Alternatif tıpta sülük tedavisi

Alternatip tıp denildiğinde ilk akla gelen tedavi yöntemlerinden biri olan sülük hakkında konuşan Fırat Özel, sülük ve hacamat arasındaki fark, sülüğün fayda sağladığı hastalıklar ve uygulama yöntemleri gibi konularda bilgi paylaştı.
Akupunktur

, kayropraktik, enerji terapileri, reike, proloterapi, ozon terapisi, mezoterapi, osteopati ve

hacamat

gibi tedavileri içerisinde barındıran alternatif tıbbın en önemli unsurlarından biri de

sülük

tedavisidir.

Vücuttan kan alan bir sürüngen hayvan olarak bilinen sülüğün tarihsel boyutu, tedavi yöntemi ve fayda sağladığı hastalıkları sıralayan alternatif tıp uzmanı Fırat Özel, bu yöntemlerin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de resmiyet kazanması gerektiğini belirterek yapılacak araştırmalar doğrultusunda sülüğün keşfedilmemiş birçok faydasının da tespit edilebileceğinin altını çizdi.

"Sülüğün bilinçli bir şekilde yapılması durumunda hiçbir yan etkisi yoktur"

Sülüğün, hacamat gibi geçmişi en az 5 bin yıla dayanan kadim bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Özel, "Bazı zayıf hadislerde de yer almaktadır. Fakat şunu söyleyebiliriz ki alternatif tıpta çok kadim bir yeri vardır. Çünkü hangi tedaviye uygulanırsa uygulansın faydası görülmektedir, bilinçli bir şekilde yapılması durumunda hiçbir yan etkisi yoktur. Özellikle bel ve boyun fıtığı, migren ve hatta modern tıbbın aciz kaldığı hastalıklarda sülük adeta imdada koşuyor." dedi.

Özel, "Çocukken kimilerinin sülük uyguladığını gördüğümde garipsiyordum. Sülük tedavisiyle ilgilenmeye başladıktan sonra bunun mucizevi yönlerini gördüm. Halk arasında sülükler kan almasıyla bilinir. Halbuki sülükler kan almasıyla birlikte asıl olan enzimleridir. Sülük, salgıladığı enzimler sayesinde ağrıyı giderir, kandaki pıhtılaşmayı sonlandırır, bağışıklığı güçlendirir." ifadelerini kullandı.

"Yılda 2 kez uygulanan sülük tedavisi kalp krizi riskini yüzde sıfıra indirir"

Avrupa ülkelerinde hacamat ve sülük enstitüleri kurulurken Türkiye'de de bu tür çalışmaların olması gerektiğini ifade eden Özel, "Sülük hakkında toplumumuz çok bilinçsizdir. Faydalarını öğrenebilmek için daha farklı araştırmalar yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı hastanelerde bu tür tedavilere izin vermiş olsa da bunun çok daha ciddi şekilde yapılmasından yanayız." şeklinde konuştu.

Sülüğün vücuda olan faydalarından bahseden Özel, "Ortalama bir veya 2 santimetre büyüklüğündeki bu sülükler kan emerek yaklaşık 10 katına kadar büyüyebiliyor. Sülükler adeta anjiyo görevi görür. Sadece hacamattaki gibi deri altındaki toksinleri değil, toplar ve atardamardaki pıhtılaşmaları da giderir. Yani şunu diyebiliriz ki yıl da bir veya 2 defa sülük attıran kimsenin kalp krizi riski yüzde sıfıra iner." diye belirtti.

"Sülük her seferinde fayda sağlayan bir tedavi yöntemidir"

Hacamat ile arasındaki farka da değinen Özel, şunları söyledi:

"Hacamat ile arasındaki fark; hacamat deri altındaki kanı alırken sülük daha derindeki kanları alır. Sülükteki enzimler, atar ve toplar damardaki pıhtılaşmış kanı sıvılaştırır. Hacamat sürekli yapıldığı takdirde fayda sağlarken sülük her seferinde fayda sağlayan bir tedavi yöntemidir."

Özel, "Yaklaşık 500 çeşit sülük vardır. Bunlardan tıbbi sülük dediğimiz türü seçebilmemiz lazım. Bundan dolayı herkes sülük tedavisini uygulayamaz. Mesela toplu sülük havuzları vardır ve hasta bu havuza girerek tedavi uygulanması yöntemi yanlıştır. Çünkü tek seferlik kullanılabilen sülükler o havuz içerisinde başka hastadan aldığı zararlı kanı bir başkasına enjekte edebilir. Buna dikkat etmek lazım. Yani sülüğün işin ehli kimseler tarafından yapılması gerekir." dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri