Diyarbakır’daki tarihi yerden 60 kamyon moloz çıktı!Diyarbakır'ın Sur İlçesinde yer alan tarihî Deva Hamamı, göz göre göre yok oluyor. Bir yandan bakımsızlık diğer yandan ise define arayanların define girerek tahrip edilen hamam çok büyük zarar görmüş durumda. 5 yıl önce hamamı temizleye başlayan ve şuanda hamamı işleten Cuma Akgül, “Yetkililerin buraya sahip çıkmalarını isterim. Başta Diyarbakırlı büyüklerimiz, sayın valimiz, belediyelerimiz, vakıflarımız, kültürümüz, buraya sahip çıksınlar. Burası bir dünya mirası” dedi.
Diyarbakır’ın Tarihi Sur ilçesi Abdaldede Mahallesi’nde 500 yıllık tarihi bulunan ve çürümeye terk edilen Deva Hamamı, definecilerin verdiği hasarlar sonrası zor da olsa ayakta durmaya çalışıyor. Tarih boyunca büyük bir öneme sahip olan Deve Hamamı, Evliya Çelebi gibi bir yazarında kaleminde kendisine yer buldu. Evliya Çelebi, Deva Hamamını anlata anlata bitiremezken şuanda ise o deve hamamı kaderine terk edilmiş durumda. Hamamdan yaklaşık 15 ton moloz ve çöp çıkaran şuanda orayı kafe olarak işleten Cuma Akgül Özgür Haber’e konuştu.
“Buradan 60 kamyon çöp ve moloz çıkardım”
Hamamı yıllarca zar zor temizlediğini ve 60 kamyon moloz çıktığını belirten Cuma Akgül, “Toplamda 5 yıldır buradayım. 3 yıl botunca temizledim. 2 yıldır da işletiyorum. Buradan 60 kamyon çöp ve moloz çıkardım. Defineciler her tarafı kazıp mahvetmiştiler. Buranın temizliği tam 3 yılımı aldı. Buraya ilk geldiğimde sağlıklıydım şimdi ise koah hastası oldum. Nemden rutubetten hasta oldum. Her taraf pislik içindeydi. İlk burada kafe açacağım dediğimde arkadaşlar Cuma kafayı yemiş diyorlardı. Onu diyen arkadaşlar şimdi gelip teşekkür ediyorlar böyle bir mekân açtığım için. İlk başlarda bir çay ocağı açmak için giriştim ama daha sonra kafeye döndü canlı müzik derken işler büyüdü” dedi.
“Kimse tarihini net olarak bilmiyor”
Hamamın tarihinin kimsenin net bir şekilde bilmediğinin altını çizen Akgül, “Bu hanın tarihini ben sağlıklı olarak tam net bir şekilde bilmiyorum. Çünkü ne kadar araştırılıyor kimse net olarak bilmiyor. Mesela Diyarbakır tanıtımlarında buradan bahsedildiğinde alt yazıda buranın tarihi tam bilinmiyor diye yazıyorlar” diye konuştu.
“Evliya Çelebi burayı anlata anlata bitiremiyor”
Ünlü yazar Evliya Çelebinin hamamı anlata anlata bitiremediğini söyleyen Cuma Akgül, “Evliya Çelebi burayı anlata anlata bitiremiyor. Buranın esas ismi Deva’dır. Deve değildir Deva’dır yani ilaç anlamına geliyor. Halk dilinde ise Deve olarak biliniyor. Bunun da iki sebebi var. Birincisi biri Diyarbakır’a geliyor devesi kayboluyor arıyorlar bulamıyorlar daha sonra burada buluyorlar. İkinci rivayet ise gelin devenin üzerinde içeriye girmiş ve içeride kaybolmuş. Bundan dolayı halk dilinde deve olarak bilinir” ifadelerini kullandı.
“Bu deva hamamı Mezopotamya’nın en büyük hamamıdır”
Hamamın Bölgenin en büyük hamamı olduğunu belirten Akgül, “Eskiden Diyarbakır’a gelenleri banyo yapmadan şehre koymazdılar o gelenleri. Gelenler hayvanlarını kervansaraya bırakırlar temiz elbiselerini alıp hamama gelip banyo yapıp daha sonra çarşıya gidip alışverişlerini yapardılar. Bu deva hamamı Mezopotamya’nın en büyük hamamıdır. 1 dönüm 300 Metre karedir. Sadece Diyarbakır’ın değil bütün bölgenin en büyük hamamı. Hamam hep sekizgendir. Şuanda bulunduğumuz yer dinlenme yeridir. İçeride göbek taşımız var. Göbek taşında öyle bir ekosesi var ki, sanki stüdyodasın” diye ifade etti.
“Kente turla birlikte gelen turistler gelip görüyorlar”
Diyarbakır’a gelen turistlerin hamamı ziyarete geldiğini vurgulayan Cuma Akgül, “İnsanlar fotoğraf çekmek için geliyor. Kente turla birlikte gelen turistler gelip görüyorlar. Gelenler çok beğeniyorlar. Buranın her tarafı bir eserdir, bir tarihtir. Kolanlar arsında ki noktalar gerdanlık anlamına geliyor. Yukarıdan bakıldığı zamanda bayan küpesine dönüyor. Ama büyün bunları hangi mimarın yaptığı bilinmiyor. Tarihçilere, hocalara sorduk ama sağlıklı bir bilgi yok” dedi.
“Yetkililerin buraya sahip çıksın”
Yetkililere seslenen ve deve hamamına sahip çıkmasını isteyen Akgül, “Yetkililerin buraya sahip çıkmalarını isterim. Başta Diyarbakırlı büyüklerimiz, sayın valimiz, belediyelerimiz, vakıflarımız, kültürümüz, buraya sahip çıksınlar. Burası bir dünya mirası, turizmi de çeker buraya. Gelip görenler giderken çevreme dostlarıma burayı anlatırım deyip gidiyorlar. Her insanın gelip burayı görmesini isterim. Buraya sahip çıkalım” diye konuştu.
Hamza Özçelik / Süleyman Aydın