Diyarbakır’da fuarcılık başarısı!
Diyarbakır’da bulunan Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi, son dönemlerde ev sahipliği yaptığı fuar organizasyonlarıyla sessiz bir başarıya imza attı. Sur Ajans’a konuşan Mezopotamya Fuarcılık Genel Müdürü Welat Ektirici, ‘yeni bir fuar merkezi’ projesi üzerinde çalıştıklarını açıkladı.
Mezopotamya Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi, en son fuarını ‘2’nci Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’ ile yaptı. 3 gün süren fuar bu yıl Mersin ile bölgedeki 10 ilden 104 firma ve kuruluşun temsilcisini bir araya getirdi.
Deprem nedeniyle geçtiğimiz yıl yapılmayan fuar bu sene farklı bir atmosfere sahne oldu. Fuara ilk kez bölge il ve ilçelerdeki DEM Partili belediyeler tam kadro katıldı. Ancak seçimlerden önce belediyeleri kayyım olarak yöneten vali ile kaymakamlar davet edilmelerine rağmen fuara katılmadı.
VALİ, FUAR ORGANİZASYONLARINI GÖRMEZDEN GELİYOR
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın (DTSO) öncülük ettiği fuarların neredeyse hiçbiri kent protokolünü bir arada buluşturamadı.
Davet edilmelerine rağmen fuar gibi organizasyonlara katılmayan Diyarbakır Valiliği, ‘yoğun programlar’ gerekçe olarak sunuyor. Ancak katılım sağlamamak için valilik diğer fuar organizasyonları dönemlerinde de gelen davetleri zaman zaman farklı gerekçelerle güncelliyor.
Haber takibi için gittiğimiz “2’nci Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nın” açılışında yine Diyarbakır Valiliği’nin protokolde olmadığını görüyoruz. Açılışta yapılan konuşmalarda ise süreklileşen bu durum üstü örtülü cümlelerle eleştirildi.
DTSO’nun öncülüğüyle ve Mezopotamya Fuarcılık iş birliğinde bu yıl 6 tane büyük fuar organizasyonu planlandı. Bu fuarlardan 3’ü yapıldı ve diğer 3’ünün ise sonbahara kadar yapılması planlanıyor.
Yerel idare tarafından ilgi gösterilmeyen ‘fuarcılık’ kent dinamiklerinin ortak iş birliği sayesinde sessiz bir başarıya imza atmış bulunuyor.
DİYARBAKIR İSTANBUL VE İZMİR İLE YARIŞIR HALE GELDİ
Önceki yıl Kasım ayında yapılan “5’nci Mezopotamya Gurme ve Yöresel Lezzetler Fuarı” kendi alanında Türkiye’nin en büyük fuarı unvanına sahip oldu.
Geçtiğimiz ay yapılan Mezopotamya Tarım ve Hayvancılık Fuarı da yine kendi alanında Türkiye’de ilk 6’ya adını yazdırdı.
26 Mayıs’ta sona eren Turizm ve Gastronomi Fuarı da Türkiye’de İstanbul, İzmir ve Diyarbakır olmak üzere sadece 3 yerde yapılıyor.
İstanbul ve İzmir’den sonra bir fuar kenti haline gelen Diyarbakır’da yaklaşık 16 yıldır Mezopotamya Fuarcılıkta mesai harcayan Welat Ektirici’ye mikrofonu uzatıyoruz.
“HEPSİNİ DAVET ETTİK AMA…”
Fuar alanında mikrofonu uzattığımız Mezopotamya Fuarcılık Genel Müdürü Welat Ektirici, bürokraside yer alan isimlerin neden fuarlara katılım sağlamadığını soruyoruz.
