Bakanı İbrahim Yumaklı, katıldığı bir televizyon yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamada bulundu.
Yumaklı, Fas'ta yaşanan deprem ve Libya'da yaşanan sel felaketinin kendilerini üzdüğünü belirterek, iki ülkeye de geçmiş olsun dileklerini iletti.
Rusya'dan tedarik edilecek 1 milyon tahılın Türkiye'de una çevrilerek Afrika ülkelerine gönderilmesiyle ilgili konuşan Yumaklı, "Geçen hafta Cumhurbaşkanımızın Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yapmış olduğu görüşmede gündeme gelen konulardan bir tanesi de buydu. İki devlet başkanı da 1 milyon ton buğdayın Türkiye'de işlenip un haline getirilerek Afrika ülkelerine sevkiyatı konusunda mutabık kaldılar. Aslında her iki devlet başkanın da mutabık kaldığı konu, özellikle tahılın ihtiyacı olan ülkelere gitmesiyle ilgiliydi. Bu konuda elbette Sayın Cumhurbaşkanımız sadece 1 milyon tonda kalmamasıyla ilgili görüşlerini de beyan ettiler. Bu konudaki detaylar önümüzdeki günlerde netleşecek, şu anda hazırlıklar devam ediyor." dedi.
"SOSYAL MEDYADAKİ GIDAYLA İLGİLİ OLUMSUZ GÖRÜNTÜLERİ İHBAR KABUL EDİYORUZ"
Gıdayla ilgili sosyal medyada yer alan görüntüleri ihbar olarak kabul ettiklerini ve bunlarla ilgili gerekli denetimleri yaptıklarını söyleyen Yumaklı, "Ben isterim ki bütün vatandaşlarımız gönüllü gıda denetçisi olsun, çünkü gıda hassas bir konu. Hem bizim, hem çocuklarımızın, hem de geleceğimizin teminat altına alınmasıyla alakalı bir husus. Dolayısıyla vatandaşlarımız herhangi bir şekilde rastladıkları uygunsuzlukları bize öncelikle Alo 174, ama onun dışında da farklı metotlarla ulaştırabilirler." diye konuştu.
"2023 YILI İÇİNDE 40 MİLYAR LİRALIK TARIMSAL DESTEK ÖDEMESİ YAPTIK"
Tarımsal desteklerin, tarımda sürdürülebilirlik, verimlilik ve kalite gibi unsurlarda yönlendirici olduğunu belirten Yumaklı, 2023 yılı içerisinde 40 milyar liralık destek ödemesi yaptıklarını ve sene sonuna kadar bu rakamın 64 milyara ulaşacağını söyledi.
Bakan Yumaklı, geçen yıl başlattıkları gübre ve mazot desteklerinin ayni olarak ödenmesine ilişkin uygulamanın bu yıl da devam edeceğini ifade eti.
Tarımsal desteklerin sayısının çok fazla olduğu yönündeki şikayetlere ilişkin çalışma başlattıkları belirten Yumaklı, "Destekleri temel destekler, sürdürülebilir tarım ve üretimin devamlılığıyla alakalı, kalite ve veremlilikle alakalı hususlar olmak üzere 3 başlıkta yeniden dizayn ediyoruz, çalışma tamamlandığında bunu da ayrıca açıklayacağız." dedi.
Tarımsal üretimde gençlerin ve kadınların mutlaka sayılarının arttırılması gerektiğini kaydeden Bakan Yumaklı, bu konuda ORKÖY ve IPARD gibi projelerde gençlere ve kadınlara destek ve teşvikler konusunda pozitif ayrımcılık yaptıklarını söyledi.
TARIMDA YAPAY ZEKA VE UYDU TEKNOLOJİLERİ KULLANIMI
Tarımsal üretimde teknolojinin ve inovasyonun önemli olduğunu belirten Bakan Yumaklı, "Tarımda teknolojinin kullanımı çok farklı boyutlarda hem üretim aşamasında üretim öncesi üretim aşamasında ve sonrası safhalarda mutlaka kendi yerini bulmak durumunda. Biz yapay zeka kullanımıyla rekolte tahmini konusunda TÜBİTAK ve Dijital Dönüşüm Ofisimizle bir çalışma başlattık. Bu çalışmanın sonucunda bir bölgemizde pilot uygulama gerçekleştirilecek ve bu pilot uygulamanın sonuçlarına göre bunu tüm Türkiye'de yaymış olacağız. Aynı zamanda bizim kullanılmayan veya işlenmeyen tarım arazilerinin kullanılması ve işlenmesiyle alakalı başka projelerimiz de var. Orada işlenmeyen arazilerin tespitiyle alakalı da yine yapay zeka ve uydu teknolojilerini birlikte kullanmış olacağız." diye konuştu.
