Berivan Kılıç / Hamza Özçelik
Diyarbakır’da yaşayan Melek Sarya Demir, çocukluğunu geçirdiği köyde doğayla iç içe büyümesi sonucunda resim yapmaya yöneldi. Demir, resim yapmaya başlamanın büyük bir bölümüne önce araştırma yaparak başladı daha sonra eğitimini aldı. Okul öncesi öğretmeni olan Demir, hayalinin peşinden giderek Resim öğretmenliği bölümünden mezun oldu daha sonra hayalini kurduğu resim atölyesini açtı. 10 yıldır resim sanatıyla uğraşan Melek Sarya Demir, Kırşehir’de doğup büyüdü. Dört yıldır Diyarbakır’da yaşayan ve kültürel bir arayış içinde olduğunu dile getiren Demir, yaptığı çalışmalarda bir kültürel arayış içerisinde olduğunu aktardı.
‘Kendime özgü resimlerimi yaptığım bir yer açtım’
Uzun bir süre Hatay’da yaşayan Demir, “Kırşehirliyim, Okul öncesi öğretmenliği ve resim öğretmenliği bitirdim. Uzun bir süre Hatay’da yaşadıktan sonra Diyarbakır’a taşındım, dört yıldır burada yaşıyorum. Diyarbakır’a yerleştiğimde resimle uğraşıyordum, daha sonra bu konuda eğitim almak istedim ve üniversiteye başladım. Uzun süredir aklımda bir atölye açmak vardı. Resim öğretmenliğini bitirdikten sonra buna daha çok yöneldim ve aklımdaki gibi bir atölye olmasa da, emeğimle kısmen atölye kısmen resim yaptığım kendime özgü resimlerimi yaptığım bir yer açtım” dedi.
‘Resimle uğraşıyorum ama ressam değilim!’
Uzun süredir resimle uğraştığını dile getiren Melek Sarya Demir, “Çocukluğumdan beridir resim yapıyorum. Köyde geçen bir çocukluğum olduğu için çok fazla gözlem yapma imkanım oldu. Dokunma, hissetme ve doğayla iç içe olma imkanlarıyla bir arada olduğum için resim yapma isteğim de bu şekilde doğdu. 10 yıldan uzun bir süredir resimle uğraşıyorum. Resim çizmenin büyük bir kısmını, araştırma yaparak ve çabalayarak öğrendim ama bununla kalmadı akademik eğitimimi de tamamladım. Çok uzun süredir resimle uğraşıyorum ama ressam değilim çünkü ressam kelimesi çok büyük ve geniş bir kavram, içi doldurulması gereken bir kavram” diye konuştu.
‘Yaptığım çalışmalarda kendimi bulma arayışı içindeyim’
Resim yapmanın insanın içindekini dışa aktarımı olduğunu vurgulayana Demir, “Yaptığım çalışmalarda kendimi bulma arayışı içerisindeyim. Kırşehirliyim ve Diyarbakır’da yaşıyorum bu yüzden bir kültürel arayış içerisindeyim. Bu arayış çalışmalarıma da yansıyor. Örneğin bir kadının yüzündeki kırışıklıklar, bir yazmanın rengi veya bir dövme. Bunları aktarmaya çalışıyorum. Yaptığım o kadar çok çalışma oldu ki şu kadar yaptım diye sayı veremiyorum. Genelde karakalem, yağlı boya ve sulu boya çalışmalarım oldu. Yaptığım resimleri bugüne kadar sevdiğim arkadaşlarıma dağıttım, olabildiğince hediye ettim. Şu ana kadar katıldığım sergiler oldu ama kendi özgün sergimi açamadım daha. İlerde kendi tarzımı iyice oturtup ondan sonra sergi yapmak isterim. Çalışmalarımda şimdi daha çok kendi özgünlüğümü bulmaya çalışıyorum ki buldum sayılır. Ama kültür arayışım hala devam ediyor” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye sanat alanında eksik’
Türkiye’nin sanat alanında eksik olduğunu, eğitim alanında ciddi bir çaba gerektiğini aktaran Demir’in bir başka istediği de seramik atölyesi açmak;
“Ben resim atölyesi dışında seramik atölyesi açmak istedim. Asıl istediğim alanlardan bir tanesi bu fakat koşullardan kaynaklı bu isteğimi ertelemek zorunda kaldım. Şimdiki atölyemde birçok hayallerim var, çocuklara ulaşabilmek. En azından resim veya çamurla sanatsal olarak bir şeyler yapmak. Bunların olması için bir yardım veya bu alana yönelik bir projenin olması gerekir. Türkiye sanat alanında eksikliğini hissettiğimiz bir ülke. Eğitim alanında bireysel çabaya ve ciddi bir eğitime çok ihtiyaç var. Sanatla bütün olumsuzluklar olumluya dönüşebilir, bu insanın kendini bulmasını sağlayabilir.”