AMİDA HABER - Harvard Health’e göre, kadınların yaklaşık üçte biri yaşamları boyunca alopesi olarak bilinen bir tür saç dökülmesi yaşarken, bu oran, menopoz sonrası kadınlarda üçte ikiye kadar çıkıyor. Uzmanlar, erkek tipi saç dökülmesine kıyasla kadın saç dökülmesinin yeterince araştırılmadığını ve bu alandaki araştırmaların finansal destek bulmakta zorlandığını belirtiyor.
Araştırmalar erkek tipi dökülmeye odaklanıyor
Euoronews’in haberine göre, Healthcare UK The Shard’da danışman dermatolog olarak görev yapan Dr. Zainab Laftah, saç dökülmesi araştırmalarının çoğunun erkek tipi kelliğe odaklandığını ifade ediyor.
Dr. Laftah, "Bu nedenle, erkeklere özgü hormonal mekanizmaları anlamaya ve bu doğrultuda tedaviler geliştirmeye daha fazla vurgu yapıldı. Kadınlarda ise daha karmaşık bir tablo olmasına rağmen, bu konu yeterince ilgi görmedi," diyor.
Nedenler üzerinde grup çalışması yapıldı
Son yıllarda, kadınlar bu sorunu tartışmak için çevrimiçi alanlar oluşturdu. Facebook grupları ve 56.000'den fazla üyesi bulunan r/femalehairloss gibi platformlar, kadınların deneyimlerini paylaşmalarına olanak tanıyor. Heather isimli bir üye, "Bu toplulukları bulmak bana çok yardımcı oldu. Aynı deneyimi yaşayan kadınlarla konuşmak rahatlatıcıydı," dedi.
Ancak Heather, bu gruplarda fazla zaman geçirmenin ruh sağlığına olumsuz etkileri olabileceğine de dikkat çekti. "Kadınlarda saç dökülmesine hala net bir çözüm bulunamadığı için tartışmalar, soruna fazla odaklanmanıza ve umutsuz hissetmenize neden olabiliyor," diye ekledi.
En yaygın durum androjenik alopesi
İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (National Health Service - NHS) verilerine göre, çoğumuz her gün farkında olmadan 50 ila 100 saç telimizi kaybediyoruz. Ancak saç dökülmesi daha şiddetli hale geldiğinde genellikle üç ana durumdan biri olarak teşhis ediliyor. Bu durumların her biri, farklı tetikleyicilere ve tedavi seçeneklerine sahip.
En yaygın durum androjenik alopesi ya da kadın tipi saç dökülmesi olarak biliniyor. Bu durumda, saçın orta kısmında genişleme ve taç ile şakaklarda kademeli incelme gözlemleniyor.
Stresli olaylar dökülmeyi tetikliyor
Healthcare UK The Shard’da danışman dermatolog Dr. Zainab Laftah, "Menopoz veya tiroid bozuklukları gibi hormonal değişiklikler de önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Genellikle genetik bir bileşen de söz konusudur," dedi.
İkinci durum olan telogen effluvium, hastalık, hızlı kilo kaybı veya hamilelik gibi stresli olayların tetiklediği geçici bir saç dökülmesi şekli. Bu durumda, saç büyüme döngüsünün telogen yani dinlenme aşamasına giren saç foliküllerinde aşırı dökülme oluyor.
Stres çözüldüğündü saçlar tekrar çıkar mı?
Laftah, "Altta yatan stres faktörü çözüldüğünde, saçlar tekrar çıkacaktır," diye konuştu.
Üçüncü durum ise otoimmün bir hastalık olan alopesi areata. Bu hastalık, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla saç foliküllerine saldırarak kafa derisinde veya vücudun diğer bölgelerinde küçük, yuvarlak lekeler halinde ani saç dökülmesine yol açıyor.
Dr. Laftah, "Bu durum, ciddi bir sorun haline gelebilir ve tedavi gerektirebilir," dedi.
Saç dökülmesinin nedenleri ve tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi edinmek, bireylerin durumlarını anlamalarına ve uygun destek aramalarına yardımcı olabiliyor.