Ektirici, ortaya çıkan manzaranın kentin kalkınması için fayda sağlamadığını dile getiriyor ve şöyle ekliyor:
“Biz diğer kurumlarımızı burada görmeyi çok isterdik. Muhakkak ki herkesin kendine göre bazı sebepleri vardır. Ama biz işin tarafsız ve üçüncü gözünden baktığımız zaman yani fuarcılık kısmından baktığımızda manzaranın daha renkli olmasıdır. Yani bu renkliliğinin sağlanamadığının nedeninin takdiri de ilgili kurumlara aittir. Biz bir şey diyemeyiz. Biz hepsini davet ettik ve burada olmalarını da canı gönülden istiyoruz.
Biz fuarcılık şirketi olarak gereken her şeyi zaten yapacağız. Her yerde sosyal, siyasal farklılıklar olabilir. Kentin dinamikleri de fuarcılık ve benzeri konularda farklılıkları bir kenara bırakmalı. Bu söylediğim kenti faydasına olan bir durumdur. Kent faydası siyaset üstü bir şeydir. Bu noktadan bakıldığında inanıyorum ki ilerleyen süreçlerde ‘kent faydasında’ bir birleşmeyi hızlı bir şekilde görmüş oluruz.
FUARCILIK KENT FAYDASININ ORTAKLAŞTIĞI BİR YERDİR
Fuarcılık sektörü için halkımıza ve kurumlarımıza şunu söylüyoruz. Fuarcılık kent faydasının ortaklaştığı bir yerdir. Burada her renkten, her dilden, her görüşten insanlar o günkü sektörel amaç etrafında birleşilmeli. Diyarbakır ve bölge illerinin faydası öncelen kriterler ön plana alınmalı. Yani örneğin, Turizm ve Gastronomi ya da tarımsal alanda ilimizi ve bölgemizi “Nasıl kalkındırabiliriz? Nasıl ileriye taşıyabiliriz? Nasıl tanıtabiliriz?” sorularının cevabı kriter olmalı. Bunun dışındaki kriterleri açıkçası kabul etmiyoruz. Doğru olduğuna da inanmıyoruz.”
"KENTTE FUARCILIK ARTIK BELLİ BİR NOKTAYA GELDİ"
Ekonomik kriz, pandemi ve deprem dönemine atıfta bulunan Ektirici, “Bu yıl daha yeni normalleşmeye başladık. Önümüzdeki sene için de planlama yapıyoruz. Gelecek yıl yaptığımız fuarları şimdikinden daha ileriye taşımak için atacağımız adımlarımız var” diyor ve Diyarbakır’daki fuarcılık sektörüne dair şunları aktarıyor:
“Türkiye’nin birçok bölgesi henüz fuarcılık ile tanışmamışken, Diyarbakır’daki mevcut fuar alanımız 1997’lerde o dönemki kent bileşenlerinin doğru adımıyla yapılmış. Daha sonra bu alan çeşitli eklentilerle büyütülmüş. Her dönemde herkes kendince bir katkı sunmuş yani.
Günümüze baktığımızda kentte şu anda fuarcılık artık belli bir noktaya geldi. Fuarcılığın sadece tek bir sektöre ait olmadığını biliyoruz. Yani fuarcılıkta tek bir kişinin ya da tek bir sektör veya tek bir kurumun bireysel çabaları, emekleri doğrultusunda yapabileceği şeyler sınırlıdır.
Kent bileşenlerinin ortak desteği, dayanışması ve işleri sahiplenmesi boyutuyla aslında gerçek fuarcılık hizmeti ortaya çıkmış olur. Kentimizde bunu bir şekilde yönetiyoruz.
Baktığınız zaman bu kentte Tarım Kredi Kooperatifi de, Kırsal Kalkındırması, DTSO, DESOB gibi kentin tüm kurumlarında bir uzlaşı oluştu ve çok hızlı meyvelerini verdi.
Geçtiğimiz ayda yaptığımız tarım ve hayvancılık fuarı kendi alanındaki sıralamada Türkiye’de ilk 6’ya adını yazdırdı. Uluslararası fuar niteliğini taşımaya başladı. Önümüzdeki yıl da Uluslararası unvanı üzerine çalışacağız. Çünkü fuarcılıkta uluslararası unvan önemli bir adımdır.
