Berivan Kılıç / Damla Türk
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulucami’nin Güney Batı kapısının hemen çıkışında yer alan küçük cam sanatı atölyesi dikkat çekiyor. Görenlerin merakla izlediği cam sanatı daha çok turistlerin ve çocukların uğrak yeri olurken, mahalle sakinleri de burada neler yapıldığını merak ediyor. Uzun yıllar sağlık sektöründe çalışan Songül Dicle, hobi olarak başladığı işi, öğrenmek isteyen insanlara gönüllü olarak öğreten hocası Erol Evin’ den aldığı eğitimle hobisini ticarete dönüştürdü.
‘Kadın eli değen herşey daha güzel olur’
Her şeyin kadın eliyle şekillendiği atölyede Dicle, camı önce boncuğa daha sonra bileklik, kolye, yüzük ve halhal gibi takılara çeviriyor. Diyarbakırlı kadınların üretmesini ve kadın elinin değdiği her şeyin daha da güzelleşeceğini ifade eden Dicle, Sur’da bulunan diğer girişimci kadınlarla bir dayanışma içinde olduğunu söyledi. Bu anlamda kadınlara ilham olmak isteyen ve özellikle kadınların Sur’a yoğunlaşmasını öneren sam sanatı ustası Songül Dicle Diyarbakır’ın kalbinin Sur’da attığını ve bu kalbin daha da güzel attırılmasının kadınlardan geçtiğinin altını çizdi.
‘Ticari anlam dışında meditasyon etkisi oluşturuyor’
Sam sanatıyla tanışma serüvenini Özgür Haber’e anlatan Dicle şunları söyledi; “Uzun yıllar ilaç sektöründe çalıştım, ilaç sektörü çok zor bir sektör. Her zaman kendim üreterek yapmak istediğim bir iş arıyordum ve camla tanışmak istedim. O dönem Ustam Erol Evin ile tanıştım. Kendisi 9 yaşından beridir bu işle uğraşıyor ve 50 yıldır devam ediyor. Karşılıksız olarak öğrencilerine bu işi öğretmek isteyen ustamdan öğrendim bende. Onun istediği bize öğrettiklerini bizimde başkasına öğretmemiz. İnşallah o yolda devam edeceğiz.”
‘Cam işi ile uğraşan çok kadın yok’
İşi öğrendikten sonra Sur’da kendi atölyesini açtığını kaydeden Songül Dicle,
“Burada kendi tasarladığım bileklik, kolye, yüzük ve halhal gibi takıları vatandaşlara sunuyorum. Burada cam işi ile uğraşan çok kadın yok. İnsanlar tarafından görülünce çok dikkat çektiğini gördüm. Dükkanın önünden geçenler ne yapıyorsunuz deyip atölyenin içine girip izlemek istiyor. Tepkiler güzel Diyarbakır’da cam sanatı ile uğraşan çok insan olmadığı için oldukça da dikkat çekiyor. Ailem kendi işimi kurduğum için çok sevindi ve benimle çok ilgilendi. Ablalarım iş yerimi ziyaret etti ve denemek istediler. İlerleyen dönemlerde onlar da eğitimin alıp kendi atölyesini kurmak istiyor. Bu bakımdan ilham oldu yaptığım iş. Ticari anlam dışında cam sanatıyla uğraşmak inanılmaz bir meditasyon, zihni boşaltıyor” dedi.
‘Kadınlar Sur’a yoğunlaşmalı’
Sur’da kendi işini kuran, birlik ve dayanışma içinde olan girişimci kadınların birbirilerini büyütme amacı doğrultusunda ilerlediğini vurgulayan Dicle, kadınların üretmesi gerektiğini ifade etti. Kadınların özellikle Sur’a yoğunlaşması gerektiğine dikkat çeken Songül Dicle, Diyarbakır’ın kalbinin Sur’da attığını ve bu kalbi güzelleştirmenin kadın elinden geçtiğini belirtti.
‘Sur demek Diyarbakır demek’
Dicle, “Arkadaşlarımızla sürekli iletişim halindeyiz, birbirimize destek oluyoruz bu yönüyle de çok güzel her gün birbirimiz nasıl büyütebiliriz, nasıl geliştirebiliriz neler yapabiliriz bunları konuşuyoruz. Bu anlamda aramızdaki dayanışma çok güzel. Girişimci kadınlar Sur içine yoğunlaşsınlar. Sur içi demek benim için Diyarbakır demek özü demek. Diyarbakır’ın kalbi surda atıyor. Bu kalbi güzel bir şekilde attırmaya devam edelim. Görüyorum ki kadının elinin değdiği her yer güzelleşiyor. Bütün kadınları Sur içine davet ediyorum kendilerine güvenip inansınlar. Diyarbakır’da kadınlar üretmeli, Sur içinde üreten kadın arkadaşlarımız var, birbirine komşu olan arkadaşlarımız var bunlar üretim yapıyorlar. Kadınların varlığı suru dönüştüren bir nokta haline geldi. Kadınlar Surda çok güzel şeyler yapıyorlar, yapmalılar da çünkü kadının elinin değdiği her yer gördüm ki güzelleşiyor. O yüzden kadınların özellikle bu anlamda girişimci olması lazım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
[gallery ids="4565,4566,4567"]