"KURAKLIKLA İLGİLİ EYLEM PLANINI UYGULAMAYA BAŞLADIK"
Kuraklık konusuna ve kuraklığın tarıma etkilerine değinen Bakan Yumaklı "Senenin başında açıkçası kuraklık resmi bizi endişelendirmişti, ama daha sonra bahar döneminde gelen yağışlar özellikle bitkilerin gelişme ve büyüme safhasına denk geldiği için kuraklık riski ortadan kalktı. Hatta bu bize bazı ürünlerde, hatta birçok üründe rekolte fazlası olarak da karşımıza çıktı. Bundan son derece de memnunuz. Bizim ülkemiz çok farklı bölgeleri olan, farklı iklim koşullarının yaşanabildiği bir coğrafyada. Dolayısıyla, herhangi bir bölgede oluşan bir olumsuzluk diğer bölgeleri etkilemediği için toplamda ülke bütününde ciddi bir sorunla karşılaşmıyoruz. Ancak kuraklıkla mücadele algısını kesinlikle değiştirmemeli bu husus. Çünkü hepimiz biliyoruz ki iklim değişikliğiyle birlikte artık yağış rejimi değişti. İklim değişikliğinin etkisini hem kuraklık hem de seller olarak mutlaka gözümüzün önünde tutmamız gerekir. Bununla alakalı kuraklıkla mücadele eylem planını biz açıkladık, uygulamaya da başladık" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE SU KAYIP KAÇAK ORANINI YÜZDE 10'LARA DÜŞÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ"
Suyun tasarruflu bir şekilde kullanımının son derece önemli olduğunun altını çizen Yumaklı "Tarımın su kullanımında en büyük paya sahip olması sebebiyle özellikle sulamalarla alakalı, suyun verimli kullanımıyla ilgili uzun yıllardır devam eden birtakım teşvikler var. Örneğin, son 15 yılda basınçlı sulama sistemleriyle ilgili verilen teşvik miktarı 1.2 milyar lira." şeklinde konuştu.
Suda Sıfır Kayıp projesi hakkında bilgi veren Bakan Yumaklı, projenin Sıfır Atık Projesi kadar önemli olduğunu vurgulayarak şu şekilde konuştu:
"Türkiye'de su kayıp kaçağı ortalama yüzde 32, 2033 yılında bu oranı yaklaşık yüzde 25'e, 2040 yılında da yüzde 10'lara kadar düşürmeyi hedefliyoruz. Böylece bir karşılaştırma için örnek verecek olursam, Ankara'nın 5 yıllık su ihtiyacının karşılanması söz konusu. Yine tarımda su verimliliğinin sağlanmasıyla alakalı bir durumumuz var, burada da sulama randımanının 2030'a kadar yüzde 60, 2050'ye kadar yüzde 65'e çıkarılması söz konusu olacak. Her 1 puanlık randıman artışının İstanbul'un 6 aylık suyuna denk geldiğini söyleyebilirim, bu da karşılaştırma için önemli.
Yine sanayide temiz su kullanımıyla alakalı eğer yüzde 50 bir tasarruf sağlarsak, bu da Burdur Gölünün su hacmi kadar bir suyu tasarruf etmemiz anlamına gelir, dolayısıyla bunlar bu şekilde devam edecek."
"Orman yangınıyla mücadelede 1 dakika bile önemli"
Bu yıl Türkiye'de yaşanan orman yangınları istatistiklerine de değinen Bakan Yumaklı "Sene başından bugüne kadar ülkemizde 1.859 orman yangını oldu. Bunlardan 14'ü 100 hektar ve üzeri bir alanı etkiledi. Bunlardan 463 adedini insansız hava araçları daha henüz başlangıç aşamasındayken, yangına dönüşmeden tespit etti. Yangınlarda yaklaşık 12 bin 670 hektarlık bir alan zarar gördü.
Orman yangılarıyla ilgili 3 aşama var; bunlardan bir tanesi yangın öncesi, bir tanesi yangın esnası, diğeri de yangın sonrası. Biz geçtiğimiz yıldan başlayan bir ivmeyle bu yıl da arttırarak devam eden bir hızlı mücadele sürecini geliştirdik ve gerçekleştirdik. Bu tabii sizin yangınlara müdahale kabiliyetiniz ve kapasitenizle doğru orantılı. Dediğim gibi geçmiş yıllardan başlayan sizin kabiliyetlerinizi, müdahale kapasitenizi arttırıcı bazı yatırımların da aynı zamanda sonucu bu." diye konuştu.
