Tuncer Bakırhan: Çözüm için samimi olan her partiye açığız! DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt sorunu için samimi olan her parti ile masaya oturabileceklerini söyledi. Bakırhan, tutuklu siyasetçileri de hatırlattı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Kürt sorununun çözümü noktasında samimi olan her partiye açık olduklarını vurguladı. AKP’de dışa yansıyan bir çözülmenin olduğunu gözlemleyen Bakırhan, iktidar partisinin artık bir yol ayrımında olduğunu belirtti.
CHP’nin Van’daki seçim darbesi girişimine ve Kobane davasındaki tutumuna değinen Bakırhan, “CHP samimi ve doğru bir yaklaşım ile gerçekten Türkiye’nin demokratik geleceğinde önemli bir rol ve misyon oynayabilir” dedi.
‘Yeni anayasa’ tartışmaları hatırlatılan Bakırhan, Mezopotamya Ajansı’ndan Selman Güzleyüz ve Fırat Can Arslan’a verdiği röportajda Kobane davasından tutuklu HDP’li siyasetçilerin durumunu hatırlattı.
‘AK PARTİ YOL AYRIMINDA’
AK Parti’nin bir yol ayrımına girdiğini belirten Bakırhan, “Cumhur İttifakı, özellikle AK Parti'de bir politika değişikliği ihtimali nedir?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu biçimi ile devam etmeyecekleri bir gerçek. Çünkü çözüldüler, çözülüyorlar. Çözülmelerinin sebebi de Kürt meselesi başta olmak üzere benzer birkaç konudaki yaklaşımlarıdır. En başından söyledik; çözmeyen çözülür. Dolayısıyla güç ilişkileri değişecek. Dışarıya yansıyan boyutlarıyla AKP içerisinde bir tartışma süreci başladı. Belki baskı politikalarının dozajını arttıracaklar. Ama tutmuyor. Yani baskı ile bitmiyor. Baskı çözüm değil. Çözüm diyalog ile müzakere ile olur. İradeyi esas almak ile olur. Ben AKP’nin de bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum.
Belki bu seçimler AKP’nin yaklaşımlarını biraz değiştirebilir ama 22 yıllık bir ezber var. 22 yıldır kurulan güç dengeleri var. Devlet İttifakı var, Ergenekon İttifakı var, MHP var, kimi JİTEM ittifakları, kontralar var… Ama böyle devam etmek isterlerse Kürtler direnir, halklar ve emekçiler direnir. Pes etmez. Kaybettirmek için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyar.
Biz DEM Parti olarak, daha sert bir süreci karşılamaya da varız, diyaloğa ve müzakereye de varız. Başta Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’deki sorunların müzakere ile tartışılarak çözülmesi için de üzerimize düşen tüm sorumluluğu da yerine getirmeye hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz.”
‘KÜRT SORUNU HANGİ PARTİ İLE ÇÖZÜLÜR?’
Öncelikleri arasında Kürt sorununun çözümünü vurgulayan Bakırhan, “Parti fark etmeksizin mi bunu söylüyorsunuz?” sorunu şöyle yanıtladı:
“Biz DEM Parti olarak asla şu kişi ile olur, şu kişilerle olmaz demeyiz. Bu yaklaşım diyalektiğe aykırıdır. Bizim derdimiz; önce muhatabımızı yaratıp sonra sorunu çözmek değil, çabamız sorunu çözmektir. Çözüme kim geliyorsa buyursun oturup konuşalım ve çözelim. Türkiye halklarını da dahil ederek çözelim. Dolayısıyla AKP’nin yarın ne yapacağını bilmiyoruz ama biz karşımızdakinin soruna yaklaşım konusundaki samimiyetin, stratejisini, programını, planını gerçekten samimi olup olmadığına bakarak, gerekli olan adımları atarız. Biz açığız, hazırız. Biz varız. Ama karşımızdakinin samimi olması gerekiyor.”
