Ankara Garı; barışa sevdalı barış güvercinlerinin çoluk çoçuğumuzun gelecekte huzur ve güven içinde yaşamalarını teminat altına almak için gerçekleştirmek istedikleri ANKARA’daki “Barış mitingini” kana bulayan katliam ve o korkunç katliamda yitirdiğimiz, şehitlere ve onların geride bıraktıkları eş ve çocuklarına, sevdiklerine, yoldaşlarına bir minnet borcudur bu yazı...
90 li yıllardan beri yürütmekte olduğum sendikacılığımın 2015 yılına kadarki bölümünde Ankara, İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa, Batman, Van ve Diyarbakırda düzenlenen mitinglere sayısını hatırlayamacağım kadar çokça katıldım. Bir sendikacı ve bir barış sevdalısı olarak sendikamız KESK ve diğer sivil ve barışsever kitle örgütleri ile ortaklaşa düzenlenen hemen hemen bütün mitinglerde yer aldım. Bütün bu mitinglere giderken sevgili eşimin mutlak desteğini ve duasını alarak yola çıkıyordum. Hayatım boyunca İlk kez gideceğim bir miting için Ankara’ya gidiyorum diye ağlamıştı. Oysa daha önce defalarca Ankara’ya bu tür mitingler için gitmiştim. Gitme diye çok ısrar etmişti. Sanki kötü bir şeyin olacağı içine doğmuştu eşimin. Ona, gitmem gerektiğini, bunun bir barış mitingi olduğunu eğer biz barış için üzerimize düşeni yapmaz ve bu topraklara barışı hakim kılmaz isek çocuklarımızın gelecekte bizden bunun hesabını soracaklarını dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Eşimin gözyaşları arasında ve zorlu bir vedalaşmadan sonra yola çıktım. Yaklaşık 15 saatlik yorucu bir yolculuktan sonra Ankara’ya vardık. Türkiyenin dört bir yanından gelen Barış sevdalısı yoldaşlarımızla karşılaşmamız ve onlarla hasretle kucaklaşmamız bu yorgunluğumuzu unutmamıza yetmişti. Daha önceki mitinglerimizde görmeye alışık olduğumuz yoğun güvenlik önlemlerinin bu sefer olmayışı ve hemen hemen hiç polisle karşılaşmamamız benim dikkatimden kaçmamış olduğu gibi konuştuğum diğer arkadaşlarımında dikkatinden kaçmamıştı. Bu işte bir tuhaflık vardı. Konvoyumuz Ankaraya vardıktan sonra diğer yoldaşlarımızla kolkola Kortej oluşturarak miting alanına doğru yürüyüşümüz başlamıştı. Coşkulu ve büyük bir kitle şarkılar, türküler, halaylar ve sloganlarla Kızılay meydanına doğru yürüyorduk. Ankara Garının önüne kadar hiç bir sorunla ve hiç bir noktasında bir güvenlik aramasıyla karşılaşmadan yürüdük. Tren garının tam önünde kitlenin bir araya gelebilmesi, geride kalanların kitleye ulaşması ve kitlesel bir şekilde toplu olarak yürüşe devam edilebilmesi için kitlenin önünde gidenler duraksamış ve duraksamadan kaynaklı kortejde bulunan gençler coşkulu bir şekilde bu sürede Halay çekiyorlardı. Biz Mardin’den gidenlerde garın önüne ulaşmıştık ve maalesef büyük çoğunluğu şu anda hayatta olmayan o güleryüzlü gençlerin yanında durarak onları bir süreliğine seyretmiş ve sevinçlerine ortak olmuştuk. Bende Halaylarını ve çektikleri zılgıtlarını zevkle izlemiştim.
Ölüme 10 Dakika ve 15 Metre Mesafedeydim:
Sonra benim telefonum çaldı ve Yapı Yol Sen Genel Başkanı nerde kaldığımızı soruyordu. Bende garın önünde olduğumuzu söylediğimde biraz ilerde olduklarını ve bizi beklediklerini ve onlara yetişmemiz gerektiğini yürüyüşe birlikte devam edeceğimizi söyledi. Telefonu kapattıktan sonra yanlarına gitmek için yaklaşık 10-15 metre ileriye gittik. Genel Başkan ve Genel Merkezden arkadaşlarla kucaklaştık, hasbıhal etmeye başladık. Bu sohbet yaklaşık 10 dakika kadar sürmüştü. Diğer yoldaşlarımızında bize ulaşmasını bekliyorduk.
