Diyarbakır’dan seslendiler: Zulüm ve soykırıma seyirci kalmak tüm ümmete ve insanlığa ihanettir

İsrail’in yaklaşık 4 aydır sürdürdüğü saldırıları telin etmek amacıyla Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın düzenlediği basın açıklamasında, zulümlere sessiz kalmanın Mescid-i Aksa ile beraber tüm ümmete ve insanlığa ihanet olduğuna vurgu yapıldı.

Diyarbakır’dan seslendiler: Zulüm ve soykırıma seyirci kalmak tüm ümmete ve insanlığa ihanettir

7 Ekim sabahıyla başlayan Aksa Tufanı 119'uncu gününe girdi.  Diyarbakır'da  Peygamber Sevdalıları Vakfı İsrail’in yaklaşık 4 aydır sürdürdüğü saldırıları telin etmek amacıyla yaptığı basın açıklamalarının  bu haftaki durağı merkez Bağlar ilçesi Muhammediye Camii oldu.

Cuma namazı sonrası Muhammediye Camii önünde düzenlenen basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları adına Fatih Taş okudu.

"Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir." Ayeti ile konuşmasına başlayan Taş, "Aksa tufanıyla başlayan, dört ayını doldurmak üzere olan kutlu direnişe; Aksa kadar mübarek, Kudüs gibi ulvi olan davayı ve direnişi omuzlayan kahraman mücahitlere ve bir an olsun onları yalnız bırakmayan izzetli Gazze halkına, zulme seyirci kalmayan, her şart ve fırsatta küresel istikbara ve siyonizme açık cephe alan vicdan sahiplerine selam olsun." dedi.

"BU LANETLİ GÜRUHUN BİR AN ÖNCE TASFİYE EDİLMESİ GÖREVİ ÖZELDE ÜMMETİN, GENELDE İSE TÜM İNSANLIĞIN UHDESİNDEDİR"

Kudüs ve Aksa'nın ümmetin onuru olduğu, izzetli ve onurlu yaşamın da bedel gerektirdiği bilinciyle bu bedelden paylarına düşeni yükleneceklerini; bu ali davada Filistinli, Yemenli Müslümanlar ve direnişin diğer tüm paydaşlarıyla birlikte topyekûn mücadeleye hazır olduklarını ilan ettiklerini ifade eden Taş, "Biliyoruz ki Aksa ve Kudüs davası sadece Filistinlilerin davası değildir. Hepimizin davasıdır. Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz her gün kanlarını, canlarını, tüm varlıklarını feda ederek yükümlülüklerini yerine getiriyorlar. Bebek, çocuk, kadın, yaşlı, hasta demeden her gün yüzlerce kardeşimizi şehit eden siyonist katiller; tarihe geçecek vahşet tablolarına imza atmaktadırlar." şeklinde konuştu.

Taş, "Dağıtılan insani yardımdan almak için toplanan çoğu kadın ve çocuklardan oluşan kalabalığa hunharca saldıran, alçakça ve kalleşçe yöntemlerle hastaneye sızıp hasta yatağında yatan hastaları katleden, elleri ve gözleri bağlı onlarca savunmasız sivili infaz edip toplu katliam ve soykırım yapan vahşi siyonist çetenin karakterini çok iyi biliyoruz. Güç ve fırsat bulduklarında azınlıkta sınır tanımayan bu lanetli güruhun bir an önce tasfiye ve izalesi tüm dünya ve insanlık için elzem hale gelmiştir. Bu görev özelde ümmetin, genelde ise tüm insanlığın uhdesindedir." ifadelerini kullandı.

"BU TEHLİKEYE KARŞI ÜMMET BİLİNCİ İLE KARŞI KONULMALI, MÜCADELE İÇİN SEFERBERLİK HALİNE GEÇİLMELİDİR"

Uluslararası hukuku ve mahkeme kararlarını hiçe sayan siyonistlerin dünyadaki en büyük terör şebekesi olduğunu, son gelişmelerle birlikte bunun ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Taş, buna rağmen siyonist çeteyi baştan beri besleyip büyüten ve destekleyen ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ile işbirlikçilerin bu katliam ve soykırımın suç ortağı ve azmettiricisi olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

"Bu küresel zulüm aygıtı, vicdan sahibi insanlar ve halklar nezdinde mahkûm edilmiştir. Arz-ı mev'ud safsatasıyla belirledikleri habis emellerine ulaşmak için zulüm ve vahşetlerini Gazze ile sınırlı tutmayan siyonist çeteler, Gazze dışındaki Filistin topraklarında da pervasızca katliam ve soykırıma devam etmektedirler. Hiçbir sebep yokken yapılan tutuklamalar ve sonrasındaki toplu infazlar; yaşam alanlarına, mezarlıklara varıncaya kadar maddi manevi tüm değerlere yönelik yapılan vahşi saldırı ve uygulamalar sürekli ve sistematik hale getirilmiştir. Filistin dışındaki İslam beldelerine yönelik saldırılarını da gittikçe arttıran terör rejimi, işgalci yayılmacı hedef ve niyetlerini gizleme ihtiyacı bile duymamaktadır. Siyonistleri maşa olarak kullanan ABD ve şer koalisyonunun Müslüman Yemen halkına topyekûn fiili saldırısı ve savaş ilanı da şer cephesinin hedef ve niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tehdit ve tehlikeye karşı ümmet bilinci ve refleksi ile karşı konulmalı, her alanda mücadele için seferberlik haline geçilmelidir."

"TARİHE BU UTANÇLA GEÇMEK İSTEMİYORSANIZ HALKINIZLA BİRLİK OLUP SİYONİSTLERE CEPHE ALIN"

Bu mücadelenin, umutsuzluk ve yılgınlığa kapılmadan iş birliği ve dayanışma ile sürekli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Taş, "Tüm Müslüman ülke idarecilerini ve hükümetleri ısrarla uyarmaya devam ediyoruz. Bu zulüm ve soykırıma sessiz ve seyirci kalmak bile suça iştirak iken; siyonistlere ticari anlaşma ve ilişkiler perdesi altında ikmal ve destek sağlamak sadece Filistin, Kudüs ve Aksa davasına değil tüm ümmete ve insanlığa ihanettir. Tarihe bu utançla geçmek istemiyorsanız bir an önce halkınızla birlik olup siyonistlere cephe alın." diye belirtti.

Taş, "Gazze'ye insani koridorun açılması, gıda maddelerinin ulaştırılması, tıbbi yardımların yapılması, hastanelerin işlevsel hale getirilmesi için gerekli kamu gücü acilen harekete geçirilmeli ve uluslararası mekanizma oluşturulmalıdır. Yüce Allah Kudüs ve Aksa davasını ümmetin vahdetine vesile kılsın, bu dava için atılan her adımı yapılan her işi bereketli ve etkili kılsın." dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri