Partiler miting meydanlarında vaatler üstüne vaatlerini sıralıyorlar. Cumhur İttifakı her mitingde HDP'yi(Yeşil Sol Parti'yi) hedefe koyuyor.
Millet İttifakı'nın
bunlarla birlikte hareket ettiğini söylüyor,Recep Tayyip Erdoğan, Selo nerede diye propaganda yapıyor. Üç gün önce Diyarbakır'daydı yanında Cumhur İttifakı'nın bütün parti genel başkanlarıyla,Diyarbakır'daki konuşmasında da Selo nerede söyleminin yanı sıra beyaz toroslardan bahsetti.
Özellikle Diyarbakır ve Kürdistan'ın diğer illerindeki mitinglerde neden beyaz torosları hatırlatıyor acaba? Şimdi sayın Erdoğan'ın Diyarbakır'daki konuşmasındaki beyaz toroslar deyince aklına ne geliyor ona bir bakalım.
Doksanlı yıllarda beyaz torosa bindirilenler bir daha geri gelmediği, göz altında intihar ettiği,kalp krizi geçirdiği yada yol kenarında cesetlerine ulaşıldığını hatırlatıyor aynı zamanda.17.000 faili meçhulü(faili belli) hatırlatıyor,.Seloya gelince bana oy vermeyenin, biaat etmeyenin yeri Selonun yanıdır demeye getiriyor.
Çünkü yirmi yıllık iktidarı onu öyle bir hale getirdi ki;iktidarda kalmak için yapmayacağı şey yok,.Ondandır ki karşısındaki herkesi hain, devleti yıkmak istiyen dış mihraklara hizmet etmekle itham ediyor. Ona göre devlet eşittir Cumhur İttifakı. Diğerleri ise hain ,bölücü ve yıkıcı fakat tek yerli ve milli o. Mesela Kılıçdaroğlu'nun ve Millet İttifakı'nın HDP( Yeşil Sol Parti) ile yan yana durduğunu söylüyor. Neden bunu söylüyor?
Kendince HDP'yi (Yeşil Sol Parti) terörize edip; Kılıçdaroğlu'na oy verenin millî ve yerli olmadığını söylüyor.
Anlaşılan o ki seçim stratejisini ve kampanyasını bunun üzerine inşa edecek. HDP (Yeşil Sol Parti) bileşenlerinin Cumhurbaşkanı adayını çıkarmama nedeninin Kılıçdaroğlu'nu destekleyecek olması olduğunu söylüyor.
HDP (Yeşil Sol Parti) ve bileşenleri ise Millet İttifakı bileşenleri olmadığını ve mecliste yüksek temsiliyeti sağlamak olduğunu ama bunun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı'nda da Kılıçdaroğlu'na destek verdiklerini ifade eden açıklama yapmadılar ama sahada böyle bir durum söz konusu.
Tabii devletin bütün kurumları Cumhur İttifakı emrinde. Bu Diyarbakır'daki açılışta çok net olarak görülebilir. Devletin bütün gücünü arkasına alan Recep Tayyip Erdoğan'ın tek derdi tekrar seçilmek.
Onun için Kürtlere selam verenlere,hain ve bölücülük yapıyorlar söylemleriyle itham ediyor. Bunları söylerken çoğu zaman yanında ülkenin (sözde) diyanet işleri başkanı bulunuyor. Hele birde camii açılışında söylemesi (sözde) diyanet işleri başkanı dönüp kendisine Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, adil olmalı ve vatandaşlara ayrım yapılmamalıdır demeli.
Ve bu yaptığı dinen doğru değildir demelidir.
Ama diyemiyor çünkü başında bulunduğu kurum Cumhur İttifakı'nda doğruda yapsa yanlışta yapsa onların yanında yer alıyor. Millet İttifakı'nın ve Kılıçdaroğlu'nun doğrularına doğru diyemeyen bir din kurumumuz var.
Dinin bu kadar siyasete alet edilmesine, en çok dindar bütün insanların karşı çıkması gerekirdi. Ama onlardan ses yok. Millet İttifakı ise hem aday belirleme sürecinde hem de şimdilik sahada performans olarak iyi gidiyor. HDP ( yeşil sol) parti ve bileşenleri ile en çok sahada olan onlar, çünkü onlar için ikinci yüzyıl halkların özgürlük mücadelesi sonucunda, demokratik bir ülke haline gelecektır.