AMİDA HABER- Hilmi Daz (50), eski eşyalara merak duyduğu için Diyarbakır Sur İlçesi Ulu Cami yakınındaki antikacılardan beğendiği biblo, hançer, metal çaydanlık, beş adet metal kadeh, metal kılıf, metal heykel ve iki adet küllük satın aldı. Aldığı birkaç eşyayı sosyal medya (Facebook) hesabından satışa çıkardı.
Ardahan’a götürdü
Bu eşyalara talip olan biri, iş insanı olduğunu ve büyük bir meblağ vererek bu eşyaları alacağını söyledi. Bu kişi, Ardahan’da olduğunu ve eşyaları oraya getirmesini istedi. Verilen bütçe Daz’ı tatmin ettiği için bir araç kiraladı ve iki arkadaşını yanına alarak 6 Eylül 2021 tarihinde belirtilen konuma gitti. Orada alıcılarla buluşacağını tahmin ederken polis tarafından abluka altına alındı ve gözaltına alındı.
Eşyalar incelemeye gönderildi
Yapılan incelemede, bir adet heykelin, beş adet kadehin, iki adet küllüğün ve bir adet çaydanlığın 2863 sayılı Kanun kapsamında olmadıkları; bir adet hançerin ise 2863 sayılı Kanun'un 23/a maddesi kapsamında olduğu ve "tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi" ile bulundurulabileceği belirtildi. Bu tespitler üzerine, Daz hakkında "kültür varlığını izinsiz bulundurma" suçundan kamu davası açıldı.
Önce beraat sonra yeniden yargılama
Göle Asliye Ceza Mahkemesi'nin 13 Mayıs 2022 tarihli, 2021/394 Esas ve 2022/186 Karar sayılı kararı ile Daz hakkında beraat kararı verildi. Ancak, Cumhuriyet savcısı ve katılan kurum vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulundu. Dairenin incelemesinde hukuka aykırılıkların bulunduğu değerlendirilerek CMK'nın 280/1-g maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına karar verildi.
Para cezası aldı
Önceki ay Diyarbakır’ın Hani İlçesi’nde görülen duruşmada karar çıktı. Daz, 1 yıl 5 gün hapis ve 11 bine yakın adli para cezasına çarptırıldı. Daz, karara itiraz ederek bir üst mahkemeye başvurdu.
‘Ekmeğimden oldum’
Amida Haber’e konuşan Daz: “Eski eşyalara meraklıyım. Bu eşyalar tezgahlarda satılıyor ve serbest. Biz arkadaşlar arasında beğendiğimiz eşyaları alıyoruz, paylaşıyoruz. Sosyal medyaya ekledim, bir talip çıktı. Gerçek bir koleksiyoncudur diye aklımda hiç kuşkulanmadım bu yüzden gittim. Ben de böyle şeyleri biliyorum. İnsan koleksiyon tamamlamak için değil bir milyon dolar değil 10 milyon dolar da verir. Güya ekmek kazanacağız, ekmeğimizden olduk. Tarihi eser olduğunu bilseydim kesinlikle bulaşmazdım. O günden sonra tamamen o işi bıraktım. Lafını bile edeni susturuyorum” dedi.
Haber: Zelal Sinayiç - Hozan Adar