AMİDA HABER - Görevden alınarak yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin kendisi hakkında söylediği, “Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş, köklü bir aileye mensup Kürt ağası Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış mahsulüdür” şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
‘Diyaloga hazırız’
T24’ten Murat Sabuncu’ya konuşan Türk, “Keşke Sayın Bahçeli de diyalog kursa. Bizim burada bütün mücadelemiz, siyasi hayatımız gerçekten acıların, sancıların ortadan kalktığı bir Türkiye özlemidir. Biz bunu açık açık da söyledik. Her konuda diyaloğa hazırız kim olursa olsun. Kimsenin artık Kürtleri istismar edeceği, Kürtleri yanıltacağı bir Kürt siyaseti yok. Kürtler bugün politize olmuş bir halktır. Kürtler ne istediğini, kimin ne söylediğini tartabilecek, anlayabilecek, en doğru bir şekilde yorumlayabilecek bir siyasi birikime sahip. Yani bunun için kimse merak etmesin.
Kimse bizi istismar edemez. Ama kim doğruyu getirirse, kim doğru bir süreci başlatırsa elbette ki bu sürecin başarıya ulaşması için katkı sunarız. Yani burada bir ayırım yapmadan bunu söylüyorum. Ama bugün her şey ortada, kimin ne söylediği kimin nasıl yaklaştığı konusunda her şey ortada. Bu nedenle kim ne söylüyorsa söylesin bizim ne düşündüğümüzün ne talep ettiğimizin gerçekten onlar tarafından görülmesi, anlaşılması ve bu konuda bir yol haritasının çizilmesi konusunda samimi bir yaklaşım göstermesi önemlidir” dedi.
‘Güven ortamı oluşturamayız’
Türk şöyle devam etti: “Hayal ettiğimiz dünya herkesin özgür, eşit olduğu demokratik bir cumhuriyetin oluşmasıdır. Şimdi bu bir proje işidir. Pratikte atılacak adımlarla bu noktaya gelinir. Elbette bunlar bir iki günde çok kısa sürede çözülmez. Yani toplumu hazırlamak lazım, orada ciddi çalışmalar yapmak lazım. Medyayı bu konuda hazırlamak lazım. Elbette ki zamana ihtiyaç var ama neyin nasıl yapılacağı konusunda oturup bir diyalog ortamı oluşturulmadan kime ne görev düşüyor bunları tartışıp konuşmadan böyle sözlerle, kelimelerle bu iş yürümüyor. Maalesef yürümüyor.
Yani burada kimseyi eleştirmek için de söylemiyorum. İşin özü bu. Dünyadaki bütün gelişmeler, görüşmelerde, bunun alt yapısı hazırlanır. Kime ne görev düşüyor, o aktörlerin burada verecekleri mesajlardır, yapacağı çalışmalardır. Bütün bunlar konuşulur, tartışılır. Ama bir şey ortaya atılıyor. Sonuç olarak da ikinci gün bakıyorsunuz başka bir noktaya evriliyor. Böyle bir anlayışla bazı şeyleri çözemeyiz. Ve bir güven ortamı oluşturamayız. Evet şimdi bir el uzatıldı. Bütün Kürtler bu eli değerli gördü. Ama ikinci gün kayyım atandı. Şimdi kim güvenecek buna?”