Yaşlılar Anlatıyor: Eski Ramazanların Manevi Güzelliği

Yaşlılar, eski Ramazanların manevi atmosferini ve bereketini özlemle anıyor. Geçmişte imkânların kısıtlı olmasına rağmen, Ramazan'ın getirdiği manevi huzur ve dayanışmanın her şeyden daha değerli olduğunu söylüyorlar.

Yaşlılar Anlatıyor: Eski Ramazanların Manevi Güzelliği! Yaşlılar, eski Ramazanların manevi atmosferini ve bereketini özlemle anıyor. Geçmişte imkânların kısıtlı olmasına rağmen, Ramazan'ın getirdiği manevi huzur ve dayanışmanın her şeyden daha değerli olduğunu söylüyorlar.

İslam ümmetinde sevinç ve büyük bir manevi haz ile idrak edilen Ramazan ayı dolayısıyla İLKHA'ya konuşan yaşlılar, eski Ramazan günlerini anlattı.

Eski Ramazanlarda hayır ve bereketin çok daha fazla olduğunu, muhtaçların gözetildiğini vurgulayan yaşlılar, şimdiki Ramazanlarda bu maneviyatı bulamadıklarını ifade etti.

Geçmişte kıt imkân ve zorluklara rağmen herkesin orucunu tuttuğunu, ibadetlerinden lezzet aldığını dile getiren yaşlılar, günümüzde her şeyin çok daha kolay olmasına rağmen artık bu manevi havayı soluyamadıklarını kaydetti.

Camide ibadet eden 65 yaşındaki Ali Sırna, eski Ramazanlarda saygı, şefkat, rahmet, cömertlik, insanların birbirini idare etmesinin var olduğunu söyledi.

"Bu dönemde insanlar çok buzuldu"

Günümüzde ise yardımlaşmanın, iyi insanların sayısının azaldığını belirten Sırna, "Şu anda ise insanların yüzde 90'ı kötü ve yüzde 10'u iyi kalmış durumda. Bu dönemde insanlar çok buzuldu. Baba oğluna, oğul babasına güvenemez hale geldi. İçimize faiz illeti bulaştı. Zina çoğaldı. Eski Ramazanlar nerde, şimdikiler nerde? Şu anki Müslümanlar eskisi gibi olsaydı Gazze bu halde olmazdı. Bakın orada Müslümanlar ne haldeler. Sahurlarımızda birçok çeşit yemek yerken, Gazze'de top ve tank bombalarının altında insanların buldukları yiyecekleri korkuyla yiyorlar. Onların imanı bizimkilerden daha kuvvetlidir." dedi.

"Tarlada çalışırken bile orucumuzu ihmal etmezdik"

Eski Ramazanlarda manevi havanın çok daha fazla olduğunu vurgulayan 70 yaşındaki Abdülkerim İnan, "Şu anki Ramazan sofralarında çok çeşitlilik olduğu için lezzetli geçiyor. Eskiden yokluk vardı. Yemek çeşitleri azdı ama eski ibadet ve samimiyet şimdikinden daha çoktu. Eski sebze ve meyveler doğaldı, organikti. Şimdikiler ise hepsi ilaçlarla oluyor ve lezzeti de eskisi gibi değil. Eskiden tarlada çalışırken bile orucumuzu ihmal etmezdik." diye konuştu.

"Eskiden oruç tutmayan yoktu"

Eski Ramazanların daha güzel olduğunu anımsatan 67 yaşındaki Fethullah Taşkıran, "O zamanlarda kimsenin o kadar derdi yoktu. Eskiden bin kişiden bir tane oruç tutmayanı göremiyorduk. O zamanlarda neredeyse oruç tutmayan yoktu. Şimdi ise nereye baksan ya sigara içiyor ya yemek yiyorlar. Eski Ramazanlar şimdikinden daha güzeldi. O zaman kim ne iş yaparsa yapsın ter içinde kalsa bile orucunu tutardı." ifadelerini kullandı.

"Zenginler fakirlere hakkını vermez olmuş"

"Eski Ramazanlar şimdikinden daha güzeldi." diyen 74 yaşındaki Halil Erin amca ise şunları söyledi:

"Eskiden huzur vardı. Hayır işleyenler çoktu. Herkes hayır ve günaha dikkat ederdi. Şimdikilerin çoğu oruç tutuyorlar ama samimi değiller. Şimdi domatesin kilosu 50 lirayı, kırmızı etin kilosu 500 lirayı bulmuş durumda. Fakirler nasıl bunları alıp yiyecekler? Eskiden herkes bahçesini ektiği için domatesi de ve birçok şeyi de bedavaydı ve parayla almıyorduk. Eskiden kimse zenginliğin peşinde değildi. Şimdi ise herkesin derdi zengin olmak olmuş. Zenginlerde fakire hakkıyla hakkını vermiyor."

"Eskiden oruçlu halde akşama kadar tarla sürerdik"

Eski Ramazanları aradıklarını belirten 61 yaşındaki Mehmet Şirin Tufan, "Eskiden ne pervanı ne klima vardı. Serinlemek için yelpaze kullanırdık. Şimdi ise imkânlar çoğalmış. Pervane çeşitleri ve klimalar var. Eski Ramazanlar zordu. Şimdiki gibi rahat değildik. Eskiden oruçlu halde akşama kadar tarla sürerdik. Şimdi ise rahatlık olmuş. Eski Ramazanlardaki bolluk ile şimdiki arasında dünya kadar fark var. Şimdi az kalsın yemeğimizi ağzımıza verecek biz zamana geldik." dedi.

"Eski Ramazanlar daha güzeldi"

Duygularını dile getiren 70 yaşındaki Süleyman Ateş ise şunları kaydetti:

"Şu ana kadar iki defadır yaz ayında Ramazan orucunu tutuyorum. İlkinde 25-26 yaşlarında köyde tütün ekiyorduk. O zaman çoğu insan fakirdi ama şimdikinden daha mutluydular. O zaman fakir zengin ayrımı şimdiki gibi yoktu. Zengin de fakir de aynı yemeği yerdi. Eskiden sahura kalktığımızda birkaç yemek çeşidinden başka bir şey yoktu. Şimdi ise çeşit zenginliği ve rahatlık olmuş. Bu sefer de pahalılık olduğu için istediğimizi alamıyoruz. Bana göre eski Ramazanlar daha güzeldi."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri