Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen '
Yurt Dışında MEBBursuyla Eğitim Gören Lisansüstü Öğrencilerle Buluşma Programı'nda katılarak bir konuşma yaptı.
40'tan fazla ülkede eğitim alan gençleri ağırladıklarını belirten Yılmaz, programa katılan her öğrencinin maarif ve kalkınma davasına damgasını vuran köklü bir geleneği temsil ettiğini söyledi.
Millet olarak 2,5 asırdan fazla bir süredir yurt dışına eğitim, öğretim ve bilgi-görgü amacıyla talebe gönderdiklerini ifade eden Yılmaz, "Bunları da sizler gibi evlatlarımızın en başarılılarından, en parlak, en iştiyaklı olanlarından seçiyoruz. Osmanlı'da devletin duraklama ve gerileme dönemine girmesiyle birlikte önce Fransa'ya, ardından Almanya'ya öğrenci gönderdik. Sultan 3'üncü Selim'le başlayan yurt dışında talebe okutma uygulaması, cumhuriyetin ilanından sonra da devam etti. Nice eğitimli evladını kurban verdiği büyük bir savaştan zaferle çıkan yeni devletimiz; toparlanmak, yeniden ayağa kalkmak, kalkınma yolculuğunu devam ettirebilmek için yetişmiş insanlara ihtiyaç duyuyordu. Ekonomik bakımdan imkanlar çok kısıtlı olmasına rağmen, cumhuriyetin ilk 10 yılında 400'den fazla öğrenci yurt dışına yüksek tahsil amacıyla gönderilmiştir." dedi.
Cumhuriyetin ilk yıllarından 2002 yılına kadar yurt dışına devlet bursuyla giden öğrenci sayısının 10 bin civarında olduğunu söyleyen Yılmaz, "Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde 2002 yılında ülkeyi yönetme sorumluluğunu devraldığımızda, eğitime dair diğer tüm konular gibi bu meseleye de özel önem ve öncelik verdik. 2006 yılında '5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi'ni başlattık. Böylece 2006'dan itibaren yurt dışına burslu gönderilen öğrencilerin sayısını ciddi oranda yükselttik. O günden bugüne kadar, hükümetlerimiz döneminde yurt dışına burslu giden öğrenci sayısı, 12 bindir. Cumhuriyet tarihi boyunca, program kapsamında giden 21 bin 500 öğrencinin yüzde 56'sını biz gönderdik. Sadece kontenjanları artırmakla kalmadık. Programın kapsamı, içeriği ve imkanlarında ciddi iyileşmelere gittik. Öncelikle ülkemizin neye gerek duyduğunu, hangi alanlarda daha fazla yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Türkiye'nin kalkınma hamlesine katkı verecek enerji, savunma, havacılık, siber güvenlik, yapay zeka, ilaç ve aşı çalışmaları gibi stratejik konularını belirledik." diye konuştu.
Halihazırda 48 farklı ülkede, 123 üniversite ve 40 farklı kamu kurumu adına toplam 3 bin 415 öğrencilerinin bulunduğunu söyleyen Yılmaz, "Bursiyerlerin dönüşte yaşadıkları en önemli sıkıntı; kadro meselesiydi. Kadro bulamama sorununu da yasal düzenlemeyle çözüme kavuşturduk. Adına gittikleri üniversitelerde eğitimlerine uygun kadrolara, kadro kısıtı aranmaksızın atanabilmelerini sağladık. Yine yaptığımız kanun değişikliği ile devlet memuru olup, burstan yararlanmak isteyen adaylar için istifa şartını kaldırdık. Yurt dışında geçirilen sürelerin tamamının memuriyete sayılmasına imkan tanıdık. Daha evvel, bursiyerlerimizin eş ve çocuklarının yurt dışındaki tedavi giderleri karşılanmazken, attığımız adımla bunu da çözdük. Doktora sonrası uluslararası proje, araştırma veya yeni teknolojilerle ilgili çalışma yapacak öğrencilere ilave 2 yıl süre verilmesini sağladık." ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin burs miktarında iyileşmeye gittiklerine işaret eden Yılmaz, "Eğitiminiz boyunca aklınızı maddi sorunlara değil; bilimsel gelişime daha iyi odaklayabilmeniz için MEB burslusu öğrencilerimizin burs miktarını bulundukları ülkenin enflasyonuna bağlı olarak değişen oranlarda yükseltiyoruz. Bu artışla birlikte öğrencilerimiz, kırtasiye ödeneği ile dahil Amerika Birleşik Devletleri'nde aylık 1780 dolardan 2 bin 426 dolara, İngiltere'de aylık 1200 sterlinden 1646 sterline, Almanya'da 1490 avrodan aylık 1993 avroya yükselmiş şekilde burslarını alacaktır. Böylece hiçbir öğrencimizi bulundukları ülkede enflasyona ezdirmeyecek bir artış yapmış olduk. Hepinize hayırlı olsun" diye konuştu.