Selahaddin Eyyubi Camii Konferans Salonu'nda düzenlenen ve sunuculuğunu Fatih Taş'ın yaptığı program, İTTİHADUL ULEMA üyesi Ömer Akgül Hoca'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Şehidleri anlatan sinevizyon gösteriminin ardından program, Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ilahilerle devam etti. yoğun katılımın sağlandığı programda konuşan Yemen Kudüs Müessesesi Başkanı Ahmet Harare, şehid ve şehadetin önemine dikkat çekti.
"Kıyamete kadar bu kutsal davanın yakıtı şehidlerin kanlarıdır"
Programda konuşan Eğitimci M. Emin Sütçü, şehid edilen Yasin Börü Ve arkadaşlar tıpkı Ashabı Kehf gibi Rablerine iman eden gençler olduğunu söyledi.
Sütçü, "İslam aleminin her köşe başında şehitler vardır. Hazreti Adem'den kıyamete kadar bu kutsal davanın en büyük yakıtı şehidler ve şehidlerin kanlarıdır. Şehidlik tanıklık edendir, şahitlik edendir. Tanıklık edebilmek için, yaşamak lazım, hayat lazım. Şehidlik hayata ölümden daha yakındır. Şehid olmak için ölmek gerekmez, şehid olmak için öncelikli şart yaşamaktır." dedi.
"Sadece ölünce şehid olunmaz, yaşarken de şehid olunur"
Rablerine verdikleri sözde duranların şehidlerin tanıklık ettiğini dile getiren Sütçü, "Rablerinin verdiği sözde duran o şehidler, tanıklık ettiler. Allah yolunda ölenlere neden şehid deniliyor? Çünkü vurulup düştükleri toprak onlara şahitlik ediyor. Onların cennete gireceklerine Allah ve melekler şahitlik ediyor. Onların hayatı, davalarına şahitlik ediyor. Vurulduklarında Rablerinin kendilerine vereceği ikram onlara şahitlik ediyor. Bu yüzden şehidlik ve şahitlik bu kadar kıymetlidir. Sadece ölünce şehid olunmaz, yaşarken de şehid olunur." diye konuştu.
"Bu yiğitler Emperyalistlerin uşaklarının oyunlarını bozdu"
Programda Kürdçe bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Mahmut Kılıç, 1400 yıldır İslam davasının şehid kanlarıyla ayakta kaldığını söyledi.
Şehid Yasin ve arkadaşlarının haince katledildiğini vurgulayan Kılınç, "Bundan 9 sene önce Diyarbakır'da bu yiğitler, hainlerin elleriyle şehit edildiler. Bu yiğitler dünya Emperyalistlerinin oyunlarını kanlarıyla bozdular. Çünkü dünya Emperyalistlerinin bu bölge üzerinde hesapları vardı. Dünya Emperyalistleri iyi biliyorlar ki, Kürd halkı Müslümandır ve ümmete öncülük edecektir. Onun için kanlarıyla bu yiğitler Emperyalistlerin uşaklarının oyunlarını bozdu." dedi.
"Dünya var oldukça şehid Yasin ve arkadaşları unutulmayacaklardır"
Yasin Börü ve arkadaşalrının acısının çok büyük olduğunu dile getiren Kılınç, "Kardeşlerim! Yasin Börü ve arkadaşlarının acısı büyük bir acıdır. Dünya var oldukça şehid Yasin ve arkadaşları unutulmayacaklardır. Biz mahzun değiliz. Biz diyoruz ki, sana hamdolsun ya Rabbi! Sana müjdeler olsun ya Resulallah! 1400 yıl sonra bu yiğitler, Ömer bin Mesudlar gibi, Habib-i Neccarlar gibi, halkının hizmeti için sokaklara indiler." ifadesini kullandı.
"İslam davasını şehidlerin kanı ayakta tutmuştur"
"Şehadet bizim için kayıp değildir. Şehadet zaferdir, aşktır, sevgidir, umuttur." diyen Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şehadet aşktır, şehid âşıktır. Şehid, malını, canını, neyi varsa, karşılıksız Allah yolunda feda ediyor. Şehidler Kervanı, İslam ağacını kanıyla suluyor. Ümmet bir vücut gibi ise, şehid o vücutta kalptir. Bütün vücudun azaları gibidir. Eğer şehid olmazsa, vücudun azaları görevlerini yerine getiremezler. Şehid, çiftçinin toprağa attığı tohum gibidir. Bunun içindir ki kardeşlerim, 1400 yıldır İslam davası ayakta durmuştur. Şehidlerin kanı, İslam davasına ayakta tutmuştur. Sizler şahit olun, şehadet var şahit var. Bunlar Allah ile ticaret etmişler. Kanlarıyla cenneti satın aldılar.
"Gençler! Şehidlerin bize bıraktığı davaya sahip çıkalım"
Gençlere seslenen Kılınç, "Ey gençler! Şehidlerin davasını sürdürün. Çalışmalarınızla belki birçok insan uyanır. Bu hainlerin katliamı, Mekkeli müşriklerin vahşetini de geçti. Bu gençleri büyük bir vahşetle şehid ettiler. Biz bunun yabancısı değiliz. Çünkü tarihimiz şehadetle süslenmiştir. Tarihimiz şehitlerin tarihidir. Tarihimiz kıyam tarihidir. Şehid, şereftir bize. Şehid yol azığıdır. İslam davası şehdtsiz söner. Şehidlerin olduğu yola bakın. Afganistan cihadına bakın, Çeçenlere bakın. Filistin'in yoluna bakın. Kürdistan'ın yoluna bakın. Şehidler Kervanı hiçbir devirde durmadığı için cihad heyecanlıydı, çalışmak güzeldi. İslam'ın sesi bu topraklarda yükseliyor. Gençler! Şehidlerin bize bıraktığı davaya sahip çıkalım. Nasıl onlar bu aziz dava için kanlarını akıttılar ve bize teslim ettiler. O davayı samimiyetle, itaatle, takvayla ileriye götürelim. Bunu yaparsak, şehidlere karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz." diye konuştu.
Program, Ercan Şenol'un yaptığı dua ile sona erdi.