Uyuşturucu ilk olarak arkadaş veya yakın çevreden temin ediliyor!
Yeşilay, 26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya ev sahipliği yapan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, uyuşturucu kullanımının küresel bir halk sağlığı sorunu olduğunu, artan uyuşturucu kullanımının endişe verici boyutlara ulaştığını söyledi.
Dinç, Türkiye'de ve dünyada uyuşturucu kullanımıyla ilgili istatistiksel veriler paylaştı.
"DÜNYADA ARTAN UYUŞTURUCU KULLANIMI ENDİŞE VERİCİ BOYUTLARDA"
Doç. Dr. Mehmet Dinç toplantıda şunları ifade etti: "2023 yılında Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi tarafından yayımlanan Avrupa Uyuşturucu Raporu’na göre esrar, Avrupa’da en yaygın tüketilen yasa dışı uyuşturucu madde olmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 2023’te yayımladığı Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre ise 2021'de dünya genelinde 15-64 yaş aralığındaki her 17 kişiden biri uyuşturucu kullanıyor. Aynı raporda, dünya genelindeki uyuşturucu kullanımının son 10 yılda yüzde 23 arttığını görüyoruz. Dünya genelindeki bu artış endişe verici bir boyutta."
"YENİ MADDELER RİSKİ ARTIRIYOR"
"2022 yılının sonunda, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi 930 yeni nesil psikoaktif madde izlendiğini bildirdi. Bu maddelerin 41 tanesi Avrupa’da ilk kez rapor edilmiş," diyen Doç. Dr. Mehmet Dinç, yeni maddelerin riski daha da artırdığını söyledi.
Dinç, sentetik uyarıcıların ve daha az bilinen maddelerin potansiyel sağlık risklerinin önemli bir başlık olduğunu, sentetik uyuşturucu maddelerin kolay erişilebilirliğinin bu sorunun yaygınlaşmasında önemli rol oynadığını ve bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Uyuşturucu kullanımında kadınlar ile erkekler arasındaki makasın kapandığına da dikkat çeken Dinç, "Madde Kullanıcıları Profil Analizi 2022 Yılı Narkolog Raporu’nda örneklemin cinsiyetine baktığımızda,yüzde 93,8’i erkeklerden, yüzde 6,2’si kadınlardan oluşmaktadır. Bu sonuç bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında, örneklemin cinsiyeti bakımından kadınlarda artış yaşandığını göstermektedir." diye ekledi.
Uyuşturucunun ilk olarak yüzde 75’lik oranla arkadaş veya yakın çevreden temin edildiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Dinç, parçalanmış veya iletişim problemleri yaşanan ailelere mensup çocuklarda uyuşturucu kullanma riskinin yüksek olduğunu söyledi.
Dinç, "Uyuşturucu madde kullanmaya başlama yaşı bakımından 15-24 yaş döneminin en riskli grup olduğu söylenebilir. Bu noktada gençlerin sağlıklı ilişkiler kurması çok önemlidir. YEDAM verilerine göre, madde kullanımı olanların yüzde 87,6’sının arkadaş çevresinde uyuşturucu veya yoğun alkol kullanımı bulunmaktadır.
Yeşilay olarak bağımsız gençlik kültürü oluşturmayı çok önemsiyor, bu konuda YeşilayFest başta olmak üzere birçok etkinlik düzenliyoruz.2019 yılında hayata geçirdiğimiz Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı da, Türkiye’nin okul temelli ilk ve tek müdahale programı olma özelliğini taşıyor. Bu kapsamda bugüne kadar 5 bin 994 öğrenciyle görüşüldü."
BAĞIMLILIKLAR RUH SAĞLIĞINI DA ETKİLİYOR
Toplantıda madde kullanım bozukluklarının ruh sağlığı sorunlarıyla ilişkisini de ele alan Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, "Kenevir kullanım bozukluğuna bağlı şizofreni oranı son 50 yıldır artmakta. Özellikle genç erkekler arasında kenevir kullanım bozukluğu ve şizofreni arasında bağlantı kuran güçlü kanıtlar bulunuyor. Buna göre 21-30 yaş arası erkekler arasında, kenevir kullanım bozukluğuna bağlı önlenebilir şizofreni vakaları yüzde 30'a kadar ulaşabilir. 2021 yılında kenevir kullanım bozukluğunun önlenmesi, 16-49 yaş arası erkeklerde şizofreni vakalarının yaklaşık yüzde 15'ini önleyebilirdi." dedi.
MADDE BAĞIMLILIĞI İLE SUÇA YATKINLIK ARASINDA İLİŞKİ VAR
Dinç, "Madde bağımlılığı ile suça yatkınlık arasında açık bir ilişki var. Dolayısıyla madde bağımlılığıyla mücadele, toplumu, toplumsal huzuru korumak açısından da önemli. Narkolog 2023 Profil Analizi’ne göre, örneklemin yüzde 50,7’si, haklarında farklı bir suçtan adli işlem yapıldığını ifade etmiştir. Farklı suçlardan adli işlem gördüğünü söyleyen örneklemin yüzde 52,7’sinin cinayet, darp, yaralama gibi kişilere karşı suçlar, yüzde 37,9’unun ise hırsızlık, yağma gibi mala karşı suçlara karıştığı belirlenmiştir." diye konuştu.