Şu anda ellerinde rezerv güç, yani diğer kurumların da katkılarıyla birlikte yaklaşık 24 uçağın bulunduğunu vurgulayan Yumaklı, "Ayrıca 100 helikopterimiz var, 10 İHA'mız var, 4 bin 700'e yakın kara aracımız var, 25 bin çalışan arkadaşımız var. Bu kabiliyete gelindiğinde artık siz yangına ilk müdahale sürenizi 15 dakikalardan 11 dakikalara kadar düşürüyorsunuz, hatta bu seneki hedefimiz bizim 10 dakika, 1 dakikanın bile çok önemli olduğunun altını çizmek isterim." dedi.
"GEÇEN YIL 650 MİLYON FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK"
Yangın sonrası yapılan çalışmaları da anlatan Bakan Yumaklı "2021 yılındaki yangınlarda zarar gören yerlerin yeniden ağaçlandırılması ve yenilenmesi 2022 yılı sonu itibariyle tamamlandı. 2022 yılında yanan yerlerle alakalı yenileme çalışmaları da büyük oranda bitti, bu yılın sonuna kadar tamamlayacağız. Her yıl yaklaşık minimum 600 milyon adet fidanı toprakla buluşturmak üzerine bir hedefimiz var, dolayısıyla bizim geçtiğimiz yıl 650 milyon adetlik bir fidanı toprakla buluşturmamız gerçekleşti. Dolayısıyla bu alanlarla alakalı yenileme çalışmalarının hemen bir sonraki yıl, en geç bir sonraki yıl tamamlandığı konusunda vatandaşlarımızın gönülleri ferah olsun. Bu konuda çok fazla spekülasyon yapılıyor maalesef, bunlara itibar etmesinler." şeklinde konuştu.
Yangınların çıkış sebepleriyle ilgili de konuşan Bakan Yumaklı "Yangınların çıkışıyla alakalı yaklaşık yüzde 86'sı insan unsuru kaynaklı, yüzde 14'ü de doğal nedenler. İnsan unsurunun arasında ihmal, dikkatsizlik, boş vermişlik, bunlar çok büyük oranda var maalesef. Hani bir şey olmaz tırnak içerisinde tabiri var ya, bundan vazgeçmemiz gerekir. Çünkü ateş bir kere siz onu kontrolünüzden çıktığınızda ne kadar kontrol edebileceğiniz de sizin uhdenizde olmayabilir. Aniden çıkan bir rüzgâr çok ummadığınız bir problem yaşatabilir, dolayısıyla büyük bir kısmı bundan." açıklamasında bulundu.
Şu ana kadar İçişleri Bakanlığının yangılarla ilgili terör tespitinin olduğu yönünde bir açıklaması olmadığını belirten Bakan Yumaklı, "Ancak sabotajla alakalı bazı faillerinin yakalandığına ilişkin İçişleri Bakanlığımızın açıklaması var. Ben şu ana kadar terör bağlantılı bir açıklama duymadım kendilerinden, ama insan unsurunun yeniden altını çizmek isterim." dedi.
"DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÜRETİCİLERİMİZİ YALNIZ BIRAKMADIK"
Bakanlık olarak deprem bölgesinde yapılan çalışmaları anlatan Bakan Yumaklı, "Depremle birlikte elbette bölge insanımız çok etkilendi, bunların arasında tarım sektöründe olanlar, tarımsal üretim yapanlar da etkilendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın deprem sonrasında yaptığı bir açıklama vardı, biz depremde hayvanlarını kaybedenlere hangi hayvanını kaybettilerse onu vereceğiz, kovanlarını kaybettilerse kovanlarını kendilerine vereceğiz hiç endişe etmesinler dediler. Biz de bunun üzerine bir çalışma başlattık, yaklaşık 900 milyon liralık bir bütçesi olan depremde zarar görmüş hayvanların ilgili vatandaşlarımıza geri verilmesiyle ilgili bir çalışma başlatmıştık. Yaklaşık 43 binin üzerinde küçükbaş hayvanı kendilerine teslim ettik, bu hayvanların da gerçekten çok verimli, üst düzey hayvanlar olmasına dikkat ettik.
Yine yaklaşık 550 bine yakın kanatlı hayvan telefi olmuştu, onları da kendilerine ilettik. 5 binin üzerinde kovanını kaybeden bal üreticilerimiz vardı, onların da kovanlarını arılı bir şekilde üretime hazır bir halde kendilerine teslim ettik. Şu anda yine yaklaşık 5 bin civarında bir büyükbaş hayvan hazırlığımız var, onları da en kısa sürede kendilerine teslim edeceğiz. Bu 11 ilde tarımsal üretimin sekteye uğramaması için ilk günden itibaren zaten çalışmalar yaptık, aynı şekilde de bu üretimin devamlılığıyla alakalı yapmamız gereken ne varsa, almamız gereken tedbir her neyse bunları alıp oradaki üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.