Depremin yetişkinler ve çocuklar üzerindeki etkisi nelerdir? Depremin yetişkinler ve çocuklar üzerindeki psikolojik etkisi ile ilgili konuşan psikologlar, depremin aniden ve beklenmedik olduğu için travmatik bir durum olduğunu ifade ettiler.
Türkiye, 6 Şubat 2023'de Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. Deprem Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkımlara yol açtı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerden biri olan Şanlıurfa’da da tarihi alanlarda yıkılmalar meydana geldi.
Deprem bölgesinde çok sayıda kişi hem fiziksel hem de psikolojik travmalar yaşarken, bu dönemde çevremizdeki her bireyin psikolojisinin olumsuz etkilendiği gözlemleniyor.
Pek çok insan son dönemlerde uyuyamadığından, sürekli deprem oluyor hissi yaşadığından, sevdiklerini kaybetme korkusunu içinden atamadığından söz ediyor ve bu durumla nasıl mücadele edeceğini bilemeyebiliyor. Bu durumda uzman yardımı alınması büyük önem taşıyor.
Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar ve Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar, Çocuk Terapisti Psikolog Helin Sayar, depremin yetişkinler ve çocuklar üzerindeki psikolojik etkisi ile ilgili İLKHA'ya konuştu.
"Bireylerin kendileri istedikleri gibi psikolojik destek alabilirler"
Depremlere yaklaşma yönünün önemli olduğunu ifade eden Psikolog Hipnoterapist Sinan Sayar, "Deprem aniden ve beklenmedik bir durum olduğu için zaten travmatik bir durum. Travmalar da insan hayatında uzun solukludur. İnsanın unutabileceği bir şey değildir çünkü yakınlarınızı ve akrabalarınızı kaybediyor oluşunuz durumu söz konusu. Aslında burada iki tane büyük travmaya maruz kalıyorsunuz. Bir doğal afete bağlı depremi, iki de yakınlarınızın ölümü ile beraber ikinci bir tramvaya maruz kalıyorsunuz.
Bu iki travmanın ikisi de büyük travmalar. Unutmamız çok zor. 6 Şubat itibari ile tekrardan yıldönümüne girdiğimiz sene-i devriyesi olan depremler nasıl yaklaştığımız önemli. Artık Akut döneminde değiliz. Bireylerin kendileri istedikleri gibi psikolojik destek alabilirler. Bu tramvaya maruz kaldıkları için hala iyileşmede bir sorun yaşıyorlarsa, hala bunu atlamadıklarını düşünüyorlarsa eğer şu an bu travma itibari ile hayatların olağan akışına bozuyorsa kesinlikle psikolojik destek almaları gerekiyor." dedi.
"Önemli olan insanların bu tramvayla beraber ona nasıl yaklaşacaklarıdır"
Depremde yakınını kaybedenlere nasıl yaklaşılması gerektiği ile ilgili tavsiyede bulunan Sayar, "Bu travmalar unutulacak travmalar değil. Her sene bunu tekrardan hatırlayacaklar, hissedecekler. Önemli olan burada insanların bu tramvayla beraber ona nasıl yaklaşacaklarıdır. Duygularını yaşasınlar, acılarını yaşasınlar, ağlasınlar, kendini ifade etsinler. Bunlar bizim istediğimiz şeylerdir. Yarın itibari ile eğer herhangi bir yerde bir arkadaşınız veya bir dostunuz ağlama krizine girdiyse ve bu anı hatırladığını düşündüyse sizin ona 'artık ağlama yeter' demeniz ona zarar verir, iyi gelmez; çünkü kendini ifade etmesi gerekiyor ve bu ağlama yoluyla olur. O yüzden bugün değil yarın ve önümüzdeki yıllar boyunca bu bizim hayatımıza çıkmayacak bir gerçek. Sadece dediğim gibi her yıl biz bunu yasayacağız. Travmatik bir süreç, çok zor süreçten geçtik." şeklinde konuştu.
"Çocuklar üzerinde büyük yıkım etkileri var"
Depremin çocuklar üzerinde bıraktığı etki hakkında konuşan Çocuk Terapisti Psikolog Helin Sayar, "Deprem üzerinden bir yıl geçti. Çocuklar bu süreçte en çok etkilenen kesimdeydi. Bu 1 yıl içerisinde çocukların büyük travmaları oldu. Kimisi ailesini kaybetti, yalnızlaştı, kimisi de bu depremi yaşadığı için çok büyük zorluklar yaşadı. Çocuklar üzerinde büyük yıkım etkileri var. Çocukların çoğu travmatize oldular ve şu an hala bir regresyon dönemi yaşıyor olabilirler. Çocuklarda beklenmedik davranışlar ortaya çıkmış olabilir; tırnak yeme, alt ıslatma. Geçmişte yaşamıyorken tekrardan bu durumlara dönmüş olabilirler. Bunlar hepsi travmaya bağlı travmadan kaynaklı şeyler. O yüzden bu süreçte çocukları anlamak, onlara anlayan bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor." diye konuştu.
"Çocukların oyun yoluyla duygularını ifade etmelerini istiyoruz"
Sayar, "Biz çocukların konuşmaktan ziyade oyun yoluyla duygularını ifade etmelerini istiyoruz. Örneğin çocuklar Legolarla, bloklarla oynayabilirler ve üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala bu blokları üst üste koyup bunları tekrar yıkmak, kepçelerle almak bunları yapıyor olabilirler. Tüm ebeveynlerin ve yetişkinlerin bunların yanlış bir şey olmadığını bilmesini istiyorum. Çocuklara izin verelim, onlar oynamaya devam etsinler. Eğer isterlerse onlara eşlik edelim." ifadelerini kullandı.
"Mümkünse çocukları bu süreçte ekranlardan uzak tutalım"
6 Şubat anma törenlerinde çocukların ekrandan uzak tutulması yönünde uyarılarda bulunan Sayar, "Depremin birinci yıl dönümü ile ilgili şöyle bir şey söylemek istiyorumbu anma törenleri yapılacak ve çocuklarla sizin gibi muhabirler, basın yayın organları çocuklarla konuşmak ve çocukları göstermek isteyecekler. Mümkünse lütfen çocukların yüzünü göstermeyelim, çocuklar psiko-sosyal destek alanlarından yararlanırken onların görsellerini paylaşılmaması gerekiyor çünkü ileriki yaşlarda onlar bu durumu görmek istemeyebilirler. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor çünkü şu an birinci yıl dönümü ile ilgili reklamlar yapılmaya başlandı ve orada hala çocuklar gösteriliyor. Lütfen bunlara dikkat edelim. Bu süreçte 6 Şubat’ı anmak çok fazla yayın yapılacak. Ekranlarda, haberlerde, reklam filmlerinde bu tarz durumlar travmatize de edebilecek görseller de yayınlanacaktır. O yüzden benim yetişkinlerden bir ricam olacak; mümkünse çocukları bu süreçte ekranlardan uzak tutalım. Bu çocukların duygusunu bastırmak değil, lütfen yanlış anlaşılmasın, çocuklarla deprem hakkında onların gelişimsel özelliklerine uygun bir şekilde konuşabiliriz ama tekrar travma edecek durumlardan uzak tutmaya çalışalım." dedi.