12 Eylül darbesinin üzerinde 44 yıl geçti. Darbeler demokratik uygulamaların rafa kalktığı dönemlerdir.12 Eylül'de yapılan darbe insan haklarının ihlal edildiği ve yok edildiği bir süreçti. Bu süreçte başta Kürtler olmak üzere ülkenin büyük çoğunluğu mağduriyetler yaşadı. Aradan yaklaşık yarım asır geçti. Ama kalıntıları hala devam etmektedir. Gelen her iktidar partisi 12 Eylül darbesinin oluşturduğu anayasayı kaldıracaklarını beyan etseler de bu güne kadar tüm iktidarlar yamalı bohça misali yamalamadan öteye geçemediler. Ama bir türlü demokratik, evrensel hukuk normlarına uygun bir anayasa ya kavuşturamadılar, yada kavuşturmak istemediler.
Aradan geçen süre zarfında darbenin o gün olduğu gibi bugünde en çok mağduriyeti Kürtler yaşadı. AKP-MHP ittifakının yenilgisi ve geriletilmesi aynı zamanda 12 Eylül darbesinin de yenilgisi anlamına gelecektir. Tamda darbenin 44. yılında Amed'e gazeteciler cemiyeti ve demokratik kurumların hem darbeyi protesto etmek hem de Kürt sorununun demokratik çözümü için bir deklarasyon yayınladılar. Aynı zamanda 13 Ekim'de Diyarbakır'da yapılması planlanan miting için start verildi.
Son on yıldır Kürt sorununa karşı ne hükümet ne de devlet çözüm odaklı söylemlerden çok uzaklaştı. 2015 yılından bu yana toplumun tüm katmanları şiddet, ölüm ve yoksulluk sarmalına alınmış adeta nefessiz bırakılmıştır.
Oysaki Kürt sorunu çözülse Türkiye'nin başta demokratik uygulamaların yanı sıra ekonomik, siyasi ve iktisadi gibi birçok sorun belki bugün olmayacaktı. Yine işçinin, öğrencinin, çiftçinin köylünün daha bir çok başlık açabiliriz, bu sorunların hepsini temelli olmasa da asgariye indirmek mümkün olabilirdi. Yine Kürt sorununu çözen bir Türkiye başta komşu ülkeleri olmak üzere bu tür meseleleri olan ülkelere de model olacaktır. Dolayısıyla başta Kürt sorunu olmak üzere bölgede etnik ve mezhepsel gibi birçok sorun veya sorunlar çözüme kavuşturmak mümkündür. Onun için Amed'de yapılması planlanan miting yeni sürecin başlangıcı olmalıdır. Bunun için bütün demokratik kurumların demokrasi ve insan haklarına saygılı herkesin sahip çıkması gerekir.