ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından düzenlenen ve 3 gün sürecek olan "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası" İstanbul'da başladı.
"Yürütme olarak her ikaza kulak veriyoruz"
Programın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız insanlarımızı ve şehirlerimizi tehdit eden deprem gerçeğine karşı elimizdeki en önemli araç olan kentsel dönüşümü en sağlıklı, hızlı ve adil bir şekilde yürütecek hukuki alt yapıyı kurmaktır. Sizler de şahit oluyorsunuz. Bir kısmı zaten aramızda olan bilim insanlarımız yaklaşan tehlikeye karşı kamuoyunu her gün ikaz ediyor. Yürütme olarak biz, her ikaza kulak veriyoruz. Çıkacak kanunla yasama, yani meclisimiz de üzerine düşeni yapmış olacak. Yargının da bu sürece çalışmaları zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı bir anlayışla dâhil olacağına inanıyorum. Kentsel dönüşüm yürütülen yerlerde yaşayan vatandaşlarımızdan beklentimiz, devletin tüm unsurlarıyla sahip çıktığı bu çalışmalara destek vermesidir. Küçük hesaplarla veya netice getirmeyecek taleplerle geciktirilen her kentsel dönüşüm projesinin deprem gerçeğiyle yüzleştiğimizde enkaza dönen binalar, kaybettiğimiz canlar, kararan gelecekler, yıkılan umutlar olarak karşımıza çıkacağını unutmamalıyız." dedi.
"6 Şubat depremlerinde gördük ki şehirlerimizdeki yapıların önemli kısmı şiddetli bir depreme dayanacak durumda değildir"
Bilim insanlarımızın son dönemde sık sık dile getirdiği bir gerçeği daha burada hatırlatmakta fayda gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin, deprem haritasında belirli fay hatları var. Uzun yıllar boyunca depremle ilgili çalışmalar bu haritalara göre yürütüldü ancak son dönemde bu haritalara göre sarsıntı yaşanmaması gereken pek çok yerde deprem meydana geldi. Dolayısıyla artık ülkemizin 81 vilayetinin tamamını deprem bölgesi olarak kabul ederek çalışmaları yürütmemiz gerekiyor. Ülkemiz tarihinin en büyük afeti olan 6 Şubat depremlerinde gördük ki şehirlerimizdeki yapıların önemli kısmı şiddetli bir depreme dayanacak durumda değildir. Bilhassa 1999 depremi öncesi mevzuata göre yapılan binaların durumu gerçekten vahimdir. Nitekim 6 Şubat depremlerinde yıkılan yapıların yüzde 90'dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdir." diye konuştu.
"Hazırlıkları tamamlanan rezerv alanlarda yeni temeller atmayı sürdürüyoruz"
50 binin üzerinde can kaybının olduğu 6 Şubat depremlerinin bilançosunun bile karşı karşıya olunan facianın boyutlarını göstermeye yeterli olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 680 bini konut, 170 bini ticari alan olmak üzere 850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale gelmiştir. Depremden etkilenen nüfus sayısı 14 milyonu, konteyner kentlerde yaşayan depremzede sayısı 1,9 milyonu bulmuştur. Rakamlar, Avrupa’daki kimi ülkelerin toplam konut ve ticari alan büyüklüğünden fazladır. Bir başka deyişle, biz 6 Şubat depremlerinin ardından adeta orta büyüklükte bir ülkeyi yeni baştan inşa etmekle karşı karşıya kaldık. Şu ana kadar afet bölgesinde 200 bin konutun inşasına bilfiil başladık. 210 bin konut için de yerinde dönüşüm başvurusu aldık. Yerinde dönüşüm projeleri ruhsattan oturuma kadar tüm aşamalarıyla bakanlığımızın sıkı denetimi altında yürütülecek. Hazırlıkları tamamlanan rezerv alanlarda yeni temeller atmayı sürdürüyoruz. Önümüzdeki aylarda, inşası tamamlanan konutları hak sahiplerine teslim ederek, şehirlerimizin yeniden inşası yolunda yeni bir safhaya geçeceğiz. Amacımız temeli atılan her konutu bir yıl içinde hak sahibine teslim etmektir." şeklinde konuştu.
2024 yılında afet bölgesi için 1 trilyon lira kaynak tahsisi edilecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konut inşaatları bitene kadar depremzedelerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak mekanizmaları da oluşturduk. Bugün itibariyle bölgede yaklaşık 186 bin konteynerden oluşan 345 konteyner kent kurduk. Artık çadır yok, çadırları tamamen kaldırdık ve konteynere dönüştük. Rekor sıcakların yaşandığı bir yıl geçirdiğimiz için konteynerlerimizin 160 bine yakınına klima da taktık. Faaliyette olan konteyner kentlerimizde 580 bin vatandaşımız barınıyor. Yaptığımız kira yardımından yaklaşık 327 bin hanedeki 1 milyon 310 bin vatandaşımız yararlandı. Bugüne kadar 6 milyar 276 milyon lira kira yardımı ödemesi gerçekleştirdik. Destek, taşınma, vefat, enkaz, yıkım ve diğer başlıklar altında depremzedelerimize 82 milyar lira mali yardımda bulunduk. Bu yardımların yaklaşık yarısını bağışlardan diğer yarısını bütçeden karşıladık. Konteyner kentlerdeki vatandaşlarımızdan sosyal yardım hakkı olanlar ile emeklilere market alışverişlerinde kullanılmak üzere içine her ay 3 bin lira yüklenen Esen Kart dağıtımına başladık. Bugüne kadar 53 bin 500 vatandaşımıza ulaştırdığımız Esen Kartın dağıtımı halen sürüyor. Temmuz ayındaki ek bütçe ile deprem bölgesine 762 milyar lirayı ayırdık. 2024 yılında, afet bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Rantın değil insanın ön planda olduğu anlayışla 81 ilimizin çehresini kentsel dönüşümle değiştirmekte kararlıyız"
Yapılacak kentsel dönüşümlerin konut kiralarını düşüreceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Geçen hafta kamuoyumuzla paylaştığımız orta vadeli programda da önceliği deprem bölgesinin yaralarının sarılmasına verdik. Burada sayamadığımız pek çok kalem destekle yeni yuvalarına kavuşana kadar vatandaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Böylesine geniş çaplı bir afette dünyanın başka hiçbir yerinde bu derece hızlı, kapsamlı ve sürekli destek, yardım, inşa faaliyeti yürütülmediğine inanıyorum. Allah devletimize zeval vermesin. Milletimizin birliğini ve beraberliğini daim kılsın. Biz deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz. Ticari alanlarıyla, meydanlarıyla, kültür ve sanat yapılarıyla, spor tesisleriyle, parkları ve bahçeleriyle medeniyetimizin şehir anlayışını modern çizgilerle yoğuran geleceğin şehirlerini de inşa ediyoruz. Rantın değil, insanın ön planda olduğu şehircilik anlayışından en küçük taviz vermeden deprem bölgelerinden başlayarak 81 ilimizin tamamının çehresini kentsel dönüşümle değiştirmekte kararlıyız. Son dönemde sıkça şikâyet aldığımız konut ve kira fiyatlarındaki akılla, mantıkla, ahlakla, izah edilemeyecek artışların önünü de böylece keseceğimize inanıyorum. Sadece felaketler değil, unutmayın, imkânlar da bir imtihandır. Biz milletimiz ve ülkemiz için en iyisini yapmanın peşindeyiz. Küçük menfaatler için ellerindeki imkânı, milletin ve ülkenin huzurunu kaçıracak şekilde kullananlara karşı gereken idari ve hukuki yaptırımları uyguluyoruz. Bu tür yollara tevessül edenler asıl cezayı ise mahşeri vicdanda yargılanarak alacaklardır."