AMİDA HABER - Ramazan orucu, 11 Mart’ta başlıyor. İftar masasında tenceresine et koymak isteyen Diyarbakırlılar, Et ve Süt Kurumu’nun önünü mesken tuttu. Kasapta 500-550 TL arasında satılan kuşbaşı ve kıymanın Et ve Süt Kurumu’ndaki fiyatı, 229-259 lira arasında. Et ve Süt Kurumu’nun Kayapınar Şubesi’nde ucuz et almak isteyen onlarca kişi, sabahın 03.00’ünde sıraya giriyor. Sıraya girenler, eksi 2 dereceyi bulan soğuktan yanlarında getirdikleri battaniye ile ısınmaya çalışıyor. Bir kısmı da aracında satış saatinin başlamasını bekliyor.
‘Ne kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz!’
Emekli maaşı ile kasaptan et alamayan Şefket Turgay, sıradaki onlarca kişi gibi sabahın 05.00’ından beri et kuyruğunda olduğunu söyledi. Turgay, “Durumumuz hiç parlak değil. Emekliyim, eskiden emeklinin alım gücü vardı, alabiliyorduk, morali iyiydi. Şimdi bizde moral de kalmadı” dedi. Saat 06.20’den beri et kuyruğunda bekleyenlerden biri de Amida Haber mikrofonuna şunları söyledi: “Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir rezillik, rezalet var mıdır? Yoktur. Bu durum bize mahsus. Ne kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz değil mi? Burada o kadar hastası olan insan var. Bir kilo et için saatlerdir kuyrukta bekliyor” dedi.
‘Devlet hepimizden daha perişan’
Bir ayda 3 defa sıraya girdiğini sadece bir defa et alabildiğini söyleyen Ahmet Balal da duruma isyan edenlerden. Balal, “Biz dürüst olmadığımız sürece, bu arızalı günlerimiz devam edecektir. Torpili olan insan bu sırada öne geçiyor, bizler arkada kalıyoruz. 3 defadır geliyorum, 1 defa eli dolu gittim. Et herkese yetmiyor, vatandaş perişan, devlet hepimizden daha perişan” diye konuştu.
‘Paramızla, bu sefaleti çekiyoruz’
Soğuktan korunmak için battaniye ve minderini yanında gezdiren bir diğer et mağduru ise şunları söyledi: “Saat 5’te gelip bu soğukta, bu eziyeti çekiyoruz. Koltuklarında, gelip oyları bizlerden alıyorlar. Sonra koyunlarını başımızda gezdiriyorlar. Ne yapacağız. Bölgenin, Diyarbakır’ın durumu böyle. Paramızla bu eziyeti, bu sefaleti çekiyoruz. Hastayız, ölüme geliyoruz. Arabanın içerisinde battaniyem var, gidip orada ısınıyorum. Bu eziyet bir kilo et için.”
‘Bir defa maaş alıyoruz 30 gün harcıyoruz’
Başka alternatifinin olmadığını belirten Azmi Akanser yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle ifade etti: “Mecburi buradan alamaya gayret ediyoruz. Ayda bir defa maaş alıyoruz 30 gün harcıyoruz. Onu denkleştirmek için, ona göre hareket etmek zorunda kalıyoruz. Hayatın baskısı bunu bize yaptırıyor. Paramız çok olsa gider 500’de veririz, bin lira da veririz, o zaman da beklemeyiz” dedi. (Amida Haber / Hozan Adar)