Rastgele kullanılan antibiyotikler fayda sağlamadığı gibi, birçok ciddi sağlık problemine de neden olabiliyor. Gereksiz antibiyotik kullanmanın zararlarına dikkat çeken uzmanlar, önemli uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
Türkiye'de gereksiz antibiyotik kullanımında önemli bir artışın olduğunu aktaran Günaydın, antibiyotiklerin mutlaka doktor önerisi ile kullanılması gerektiğini ifade etti.
Günaydın, "Ülkemizde antibiyotik kullanımında Avrupa ülkelerine kıyasla zirvede yer alıyoruz. Daha önceden 250 milyon kutuya varan bir antibiyotik kullanımı vardı ülkemizde. Reçetesiz antibiyotik satışı yasaklandığı için bu oran biraz daha düştü. 170 milyonlara kadar düşen bir oran var ama hala Avrupa'da en çok antibiyotik kullanan ülkelerden bir tanesiyiz. Bilinçsiz antibiyotik kullanımı durumunda bazı olumsuz durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunlardan en çok rastladığımız durumlar şunlar diyebiliriz; ilaçlar böbreklere atıldığı için antibiyotikler özellikle böbreklere atıldığı için bilinçsiz antibiyotik kullanımı böbrek hastalıklarına, böbrek harabiyeti ve karaciğer harabiyetine sebebiyet verebiliyor." dedi.
"Bebeklerde sık antibiyotik kullanımı ilerleyen yaşlarda bağışıklık sistemi düşmesine ve daha sık hastalanmaya sebebiyet verebiliyoruz"
Konuşmanın devamında Günaydın, "Yine bilinçsiz antibiyotik kullanım durumunda bakterilerin direnç kazanmasına sebep olabiliyoruz. Mantar enfeksiyonları gelişebiliyor, ekonomik mali kayıplara sebebiyet verebiliyor ve aynı zamanda antibiyotikler, bağırsaklarda bulunan probiyotiklere zarar verdiği için probiyotik konusunda da bağırsaklarda eksikliğe sebebiyet verebiliyor. Bizim bağırsaklarımızda yaklaşık 100 trilyon kadar probiyotik bulunmakta. Bilinçsiz antibiyotik kullanımında bu probiyotikler zarar gördüğü için insanların daha fazla enfeksiyon kapma oranı artabiliyor. Özellikle bebeklerde sık antibiyotik kullanımı durumunda ilerleyen yaşlarda maalesef bağışıklık sistemi düşmesine ve daha sık hastalanmaya sebebiyet verebiliyoruz. Vücudumuzdaki probiyotikler özellikle B ve K vitaminleri üreterek vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve zararlı mikropların öldürülmesine de katkıda bulunur." ifadelerini kullandı.
"Antibiyotiğin ateş düşürücü bir özelliği yoktur"
Hastaların en çok antibiyotiği bilinçsiz olarak kullandığı durumların ateş durumu olduğunun altını çizen Günaydın, şu ifadelere yer verdi:
"Bebeklerde özellikle ateş düşürücü niyetiyle antibiyotik kullanılabiliyor. Ama antibiyotiğin ateş düşürücü bir özelliği yoktur. Sadece enfeksiyon durumunda kullanılması gerekir. Ama aynı zamanda ateşin yükselmesi vücudun savunma mekanizmasının geliştiğine bir göstergesidir. Bu vücudun doğal bir refleksidir. Burada sadece aşırı ateş olduğu durumlarda bir ateş düşürücü de getirilmesi gereklidir. Bir de üst solunum yolu enfeksiyonlarında özellikle farenjit, larenjit, sinüzit gibi durumlarda hastalarımız antibiyotiğe başvurabilirler. Ama bunların da yüzde 75'e yakın bir oranı bakteriyel değil de viral rahatsızlıklar ve bu durumlarda antibiyotik kullanımında hastalık geçmemekte, aksine gereksiz antibiyotik kullanımı nedeniyle vücuda zarar verebilmekteyiz. Bir diğeri ise ishal durumlarında antibiyotik kullanılabiliyor ama ishal durumlarında yaklaşık olarak yüzde 10-20'sinde antibiyotik kullanılması gerekebiliyor. Geri kalan durumlarda maalesef gerek kalmıyor. Bunun yerine probiyotik tedavisiyle o ishal giderilebilir. Ve bir de nezle, Grip şikayetlerinde vatandaşlarımız, hastalarımız antibiyotiğe başvuruyorlar. Ama bunlar viral hastalıklar olduğu için antibiyotik kullanımı maalesef hastalığı geçirmiyor."
"Akılcı antibiyotik kullanımını hastalarımıza tavsiye ediyoruz"
Son olarak Günaydın, "Akılcı antibiyotik kullanımını hastalarımıza tavsiye ediyoruz. Özellikle doktor kontrolü altında antibiyotikler kesinlikle kullanılmaya başlanmalı. Bir antibiyotik kullanıldığı zaman o antibiyotik miktarı, verilen miktar tamamı kullanılması gerekiyor. Özellikle antibiyotiğin saatlerine dikkat etmek gerekiyor. Antibiyotik saatlerine dikkat edilmediği zaman bakteri de direnç meydana gelebiliyor. Böbreklerle atılan antibiyotikler dediğimiz gibi böbreklerde atıldığı için özellikle böbrek rahatsızlığı olan hastalarda düşük dozda antibiyotik kullanmaya başlaması gerekiyor. Elimizden geldiği kadar doktorlarımız da tabi ki riayet ediyorlar. Geniş spektrumlu dediğimiz geniş antibiyotik gruplarının kullanılmaması gerekiyor. Hangi antibiyotik gerekiyorsa o dozdan başlanması gerekiyor diyebiliriz." şeklinde konuştu.