Her devlet kendi iç barışını sağlamalıdır

Ahmet Aslan

Ortadoğu'da sınırların ve ittifaklar in yeniden oluşmasına sebep olabilecek gelişmeler yaşanıyor. Kapitalist sistemlerin paylaşım savaşları, Ortadoğu'yu yıkmaya devam ediyor. Bunu durdurmanın yolu Ortadoğu için barış siyasetinin öne çıkarılmasından geçiyor. Tabii her devlet kendi iç barışını sağlamalıdır. Yoksa kapitalist sistemlerin böl, parçala ve yönet anlayışıyla, bugün kinden çok daha kan ve gözyaşına sebebiyet verecekler. 7 Ekim 2023"te Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı savaş, sonrasında İsrail'in Gazze'yi yerle bir etmesine sebep oldu. Bununla yetinmeyen İsrail, Hizbullah hedeflerini bahane ederek Lübnan'a karşı saldırı başlattı. Bunlara karşı İran'ın İsrail'e füze fırlatmasıyla, Ortadoğu'daki gelişmeler başka bir boyuta eviriliyor. Tamda bu gelişmeler olurken TBMM'nin yeni dönem açılışında Devlet Bahçeli'nin kendi grubunun bulunduğu yerden, DEM Parti bölümüne giderek el sıkışması ve sonrasında yaptığı açıklamalarda "yanı başımızda çatışmalar varken, iç barışımızı sağlamalıyız." demeci.

Hemen sonrasında ise Cumhurbaşkanının açıklamaları, yeni bir süreç mi başlıyor acaba? Dedirtiyor. Bu tartışmaların sürecinde Ortadoğu'yu çok iyi bilen uzun yıllar bu tür meselelere kafa yoran DEM Partili Cengiz Çandar, gazeteci Ceren Bayar’a verdiği mülakatta, gelişmelerle ilgili "son gelişmeler için ‘‘Çözüm süreci’ demek için erken ama bir şeyler pişiyor" dedi.

Ardından Ahmet Türk'ün açıklamaları geldi ve Akabinde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ‘biz çözüme hazırız, toplumsal barışın muhatap ‘İmralıdır’ dedi. Tüm bu gelişmeler ışığında, görüşmeler var mı yok mu bilmiyoruz. Dem Parti'liler bu konuda görüşler yok diyor. Ama Cumhur İttifakı'na ve bazı AKP'li eski vekil yada AKP içinde etkin kişilere bakılırsa bir görüşme var gibi görünüyor. Ama net olan bir şey var ki kendi iç meselelerini çözmeyen devletlerin hukuk, insan hakları, ekonomik, ve iktisadi anlamında gelişmeleri mümkün görünmüyor. Bunun örnekleri; Kürtler'in bulundukları başta Türkiye olmak üzere Irak, İran Suriye en büyük örnekleri önümüzde duruyor. Kanımca Ortadoğu'daki gelişmeler Devlet Bahçeli başta olmak üzere, Cumhur İttifakı'nı harekete geçirmeye ve kendi iç meselelerini çözmeye zorluyor. Kürtler'in bulundukları dört parçada talepleri çok makul taleplerdir. Çünkü Kürtler ortaya koyduğu perspektifle, milliyetçiliği ve mezhepçiliği reddediyor. Çünkü mezhepçilik, milliyetçilik, ulus devlet anlayışı halkların yararına değil, parçalanma ve bölünmeye, kapitalist ve hegonomik güçlerin güçlenmesine yarar sağlar. Kürtler bulunduğu dört parçadaki en büyük siyasal gücünün ortaya koyduğu mevcut paradigma ile halkların birlikte ve özgürce yaşayabileceği bir perspektifin temelini atıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.