AMİDA HABER - Kış aylarını Afrika'da geçiren arı kuşları, 8 bin yıldır tarımın yapıldığı, UNESCO Dünya Miras Listesi'ndeki Hevsel Bahçeleri ve türkülere konu olan Kırklar Dağı'nın da yer aldığı Dicle Vadisi’nde güzel görüntüler oluşturdu.
Üreme dönemini, eklem bacaklılardan sürüngenlere, su samurlarından Fırat kaplumbağalarına kadar çok sayıda türe ev sahipliği yapan ve Dicle Nehri'nden beslenen vadide geçiren kuşlar, sonbaharda yeniden Afrika'ya göç ediyor.
Doğanın dengesini koruyorlar: 300 tür var
20 yılı aşkın süredir bölgede biyolojik çeşitlilik ve göçmen kuşlar üzerine çalışmalar yürüten Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Dicle Vadisi'nin binlerce yıldır sadece insanlar için değil hayvanlar için de yaşam kaynağı olduğunu söyledi.
Vadinin çok nadide bir yer olduğunu ifade eden Kılıç, "Sunulan bu imkanlar bir cennet, doğal park olarak değerlendirilebilir. Büyük bir zenginliğe sahibiz. Burada 300'e yakın tür barınıyor. Bunların bir kısmı burada göç zamanı bulunuyor. Bir de üreyenler var. Bu mevsimde çok nadide türlere sahibiz." dedi.
Böcek ve arılarla besleniyorlar
Kılıç, Dicle Vadisi'nin özel misafirlerinden birinin de arı kuşları olduğunu belirtti.
"Arı kuşları yöre halkı tarafından şah-ı bülbül olarak adlandırılıyor. Yöresel türkülerde de adı bu şekilde geçmekte. Böceklerle besleniyor ve arıları bulunca onları da yiyorlar. Aşırı üreyen böcekleri tüketerek tabiatın dengesine çok önemli bir katkıda bulunuyorlar." diyen Kılıç, arı kuşları için bu dönemin kuluçka zamanı olduğunu söyledi.
"Yavrularını burada büyütüyorlar"
Kılıç, nehre çok yakın dik yerlerde kuluçkaya yatıp 5 ila 8 yumurta yapıyorlar. Yavrularını burada büyütüyorlar. Daha sonra sonbaharda burayı terk ediyorlar." diye konuştu.
Arı kuşlarının çok nadide ve özel bir tür olduğunu, renkli tüyleri bulunduğunu, seslerinin cezbedici olduğunu dile getiren Kılıç, Dicle Vadisi'nde kuş türlerini gözlemlemek isteyenlerden hayvanların yaşam hakkına saygı göstermelerini istedi.