Esnaflar: "Ailenizin geleceğini düşünüyorsanız, çocuklarınızı mesleklere yönlendirin"
Adana'da farklı sektörlerde işyeri olan esnaf, çalıştırmak için yüksek maaş vermelerine rağmen kimseyi bulamadıklarını belirterek, çocukların küçük yaşlarda çıraklığa gönderilmesi gerektiğini söylediler.
Geçmişte böyle bir problemin olmadığı, ailelerin çocuklarını bir ustanın yanına vererek zanaatkâr olarak yetişmesini istediğini belirten esnaflar, günümüzde ise çalışması için hiç bir ebeveynin çocuklarını getirip ustaya teslim etmediklerini belirttiler.
Çırak sorunun halledilmesinin ebeveynler ve devlet yetkililerinin desteğiyle çözülebileceğini vurgulayan esnaflar, mesleki yönlendirmelerin ve okulların artması gerektiğini kaydettiler.
İLKHA'ya konuşan esnaflar, sektörün son temsilcileri olduklarını, kendilerinden sonra bu meslekleri icra edecek kimsenin kalmayacağından korktuklarını söylediler.
"Yetişmiş personel bulamıyoruz"
Bir kargo firmasında yöneticilik yapan Levent Çıngıloğlu, personel bulmakta sıkıntılar çektiklerini belirterek, "Kargo sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Bu bölgede on bir acente, bir şube ile faaliyet yapıyoruz. Sıkıntılarımız, yetişmiş personel bulamıyoruz. Ben eski bir kargo yöneticisiyim. 90'lı yıllarda kargo sektöründe Türkiye genelinde çok aşırı derecede personel bulabilirdik, bu süreçte personel bulmak çok zor. Bunun en büyük nedeni şöyle ki, daha önceki yıllarda bir deprem geçirdik, bu deprem ile alakalı olarak personel kayıplarımız oldu. Bununla ilgili çok sıkıntılar çekiyoruz, şu an hala personel bulamıyoruz. Biz asgari ücretin üzerinde ücret ödüyoruz, yemek, yol ve sigorta mutlaka yapıyoruz. Buna rağmen personelde çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. Bunun en büyük nedeni yetişmiş kalifiye eleman olmaması ve şu anki mevcut düzende çırak bulamıyoruz. İş başvurusunda bulunanlar geleceğim demelerine rağmen gelmiyorlar. Mevcut çalışanlarımızı korumaya çalışıyoruz. Onlarla beraber yürüyor ve onlara daha yakın davranmaya çalışıyoruz." diye konuştu.
"Şu anki nesil çırak olarak verilmek yerine ellerine tablet veriliyor"
Atanamayan üniversite mezunlarının devlet ve aile desteği ile çalışmaya teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Çıngınoglu, "Türkiye'de 5 milyon üniversiteli var ve bunların 4 milyonu işsizdir. Bu 4 milyon insanı mutlaka bütün sektörlere yaymak lazım devlet politikaları bu yönde çalışması lazım. Lise bitirip üniversiteye gitmeyen 3 milyon insan olduğunu da biliyoruz. Eğitim aileden başlamalı, aile çocuğunu yönlendirmesi gerekiyor. Biz 6 yaşından sonra simit satarak, çay ocaklarında çalışarak, hem harçlığımızı çıkartıyorduk hem de ailemize destek oluyorduk. Şu anki nesil çırak olarak verilmek yerine ellerine tablet veriliyor ve onunla oyalatılıyor. Aileler çocuklarını teşvik etmiyorlar. STK'lara, ticarethanelere, zanaatkârlara yüklenmeleri gerekiyor. Bunlarla ilgili kanun getirilebilir, farklı şeyler yapılabilir. Eğer bunlar olmazsa, buralarda gördüğümüz gibi çocuklarımız uyuşturucuya düşüyor. Gelin çalışın diyoruz, çocuklar uyuşturucu kullanmaktan alkol almaktan maalesef yaklaşmıyorlar." şeklinde konuştu.
"Öğretmen, öğrencisinin becerilerine göre yönlendirme yapmalı"
Klima, beyaz eşya tamir ve teknik servis işletmecisi Gökhan Kurtoğlu, "Klima beyaz eşya sahibiyim. Yaklaşık on iki yıldan beridir bu işi yapıyoruz. Bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri personel bulamamak. Şu anda çırak bulmamız imkânsız, alt tabandan çırak yetişmiyor, stajyer bulmamız imkânsız, mesleki yönde gelip çalışan insanlar yok. Gençlik ve altyapı bitmiş. Eğitim yok meslek yönünden. Yüzde yüz bir devlet desteği gerekiyor, ailelerin de yönlendirmesi gerekiyor. Öğretmen, öğrencisinin becerilerine göre yönlendirme yapması gerekiyor. Yetişen bir gençlik yok. Son nesil belli 2000-2001 mezunlarından sonra gelişim yok. Şimdiki meslek liselerinde dahi pratik eğitim bulunmamaktadır, okuldan eve evden okula. Diplomasını almış meslek lisesi mezunlarına, devlet tarafından destek verilmesi lazım. Bu kişileri vergi levhası sahibi yapıp, onlara bir işletme açıp özgüven vermesi lazım. Eğitim olumsuz yönde gidiyor, eğitimin olumsuz yönde gitmesinin sebebi, devletten kaynaklı ve aileden kaynaklı. Devlet eskisi gibi öğretmene yetki vermesi lazım, yoksa bu şekilde gidişat hiç iyi değil."
"Bizim temelimiz çıraklıktır"
Oto tamircisi Abdurrezzak Doğru ise, bir dönem çırak bulmakta zorlanmadıklarını fakat son dönemlerde çalışmak için kimsenin başvurmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bizim zamanımızda çıraklar çok fazlaydı. Çocuklar ilkokulu bitirirdi, mesleğe dönerdi, meslekte hem aileye hizmet verirdi, aileye katkıda bulunurdu. Bir babası sadece bir maaşla çalışıyorsa, o aile geçinebilirdi. Şu anda ailede 3 tane çocuk var, üçü de okuyor ama bir babanın maaşı yetmiyor, evi de kiraysa nasıl yetecek? Üniversiteden sonra ben buraya kazma sapı almayacağım. 11-12 yaşında ilkokul yahut ortaokuldan sonra ben çırak istiyorum. Bir evin temeli yoksa yıkılmaya mahkûmdur. Bizim de temelimiz çıraklıktır, eğer ki bizlere çırak verilmeyecekse bizim bu meslek yarın bir gün yıkılmaya mahkûmdur. Çocuklarımızı üniversitelere değil de artık mesleğe yönlendirelim. Okulda para yok, üniversite bitiriyor çocuk, kahve köşelerinde okey, tavla atıyor, gelsin buralarda meslek öğrensin. Bizler eskiden burada yetişirdik, yurt dışına buradan zanaatkâr olarak giderdik, şu anda biz Afrika'dan zanaatkâr getiriyoruz, bu doğru değil. Anne babalara söylüyorum, 'Ailenizin geleceğini düşünüyorsanız, çocuklarınızı mesleğe verin.' Ben Avrupa'da çocuk okuttum ama şu an Avrupa'da okuyan çocuğum kendi çocuklarını okutamıyor, benim verdiğim imkânı veremiyor. Allah'a çok şükür ben bu meslekten kazandım ve bu meslekten okuttum. Param çok olmasa da en azından borcum yok. Yaşım 65, gül gibi geçiniyorum bir emekli maaşımla. Ufak tefek işim olursa çalışıyorum, şu anda tek çalışıyorum, koca dükkânda tek başımayım."