu.

"HER SABAH BİR SEMT CAMİSİNDE BULUŞMALARLA PROGRAMLARIMIZI DEVAM ETTİRECEĞİZ"

Bugün itibariyle akşam programlarına ara verdiklerinin duyurusunu yapan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Vedat Turgut, şu ana kadar sürdürülen programlarda desteklerini esirgemeyen Diyarbakır halkına teşekkürlerini ileterek bundan sonra yapılacak program ve faaliyetler hakkında şunları söyledi:

Bundan sonra her akşam yapacağımız programlarımızı haftada bire aldık. Artık cumartesi akşamları burada olacağız. Fakat bunların haricinde Diyarbakır'da her gün etkinlik olacak. Her sabah namazında bir semt camisinde buluşacağız. İlk etkinliğimiz yarın sabah Diclekent Camii, Salı Muhammediye, Çarşamba Ulu Camii, Perşembe şehitlik semti Hazreti Hasan, Cuma Demirok, Cumartesi Şeyh Said camiinde olacağız. Cumartesi günü akşamı da tekrardan burada buluşacağız.

Program, Neytullah Tekin Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri