AMİDA HABER - Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni aramaların 19’uncu gününde ihbar sonucu Eğertutmaz Deresi’nde gömülü bir şekilde bulundu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 22 kişi gözaltına alındı, aralarında anne Yüksel Gürün ve oğlu Enes Güran olmak üzere 11 kişi tutuklandı. Amca Salim Güran ile itirafçı Nevzat Bahtıyar daha önce tutuklanmıştı.
Olayın üzerinden 24 gün geçmesine rağmen Türkiye Narin Güran cinayetinin aydınlanmasını bekliyor. Olay üzerindeki sır perdesi henüz aralanmadı. Narin’in 19 gün sonra bulunmasında ihmal var mı?. Soruşturmayı jandarma yerine polis yürütseydi Narin daha hızlı bulunur muydu? soruları gündemdeki yerini koruyor. 32 yılık hukukçu Diyarbakır Barosu Avukatlarından Kutbettin Odabaşı, bu iddiaları yorumladı.
‘Asıl olan masumiyettir’
Mahkemenin verilen kısıtlama kararını doğru bulmadığını dile getiren Odabaşı şunları söyledi: “Özellikle insan öldürme suçlarında savcının başvurduğu bu yol genelde hukuka aykırı delil etme amacıyla yapılan bir işlemdir. İnsan öldürme dosyalarında gizlilik kararı aldırmaya gerek yok. Minik kızımızın yaşamasını sağlamak devletin görevidir. Öldükten sonra failini bulmak yine devletin görevdir. Fakat Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yazılan usullere uyarak ortaya çıkarmak zorundadır. Kimse suçludur ya da suçsuzdur diye dile getirmiyorum. Ceza kanununda asıl olan masumiyettir.”
‘Anne masumsa zararını nasıl karşılayacağız’
Anne Yüksel Güran’ın tutuklanmasıyla ilgili konuşan avukat Odabaşı, “Tutuklanan anne masumsa biz bu kadının zararını yarın nasıl karşılayacağız? Ne yaparsak karşılayabileceğiz? Biz kadının toplumdaki yerini ve değerini biliyoruz değil mi?. Bunu karşılayabilme imkanı var mı? O kadının namusuna ırzına bir sürü laf söyledik. Biraz itidalli olmak lazım. Kolluk, hukuka uygun hareket etmek zorunda ve hukuka uygun delilleri bulmak zorunda” dedi.
'Jandarmanın ihmali var'
Narin’in günlerce arandığını hatırlatan Odabaşı, “Evin 1 kilometre uzağında naaş var. Binlerce personelle arıyor. Aynı bölgeye defalarca baktılar ve bunu bulamadılar. 19 gün sonra o naaşın üzerindeki tüm delillerin ortadan kalkmasında kolluk görevlilerinin sorumluluğunun olduğunu düşünüyorum. İlgililer hakkında soruşturma başlatılmalı çünkü orada bir ihmal var. Narin’in geç bulunmasında jandarmanın kesinlikle ihmali var. 19 gün boyunca bir kayıp nasıl bulunmaz. Naaşın üzerindeki izler kalktıktan sonra bulundu. Bu tür vakalarda santim santim dere incelenmeliydi” diye konuştu.
‘Suçunu ikrar eden çok az kişi var’
Hakimin verdiği tutuklama kararlarının çok geniş olduğunu iddia eden Odabaşı, “Delilleri karartma suçu 3 aydır, bundan dolayı tutuklama kararı veriyorsun. Yarın telafisi imkansız sonuçlar doğuracak kararlar veriyorsunuz. Tutuklama sonuçta tedbirdir. En son başvurulacak ceza muhakemesi kararıdır. Hiçbiri kaçmamış. 19 gün sonra delilleri karartma ihtimali de yok. İnsan öldürme dosyalarında faili nasıl bulacağız? Meslek hayatım boyunca çok az sanığın insan öldürme dosyalarında suçunu ikrar ettiğini gördüm. Zaten ikrar etmiyorlar. Bunun faili cezasız mı kalacak, tabi ki hayır. Dosyada dijital materyaller, kriminal, HTS kayıtları var. Bunlarla da suça ulaşmak mümkün. Suçun failini öğrenmek için ikrara gerek yok. Bu yöntemlerle de fail belirlenebilinir. Bu kadar kişinin birleşip bu suçu işlemeleri olağan yaşamın akışına göre mümkün görmüyorum. Delilleri karartma konusunda birlikte hareket etmiş olabilirler ama fail olarak o suçun bu kadar geniş kişilerce işlenmesi ihtimalini görmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘Polis daha erken bulurdu’
Dosyanın polise devredilmesi gerektiğini belirten Odabaşı, “Jandarma süreci uzattı soruşturma emniyette olsaydı Narin daha çabuk bulunurdu. Adli kolluk konusu mezun olduğumuz tarihten bu yana tartışılan bir konu. Bu olay, adli kolluk birimi (teşkilatının) oluşturulmasını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bu işten anlayan uzman bilen kimseler, delilleri tespit eden, koruyan, bu alanda uzman kişilerin uğraşması lazımdı. Narin’in 19 gün boyunca bulunmamasının yegane sorumlusu devlettir. Jandarmanın bunu bilmiyor olması adli kolluk teşkilatının olmamasından kaynaklı. Derhal böyle bir birim oluşturulmalı. Bu olay bunu ortaya koyuyor. Ya da adliyeye bağlı bir birim kurulmalı” önerisinde bulundu.