Toplumun kullandığı bir söz vardır.
Gelen gideni aratır diye.
Bu söz tamda CHP'nin durumunu ortaya koyuyor.
Evet Piro'dan istediği verimi alamayan CHP'liler Piro'yu tepetaklak uğurladılar. Evet başlar değişti ama Kürtlere karşı başların içindeki anlayış değişmedi. CHP'nin yeni genel başkanı ilk yurtdışı ziyaretini yavru vatan Kıbrıs'a yaptı.Gelen bir soru üzerine Kürtleri birbirinden ayrıştıran bir üslupla cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atfen söylediğini, Abdullah Öcalan'dan medet umacağıma, Selahattin Demirtaş'a yapılan hukuksuzluğu eleştirmek çok daha izah edilebilir bir şeydir diyor.
Tamda buradan CHP'nin yeni genel başkanına,Özgür Özel'e demokratik, özgürlükçü, insan haklarına saygılı ve vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes anayasanın önünde eşittir anlayışının hatırlatılması lazım.
Suçun kapsamı ne olursa olsun hukuk devletinde, uygulamalar herkes için uygulandığı takdirde eşitlikçi hukuktan bahsedilebilir.
Öcalan, yargılanması yapıldı ve yasalar gereği ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ve yirmi beş yıldır İmralı f tipi yüksek güvenlikli kapalı cezaevinde tutuluyor ve yasalar gereği her tutuklu gibi haklarından yararlanması gerekiyor.
Hele ki, Kürt sorunundan kaynaklı Türkiye'nin son elli yıldır gündeminde olan ve Kürt sorununun çözümünde etkileri yüksek olan biri olduğu için devletin ve AKP hükümetinin bile 2012 ve 2015 çözüm süreci dedikleri,hem devletin görüştüğü hem de HDP'e heyetinin üç yıla yakın Kürt sorununun çözümü için görüştüğü Öcalan 30 aydır avukatı ve ailesi ile görüştürülmüyor.
Geçmişte İmralı 'ya giden heyetlere ve avukatlarına,basına yansıdığı kadarıyla yaptıkları açıklamalarda Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesine yönelik kamuoyunu bilgilendirmede bulundular.
Daha sonra çözüm süreci rafa kalktı ve devlet demokratik uygulamalardan uzaklaşıp, heyette yer alanlar başta olmak üzere Kürtlere karşı devlet eski kodlarına geri döndü ve Kürt sorununda tekrar başa dönüldü.
CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel ise 2019 İstanbul seçimlerinde yaşanan mektup üzerinde,Ak Parti öcalandan medet umuyor söylemlerine baş vuruyor. Öyle anlaşılıyor ki CHP'nin yeni genel başkanının Kürt sorununun çözümüne yönelik olarak ajandası boş görünüyor. Soruna doğru tahlil koymadan,sorunun çözümünde etkili olamazsınız.
Çünkü Kürt sorununun çözümünü istiyorsanız,toplumun bütün katmanlarını dahil etmeniz gerekir.Yoksa geçmişteki gibi süreçler yarım kalır ve çözümsüzlük devam eder. Yoksa AK Parti'nin İmralı ile yaptığı görüşmeler üzerinde Ak Partiyi vurmak,hele geçmiş dönemlerde yapılan görüşmelerden de anlaşıldığı gibi en etkili olanı pas geçip, başka muhataplarına bakmak sorunu çözseydi zaten bugünlere gelmezdik.
İktidar olmak istiyorum diyorsanız başta Kürtleri ayrıştıran dilden uzak olmak üzere Türkiye'nin bütün sorunlarına doğru tahlil yapmanız gerekiyor.
Öcalan gerçekliğini görmeden Kürt sorunu gibi bir sorunu çözmek mümkün görünseydi, bugün Kürt sorunu gibi bir sorun olmayacaktı.
Yoksa bir yandan demokrasi sözcüklerini ağızdan düşürmeyip,insan haklarına vurgu yapıp kongredeki yaptığınız konuşma ile hem Selahattin'e hemde Ergenekonculara selamlar yollayıp Kürtlerin gönlünü alamazsınız.
Hele de 14 ve de 28 Mayıs seçimlerinde Kürt bölgesinde aldığınız desteği bir daha almak istiyorum diyorsanız,bu tür ayrıştıran üslubundan kurtulmalısınız.
Yıllardır devlet ezberleriyle konuşup soruna doğru tahlil koymadan statükocu anlayışa göz kırpmakla olmuyor. Onun içindir ki gelen gideni aratır sözü sanki CHP için geçerli görünüyor.