Psikolojik etki
Kadınlarda saç dökülmesi bazen altta yatan tıbbi bir durum veya tedaviyle bağlantılı olsa da, çoğu zaman zararsız. Ancak psikolojik açıdan saç kaybı yaşamak kadınları bir hayli zorluyor.
Saçları henüz 15 yaşındayken dökülmeye başlayan 20 yaşındaki öğrenci Martha, "Saç dökülmesinin ruhsal etkileri çok büyük oldu. Hayatım resmen mahvoldu," diyor.
"Zaman zaman bu konuda gerçekten endişeleniyorum. Yine de yavaş yavaş iyileşiyorum. Annem artık beni destekliyor. Onunla bu konuda daha açık konuşabiliyorum ve bu da durumu biraz daha iyi hale getiriyor," dedi.
Bu durum hakkında daha az konuşulduğu ya da daha az görüldüğü için, saç dökülmesi yaşayan pek çok kadın kendini yalnız hissetme eğiliminde: ya kendini izole etmekte ya da kendi imajıyla yüzleşmekte zorlanmakta. Bu durumun, kadınlara dayatılan adil olmayan güzellik standartlarını çevreleyen sosyal damgalama ile daha da kötüleştiğini söylüyorlar.
Androjenik alopesi hastası 31 yaşındaki ofis yöneticisi Carla, "Bazen bir kadın olarak kendimi daha kötü hissetmeme neden oluyor, çünkü toplumda güzel saçların kadınlığın bir işareti olduğu imajı var ve ben buna sahip değilim ve bu da bir kadın olarak başarısız olduğum hissini veriyor," dedi.
TikTok'ta 200.000'den fazla takipçisiyle peruk şekillendirme eğitimleri paylaşan Olivia Mcveigh gibi sosyal medya fenomenleri (influencer'lar), bu bakışla mücadele etmek için çalışıyor, duruma daha fazla farkındalık getiriyor ve kabullenmeyi teşvik ediyor.
Heather, "Bu hesapları takip etmek bana saç dökülmesine rağmen dolu dolu ve mutlu bir hayat yaşamanın tamamen mümkün olduğunu hatırlatıyor," dedi.
"Hatta bu sayede ilk peruğumu satın aldım ve onu toplum içinde takmak konusunda hala gergin olsam da, dener denemez büyük bir rahatlama hissettim. Bir an için kendimi yeniden kendi tenimde güvende hissettim."
Kadınlarda saç dökülmesi nasıl tedavi edilir?
Kadın androjenik alopesi için ana tedavi, saç büyümesini uyardığı belirlenen topikal Minoxidil adlı tansiyon ilacıdır. Healthcare UK The Shard’da danışman dermatolog Dr. Zainab Laftah, "Androjenlerin etkilerini azaltan spironolakton gibi oral ilaçlar ve düşük doz oral minoksidil de endikasyon dışı olarak reçete edilebilir," dedi.
Ancak bu tedavilerin herkes için etkili olacağına dair bir garanti bulunmuyor ve maliyetli olabiliyor. Dr. Laftah bu tedavilere ilişkin, "Bir kez kesildiğinde, saç dökülmesi geri gelecektir," uyarısında bulundu.
Saç dökülmesinin polikistik over sendromu (PCOS) gibi hormonal dengesizliklerden kaynaklandığı durumlarda ise oral kontraseptifler veya hormon replasman tedavisi (HRT) gibi diğer hormonal tedavi seçenekleri önerilebilir.
Bu yılın başlarında, NHS'de alopesi areata için ilk kez önerilen bir tedavi olan Litfulo (ritlecitinib) piyasaya sürüldü. Janus kinaz (JAK) inhibitörü olarak bilinen bu ilaç, "otoimmün saç dökülmesinde rol oynayan enflamatuar yolları hedef alarak" etkili oluyor.
Dr. Laftah ayrıca, saç foliküllerini hücresel düzeyde uyarmayı amaçlayan kök hücre tedavisi ve eksozom tedavisi gibi araştırmaların yanı sıra anti-androjen kremlerin geliştirilmesine yönelik çalışmaların da devam ettiğini belirtti. Bu yenilikçi tedavi yöntemleri, saç dökülmesi yaşayan kadınlar için umut verici alternatifler sunabilir.