Öte taraftan yaptığımız gurme ve yöresel lezzetler fuarı Türkiye’de kendi alanında ‘en büyük fuar’ unvanını kazandırdı. Çok sessiz sedasız büyüyen bir fuardı. Bu önemli yani önemsiyoruz. Örneğin, İstanbul ve İzmir fuarcılığın bir önderi konumunda. Dolayısıyla onlara rağmen bir fuar organizasyonunu ‘en büyük’ haline getirmek ciddi bir çaba ve emek gerektiriyor. 5 yıl için de bu unvanı kazanmak, her organizasyona nasip olmaz.
Bugün yapılan Turizm ve Gastronomi fuarı Türkiye'de sadece 3 noktada yapılıyor. İzmir ve İstanbul... Bir diğer nokta ise Diyarbakır. Bu durum başarıyı perçinleştiriyor. Bunda da kentin tamamının bir emeği var.”
YENİ BİR FUAR MERKEZİ PROJESİ MASADA
Ektirici, DTSO Başkanı Mehmet Kaya’nın Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nda Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlarına seslenerek, “Gelin bu fuarı bölgenin ortak fuarı haline getirelim ve geliştirelim” şeklinde yaptığı konuşmasını hatırlatarak, “Bir ‘Yeni Fuar Merkezi’ projemiz var. Bunu fuarcılığın ilerleyebilmesi için çok önemsiyoruz” diyor.
FUARLAR 3 MİLYON 500 BİNİ AŞKIN KİŞİYİ AĞIRLADI
Diyarbakır’daki fuarcılık sektörüne dair 2008 ile 2022 arasında yaptıkları araştırmaya değinen Ektirici, “Diyarbakır bir fuar merkezi haline geldi. Dolayısıyla bu yapılanları görmek ve bir değer vermek gerekir” yorumunda bulunuyor ve sayısal verilerle sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Deprem öncesi bir çalışma yaptık. 2008’den 2022’ye kadar yani 14 yıl içerisinde 132 fuar düzenlenmiş. O günün rakamlarıyla ve son iki yılı da eklediğimizde yaklaşık 3 milyon 500 bin kişiyi fuarımız ağırlamış.
Teknik olarak baktığımızda fuarcılıkta; İl dışı, ülke dışı ziyaretçi ve yerel ziyaretçi diye kategoriler var. İl dışı ziyaretçi ortalama yüzde 20 oranında oluyor. Buradan yapıtlığımız çıkarım şu; son 12 sene içerisinde yalnızca fuarcılık sektörü ile ilgili yaklaşık 800 binin üzerinde insanı biz il dışından ilimize konaklatarak çekmişiz.
Dışarıdan gelen bu 800 bin kişi bu kentte konakladı, bu kentte harcama yaptı. Bunu matematiksel olarak çok ciddi rakamsal çıktılara neden oluyor. Stant katılımcıları için söylüyorum. 1200 katılımcı firma stant açmış. Bunun 500’ü il dışından gelmiş. Her bir firma minimum dışarıdan 3-4 kişi ile geliyor. Bu insanlar burada yemiş, içmiş, kenti gezmiş ve bir iletişim sağlamış.
İlk fuar işine başladığımızda katılım için davet gönderdiğimizde çok ilginç diyaloglara şahit olduk. Bazı katılımcı firma temsilcilerinden bize ‘Diyarbakır’da bina var mı?’ diye soranlar vardı. Bu çok üzücü ama gerçek. Şimdide de Diyarbakır bir fuar merkezi haline geldi. Bu noktadan buralara geldik.
Dolayısıyla bu yapılanları görmek ve bir değer vermek gerekir. Biz bunları sayısallaştırıp sayısallaştırıp kimsenin önüne koymak istemiyoruz. Bütün kurumlarımızdan işin pozitif yönünden bakmalarını istiyoruz.”