Mülakat ve güvenlik soruşturmalarının Türkiye’de çok ciddi hak ihlallerine sebep olduğunu belirten HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep
MilletvekiliŞehzade Demir,
mülakatve güvenlik soruşturmaları
mağduriyetlerine son verilmesi gerektiğini söyledi. Geçtiğimiz salı günü
TBMMGenel Kurulu'nda da mülakat ve güvenlik soruşturmalarının mağduriyetlerinin devam ettiğini anlatan HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili
Şehzade Demir, konuyla ilgili açıklamada bulundu.
Türkiye'de halen mülakat ve güvenlik soruşturmaları sorununun devam ettiğini belirten Demir, "Atanan gençlerimiz halen bu iki uygulama nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşıyor. Yüzlerce insan bu husustan mustariptir. Seçimlerden önce de gündeme gelmiş ve kamuoyunda ciddi bir beklenti ve talep haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız da o süreçte mülakatların kaldırılacağı sözünü vermişti. Geçen günlerde Milli Eğitim Bakanımızın ifade ettiği bir formül şu anda tartışılmaya başlandı. Bunun bir şekilde devam edeceği konuşuluyor. Fakat bu her ne şekilde olursa olsun insanları mağdur etmeye devam edecek. Biz bunun tamamıyla kaldırılmasını istiyoruz. İşin istinası her zaman vardır. İstisnalar kaideyi bozmaz. Hassas dediğimiz bazı kurumlar var. Bunlarla ilgili elbette güvenlik soruşturması yapılmalıdır. Yapılabilir ve yapılacaktır. Fakat bunun genelleştirilmesi bütün kurumlara bütün memur alımlarına yayılması çok ciddi bir mağduriyet sebebidir. Bunun bu şekilde devam etmemesi lazım. Yıllardan beri konuşulan bir durum, bir sorun ve bu halen devam ediyor." dedi.
"Çok manipüle edilmiş bir devlet hafızası var"
Devamında Demir, şunları aktardı:
"Malum sadece mülakat üzerinden gitmekte mesele eksik kalır. Bir de güvenlik soruşturması meselesi var. Mülakatlar genel rutin anlayış ile güvenlik soruşturmalarına istinat edilir. Güvenlik soruşturmaları da istihbarat örgütlerinden gelen bilgiler doğrultusunda yapılır. Arşiv kaydı olarak ifade edilen bu sistemde kişilerle alakalı devlet hafızasında neler varsa bunlara bakılır. GBT'sine bakılır ve bunlar kurumların önüne konulur. Fakat devlet hafızasını hepimiz biliyoruz. Hep söyledik. Bir kez daha söylemekte de yarar görüyoruz. 28 Şubat sürecinde oluşturulan, daha sonraki süreçlerde FETÖ'nün oluşturduğu çok manipüle edilmiş bir devlet hafızası var. Oradaki bilgiler sağlıklı değildir. Taraflı ve manipüle edilmiş bilgilerdir. Daha çok mütedeyyin muhafazakâr insanların hedefe konulduğu, fişlendiği ağır süreçler yaşadık. Bu süreçlerde yapılan fişlemeler de olduğu gibi duruyor. Güvenlik soruşturmaları da bunlara istinat edilerek yapılan soruşturmalardır. Kurumlar da bunları esas alarak insanları görevlerinden alıkoyabilmektedir."
"Mülakat sisteminin şeffaf ve denetime açık olmalı ve bu denetimde de hukukilik ön planda olmalı"
Devlet hafızası temizlenmeden güvenlik soruşturmalarının sağlıklı olmayacağını herkesin bildiğini belirten Demir, "Şu anda uygulanan mülakat sistemi şeffaf değildir. Denetime açık değildir. Neye göre ve tam olarak nasıl yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Örnek olarak söylüyorum; birisinin ataması yapıldığı zaman yapılan güvenlik soruşturmasında 'atamanız uygun görülmemiştir' diye bir tebligat yapılır ve bu insan bu kadar basit bir şekilde görevinden alıkonabiliyor. Mülakat sisteminin şeffaf ve denetime açık olması lazım. Bu denetimde de hukukiliğin ön planda olması lazımdır. Bir kişi hakkında mahkemelerin verdiği memuriyete engel kararlar varsa buna diyecek bir şey yok fakat memnu haklarını almış, üzerinde 20-25-30 yıl geçmiş insanların da halen mağdur ediliyor olması da çok ciddi bir hak ihlalidir." dedi.
"İnsanlar artık mağdur edilmemeli ve bu mağduriyetler engellenmelidir"
Demir, "Hangi açıdan bakılırsa bakılsın mülakatlar ve güvenlik soruşturmaları Türkiye'de çok ciddi hak ihlallerine sebep olmaktadır. Bu Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde de her defasında mahkûm edilmesine sebep olmaktadır. İnsan Hakları Mahkemesi'ni bir kenara bıraksak dahi insanların haklarının ellerinden alınması ve mağdur edilmesidir. Aynı zamanda çoluk çocuklarının mağdur edilmesidir. Bu şekilde devam edilmemeli ve insanlar artık bu noktada mağdur edilmemelidir ve bu mağduriyetler engellenmelidir." dedi.
"30-40 yıl öncesinde var olan kirli ve teyit edilmeyen bilgiler üzerinden insanların mağdur edilmesi insani ve vicdan açıdan bizi rahatsız ediyor"
Demir, "İlk günden beri şunu söylüyoruz; kurumlara eleman alımında elbette ki bazı kıstaslar gözetilmelidir. Bu kıstaslarda liyakat ve ehliyet olmalıdır. Liyakat ve ehliyet sahibi insanlar muhakkak ki alınmalıdır. Onun ötesinde 30-40 yıl öncesinde var olan kirli bilgiler ya da teyit edilemeyen bilgiler üzerinden ya da art niyetli, taraflı, ideolojik hareket eden insanların yaptığı fişlemeler nedeniyle insanların mağdur edilmesi insanlık ve vicdan anlamında bizi rahatsız ediyor. İnsanları da mağdur ediyor. Bu şekilde devam edilmemelidir diye düşünüyoruz." şeklinde konuştu.