YENİ ANAYASA TARTIŞMASI
Seçim sonrası yeni anayasanın yeniden gündeme getirilmesi hatırlatılan Bakırhan, “Yeni anayasa için öncelikle neler yapılmalı?” sorusu yöneltildi. Kobane davasını hatırlatan DEM Parti Eş Başkanı, şöyle konuştu:
“Bir yol temizliği yapsınlar. İşte Kobanê Davası ortada duruyor. Bir tweet ile yıllardır eş başkanlarımız, belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz cezaevinde tutuluyor. Kayyumcu anlayışın ne kadar yanlış olduğunu bir zahmet kabul etsinler. Cezaevleri siyasi tutsaklar ile dolu. Türkiye’nin bütçesi büyük oranda Kürtlerin demokratik haklarını baskılamak için kullanılıyor. Bir yol temizliği ile bunların ne kadar samimi olup olmadıklarını görelim. Hiç tereddüt etmeyiz biz. Bir yerde sorunun çözümü için bir samimiyet, bir irade, bir sorumluluk sahibi kişi kurum, parti görürsek, biz otururuz.”
CHP’NİN KOBANE VE VAN TAVRI
CHP, Van'daki seçim darbesine karşı çıkması ve Kobane Davası’nı izlemek üzere bir heyet görevlendirmesi de Bakırhan’ın gündemindeydi. Bununun 'CHP'de Kürt sorununa dair bir politika değişikliğine gidildi’ şeklinde yorumlanıp yorumlanmadığı sorulan Bakırhan, şu yanıtı verdi:
“Bir ön veri ortaya çıktı demek çok erken. AKP için söylediğim şeyler CHP için de geçerlidir. CHP’nin henüz o kuruluş kodlarından ne kadar uzaklaşıp uzaklaşmadığını test edecek durumda değiliz. Evet, Kobanê Davası, Van’daki dayanışma, kayyımlara ilişkin CHP’li yetkililerin, Sayın Özgür Özer’in yapmış olduğu açıklamalar kıymetlidir. Ama bir bütünen Kürt meselesinin müzakere ile diyalog ile çözülmesini ‘CHP istiyor’ dedirtecek düzeyde değil. Önümüzdeki dönem CHP’ye de büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu meselelerde samimi olmak, Kürde samimi yaklaşmak, bu sorunun çözümünde gerçekten demokratik bir irade ve sorumluluk ortaya koymak CHP’ye kaybettirmez. CHP'ye kazandırır. Nitekim son seçimlerde Kürdün ortaya koymuş olduğu irade, dayanışma net bir şekilde ortada duruyor.
CHP, fırsatçı bir şekilde davranıp nasıl olsa ‘AKP baskı uyguluyor ve Kürtler bu baskı politikaları karşısında başka tercihlerde bulunuyor’ havasına kapılırsa kaybeder. CHP için büyük bir şans doğmuştur. Yüz yıldır çözülmeyen Kürt meselesini, ikinci yüzyılda diyalog ile çözme fırsatını yakalamıştır. CHP samimi ve doğru bir yaklaşım ile gerçekten Türkiye’nin demokratik geleceğinde önemli bir rol ve misyon oynayabilir.
Önümüzdeki dönemde bunun sadece seçim ile sınırlı bir yaklaşım mı olduğunu, seçim kazanımları için ortaya konulmuş bir taktik mi olduğunu ya da stratejik bir yaklaşım mı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Biz kimseye düşman değiliz. Ama kimseyi de sınırsız, sonsuz olarak yanında, arkasında destekleyen bir güç de değiliz. Doğru söyleyen, doğru yapan, Türkiye demokrasisine kazandıran, kazandırmak isteyen ve bu konuda bir politikası, programı olan her siyasi parti ile -sadece seçimlerde değil- yan yana gelir, birlikte oturur ve konuşuruz. Çözüm için elimizden geleni de ortaya koyarız.”
YAKIN ZAMANDA SEÇİM OLUR MU?
Yakın zamanda bir seçim bekleyip beklemediği sorulan Bakırhan, “Yeni bir seçim yaşadık. İktidar ikinci parti oldu. Bizim de durumumuz kudretlidir, bu durum seçim sonuçlarında da ortaya çıktı. Türkiye’nin birçok yerinde seçime girmememize rağmen bugüne kadar yerel seçimlerde aldığımız en yüksek oyu aldık. Önümüzdeki dönem için erken seçim olsun mu olmasın mı tartışmaları çok yeni. Buna ihtiyaç var mı ya da bu konuda biz neyi talep edeceğimizi kurullarımızla birlikte hep birlikte tartışacağız” dedi.