"Kitap okumak, sınavlardan çok daha fazlasını kazandırır."
Günümüz eğitim sisteminde sınavlar, öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçmenin en yaygın yöntemlerinden biridir. Ancak, başarılı olmanın yolları arasında kitap okumanın önemli bir yer tuttuğu sıklıkla göz ardı edilmektedir. Eğitimciler ve araştırmacılar, kitap okumanın öğrencilerin akademik başarılarını arttırmada kritik bir rol oynadığını belirtmektedirler. Ne yazık ki, öğrencilerin büyük bir çoğunluğu kitap okumaktan kaçınmakta ve bu durum, genel başarı düzeylerini olumsuz etkilemektedir.
Kitap okumanın akademik başarıya olan katkıları sayısız araştırma ile desteklenmiştir. Düzenli kitap okuyan öğrenciler, okuma-anlama becerilerini geliştirir, kelime dağarcıklarını genişletir ve eleştirel düşünme yeteneklerini artırırlar. Bu beceriler, özellikle sözel ve sayısal mantık gerektiren sınavlarda başarı sağlamak için hayati önem taşır. Ayrıca, kitap okuyan öğrenciler farklı konular hakkında geniş bir bilgi birikimine sahip olurlar, bu da onların sınav sorularına daha hızlı ve doğru cevap vermelerini sağlar.
Öğrencilerin çoğunluğunun kitap okumaktan kaçınmasının birkaç temel nedeni bulunmaktadır. İlk olarak, dijital çağın getirdiği teknoloji bağımlılığı, öğrencilerin dikkatlerini kitaplardan uzaklaştırmaktadır. Sosyal medya, video oyunları ve akıllı telefonlar, öğrencilerin boş zamanlarını büyük ölçüde tüketmekte ve kitap okumaya zaman ayırmalarını zorlaştırmaktadır.
İkinci olarak, eğitim sisteminin sınav odaklı yapısı, öğrencilerin kitap okumayı gereksiz bir faaliyet olarak görmelerine neden olabilir. Öğrenciler, sadece sınavlarda çıkacak konulara odaklanmakta ve sınav dışı okumaların zaman kaybı olduğunu düşünebilmektedirler. Bu durum, öğrencilerin sadece ders kitaplarıyla sınırlı kalmalarına ve genel kültürlerini geliştirecek kitapları ihmal etmelerine yol açmaktadır.
Öğrencilerin kitap okuma alışkanlığını kazanmaları için bazı stratejiler geliştirilebilir.
Okullarda, kitap okuma saatleri düzenlenebilir ve öğrenciler bu saatlerde sevdikleri kitapları okuyarak okuma alışkanlığı edinebilirler. Ancak bu çalışma okulların büyük bir çoğunluğunda başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Öğrenciler yeterince bilgilendirilmeden yapılan çalışma belli bir zaman sonra işlevini yitirmektedir. Özellikle sayısal dersleri öğretmenleri bu saatte müfredatın yetişmediğini söyleyerek ders anlatmaya devam etmektedirler. Ayrıca öğrencilerin bu ders saatine kitap getirmeden gelmeleri okullarda bu çalışmayı başarısızlıkla sonuçlandırmıştır. Yöneticilik yaptığım her okulda denedim ve başaramadım.
Ayrıca, öğretmenler ve aileler, çocukların ilgisini çekebilecek kitapları önererek onların kitap okumaya teşvik edebilirler. Çoğunlukla aile bireylerinin kitap okumaması ve öğrenci için bu anlamda bir rol model olmaması bu durumu da etkisiz kılmaktadır. Evde birçok kitap vardır ama okuyan yoktur. Çünkü seyredilmesi gereken dizi filmler vardır.
Kitap okuma kulüpleri ve okuma yarışmaları düzenlemek de öğrencilerin okuma alışkanlıklarını pekiştirmeye yardımcı olabilir. Bu tür etkinlikler, öğrencilerin okudukları kitaplar hakkında tartışmalar yapmalarına olanak tanır ve okumanın sosyal bir etkinlik haline gelmesini sağlar. Ayrıca, ödüller ve teşviklerle öğrencilerin kitap okuma motivasyonları arttırılabilir. Sadece kitap okuma kulübü değil okuldaki birçok kulüp işlevsizdir. Birçok öğretmen tarafından kulüp çalışmaları angarya iş olarak görülmektedir.
Bu nedenlerle öğrencilere kitap okuma alışkanlığını kazandırma stratejileri başarılı olamamaktadır.
Kitap okuma, akademik başarının anahtarıdır. Ancak, günümüz öğrencilerinin büyük bir çoğunluğu, teknolojinin ve sınav odaklı eğitim sisteminin etkisiyle kitap okumaktan uzaklaşmaktadır. Bu durumu değiştirmek için eğitimciler, aileler ve toplum olarak birlikte hareket etmek gerekmektedir. Öğrencilere kitap okumanın faydalarını anlatmak ve onları bu alışkanlığı kazanmaya teşvik etmek, geleceğin başarılı bireylerini yetiştirmek için atılacak en önemli adımlardan biridir.