Hepsi bukadar, yani o halay çekenlerden yaklaşık 10-15 metre mesafede ve insanlık düşmanlarının, barbar ve tecavüz ordusunun zebanilerinin kendilerini patlamadan 10 dakika önce o Barış Güvercinlerinden, o Barışa Sevdalı yüreklerden, o hayat ve neşe dolu İnsanlardan uzaklaşmıştım. Onlardan ayrılarak Yapı Yol Sen Genel Merkezinin bulunduğu yere gitmiştim. Bir anda o korkunç patlama, o mahşeri gürültü ve o mel’unların vahşi saldırısı ve ardından ikinci bir patlama daha ve…
Tam anlamı ile bir vahşet.
Bir barbarlık.
Bir katliam.
Bir can pazarı.
Havada uçuşan o güzelim insanların vucutlarından kopan parçalar üzerimize yağıyordu. Bağrışmalar, feryatlar, Yardım edin çığlıkları.
Gar Meydanı bir anda kan gölüne dönmüştü. Kandan beslenen vampirler, Güvercin düşmanları, barış yürüyüşünü kana bulayarak amaçlarına ulaşmışlardı ulaşmasına ama içimize korku salınması bir yana daha büyük bir inanç, öfke ve kararlılıkla barışı haykırma azmi yerleştirmişti. Bu barış yürüyüşünün bir son olmadığı, barış düşmanları için sonun başlangıcı olduğu inancını içimize yerleştirmişti. Hepimiz kendi içimizde şu sözü vermiştik şehitlerimize “and olsun ki uğruna canınızı verdiğiniz barışı, bedeli ne olursa olsun bu ülkeye getirinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Ambulansların patlamadan yaklaşık 40 dakika sonra geldiği alana her nedense yürüyüş boyunca tek bir tanesini bile görmediğimiz yüzlerce çevik kuvvet mensubu 10 dakika içinde olay yerine gelerek yaralılara yardım eden arkadaşlarımıza, yoldaşlarımıza gaz bombaları ile saldırdılar. Ben de bu gazlardan nasibimi aldım. O katliam sırasında beni arayan aile fertlerime, dost-akraba ve arkadaşlarıma utanarak iyiyim diyebiliyordum. Yüzlerce yoldaşım ölü, yüzlercesi de yaralı olarak can çekişiyorken. Nasıl iyi olabilirdim ki.
Hayatını kaybedenlerin isimleri:
1. Abdülkadir Uyan
2. Metin Kürklü
3. Gökhan Akman
4. Orhan Işıktaş
5. Gülhan Karlı Elmascan
6. Yılmaz Elmascan
7. Nevzat Sayan
8. Bilgen Parlak
9. Hacı Kıvrak
10. Rıdvan Akgül
11. Fevzi Sert
12. Hacı Mehmet Şah Esin
13. Gökmen Dalmaç
14. Elif Kanlıoğlu
15. Hakan Dursun Akalın
16. Ercan Adsız
17. Ayşe Deniz
18. Berna Koç
19. Fatma Esen
20. Gülbahar Aydeniz
21. Eren Akın
22. Canberk Bakış
23. Tayfun Benol
24. Nizamettin Bağcı
25. Kasım Otur
26. Başak Sidar Çevik
27. Nilgün Çevik
28. Resul Yanar
29. Mehmet Ali Kılıç
30. Tekin Arslan
31. Sezen Vurmaz
32. Dilaver Karharman
33. Umut Tan
34. Onur Tan
35. Sarıgül Tüylü
36. Dilan Sarıkaya
37. Ali Kitapçı
38. İsmail Kızılçay
39. Muhammet Demir
40. Korkmaz Tetik
41. Veysel Atılgan
42. İbrahim Atılgan
43. Emine Ercan
44. Kübra Meltem Mollaoğlu
45. Meryem Bulut
46. Seyhan Yaylagül
47. Ebru Mavi
48. Ali Deniz Uzatmaz
49. Ziya Saygın
50. Vahdettin Özgan
51. Cemal Avşar
52. