Osman ERGÜN
Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Malabadi köyündeki ortaokulda Kürtçe öğretmeni olan Mizgin Yalçın'ın, öğrencilerine şehir isimlerinin Kürtçesini öğrettiği videosu üzerinden hedef gösterilmişti.
Sosyal medyada tehdit ve hakaretlere maruz bırakılan Mizgin Yalçın, avukatlardan hukuki yardım talep etti. Yalçın, sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı.
Öğrencilerini ve Kürtçe eğitimini bırakmayacağını dile getiren Yalçın, “Ama o düşünürler iyi bilsinler ki, her zaman görevimin başında olacağım, öğrencilerimi ve Kürtçe öğretimini yalnız bırakmayacağım” ifadelerini kullandı.
“BAKANLIĞIN VERDİĞİ GÖREV VE SORUMLULUKLARA SALDIRDILAR”
Mizgin Yalçın’ın açıklaması şu şekilde:
“Bildiğiniz gibi ben sadece bir öğretmenim ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir okulda işimi başarıyla yapmaya ve Bakanlığımın bana verdiği yetki doğrultusunda öğrencilerimi yetiştirmeye çalışıyorum. Bu güne kadar Milli Eğitim Bakanlığı'nın çizgisinden, görev ve çalışmalarından hiç ayrılmadım. Tek amacım var o da öğrencilerimin mutluluğu ve başarısı, öğrencilerimin ailelerinin istikrarıdır. Ama ne yazık ki kötü niyetli kişiler, öğrencilerimin başarısına, öğrencilerimin ailelerinin istikrarına, kişiliğime saldırdılar. Sayın Milli Eğitim Bakanlığı'nın bana verdiği görev ve sorumluluklara saldırdılar. Maalesef bunu kullanarak Kürt halkına, Kürtçe konuşanlara da saldırdılar. Ancak bu saldırıların arkasında tek bir nedenin olduğunu, o da Kürt dili düşmanlığı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz ve bunu kimse inkâr edemez. Ama o düşünürler iyi bilsinler ki, her zaman görevimin başında olacağım, öğrencilerimi ve Kürtçe öğretimini yalnız bırakmayacağım. O kötü ve hukuksuz saldırılardan sonra da saygın kamuoyu beni ve öğrencilerimi yalnız bırakmadı.
“BANA DESTEK OLAN HERKESE TEŞŞEKÜR EDERİM”
Bu gerçeklerle bana destek olan tüm vatandaşlara, bireylere, sendikalara, derneklere, barolara ve sivil kuruluşlara teşekkür ediyorum. Ayrıca desteklerini dile getiren partilere, siyasi isimlere ve partilerin milletvekillerine de teşekkür ediyorum. Haklarımı ve kimliğimi gönüllü olarak korudukları için özellikle Diyarbakır Barosu'na ve Ağrı Barosu'na teşekkür ediyorum. Ve yine sesim ve rengim olan Kürt ve Türk medyasına teşekkür ediyorum. Ayrıca okul yönetimimin desteğinin de bana güç verdiğini söylemek isterim. Huzurlu günler ümidiyle, tüm saygıdeğer kamuoyuna saygı ve sevgilerimi sunuyorum”