AMİDA HABER- TÜİK tarafından yapılan “Yaşam Memnuniyet Araştırması” sonucunda Türkiye’nin en mutsuz ili Diyarbakır olarak kayıtlara geçti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, son üç yıldır ‘mutsuzlukta’ zirveyi bırakmayan Diyarbakır’ın kaderini meclis gündemine taşıdı.
Diyarbakır neden mutsuz?
Meclis Genel Kurulunda Diyarbakır’ın sorunlarını gündeme getiren Serhat Eren, TÜİK tarafından her yıl yapılan yaşam memnuniyeti araştırma sonuçlarına değindi.
Eren şöyle konuştu, “Araştırması sonucuna göre son iki yıldır Diyarbakır Türkiye'nin en mutsuz kenti olarak tespit edilmiş durumda. Peki neden mutsuz Diyarbakır halkı! Kuşkusuz Kürt sorununda çözümsüzlük, adaletsizlik, baskılar bu mutsuzluğun ana kaynağı. Bunun yanı sıra Diyarbakır halkı gün geçtikçe yoksullaşıyor. Bir kilo ucuz et almak için saatlerce sırada bekleyen yurttaşlarımız var. Tanınmamak için havanın kararmasını bekleyip çöpte yiyecek toplamaya çalışan amcalarımız, nenelerimizin sayısı gün geçtikçe artıyor. Yüksek enflasyon ve gıda fiyatlarındaki artıştan dolayı insanlar temel gıdaları sofralarında bulamaz hale geldi. Çiftçilerimiz gübre, tohum ve mazot fiyatlarındaki artışlardan dolayı borç batağında” dedi.
Gidecek yeri olmayanlar ağır hasarlı binalarda kalıyor
Gidecek ve barınacak başka bir yeri olmadığı için Diyarbakır'da insanların ağır hasarlı binalarda yaşamak zorunda kaldığını dile getiren Eren, “Deprem sonrasında artan fahiş kiralardan dolayı ailelerimiz tır kasasında ve çadırlarda yaşamak zorunda bırakılıyor. Birçok ailemiz çocuklarını okula gönderirken okulun masraflarını dahi ödeyemez hale getirilmiş durumda. Öğretim harcını yatıramadığı için eğitimine ara veren gençlerimiz, on bin liraya geçinmek zorunda kalan geçinemeyen emeklilerimiz var” diye konuştu.
‘Elektrik kesintileri umutları sündürüyor’
Elektrik faturasını ödeyemeyen insanların olduğunu belirten Serhat Eren, “Borcunu ödeyemediği için elektriği kesilen Ayşe Teyzenin çocukları mum ışığında ders çalışmak zorunda kalıyor. Birilerinin vicdanı sızlamıyor. Birçok ilçe ve köy kışın soğuğunda yazın kavurucu sıcağında elektriksiz, hijyensiz, sağlıksız ortamlarda yaşamak zorunda kalıyor. Elektrik kesintileri sadece lambayı değil umutları da söndürüyor” diyerek tepki gösterdi.
Uyuşturucu kullanma yaşı 9 yaşın altına indi
Kentin uyuşturucu sorununa dikkat çeken Eren, “Escobara, Kolombiyalı uyuşturucu tacirlerine rahmet okutacak bir şekilde Diyarbakır'dan parklarda, okulların önünde uyuşturucu tacirleri cirit atıyor. Diyarbakır'da uyuşturucu kullanma yaşı 9 yaşın altına inmiş durumda. Bu kentte yaşayan insanlar nasıl mutlu olabilir. Bu kentte yaşayan insanlar kendilerini nasıl güvende hissedebilirler” dedi.
Diyarbakır neden deprem bölgesinden çıkarıldı?
Diyarbakır’daki ağır hasarlı binaların durumunu da gündeme getiren Eren, “Kentimiz deprem bölgesinden çıkartılırmış. Esnafımızın çekmiş olduğu kredilerin faizleri bundan dolayı artırılmış durumda. Diyarbakır halkının yaşadığı acının kayıpların, yaşadığı zorlukları görmezden gelmek nasıl bir adalet anlayışıdır. 6 Şubat depremi sonrasında Diyarbakır'da tam olarak 2 bin 82 iş yeri yıkıldı. 411 kişi yaşamını yitirdi. 3 bin 252'si ağır hasarlı, bin 828 orta hasarlı, 30 bin ‘in üzerinde az hasarlı bina olmasına rağmen nasıl olur da Diyarbakır deprem bölgesinden çıkarılır? Daha ne olmasını bekliyordunuz?. Diyarbakır esnafımızın feryadını duyun. Diyarbakır yeniden deprem bölgesi ilan edin ve esnafımızı bu faiz yükünden kurtarın” çağrısı yaptı.
Hastanelerdeki cihaz eksikliği
Kentte tedavi gören kanser hastalarının yaşadığı mağduriyetleri dile getiren Eren, “Yalnızca Diyarbakır'a değil, bölgenin birçok kentine hizmet veren kamu hastanelerinde radyo terapi cihazları ve radyasyon Onkoloji uzmanı sayısının yetersizliği büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor. Işın tedavisi gibi hayati öneme sahip hizmetler sadece tek bir kamu hastanesinde verilebiliyor. Hastane önlerinde oluşan uzun kuyruklar randevu sistemdeki aksaklıklar, eski ve yetersiz tıbbi cihazlar tabi sorunlar saymakla da bitmiyor” dedi.
Dicle Nehri kirletiliyor
Eren son olarak şunları dile getirdi, “Kentimizde bir taraftan Şen Yayla 'da bir tarafta Lice'de orman kıyımları yaşanırken diğer yandan Dicle Nehri başta olmak üzere birçok nehir ve akarsular kirletiliyor. Orman katliamı yapılıyor. Bunlar Diyarbakır halkına yapılan bir ayrımcılıktır” diye konuştu.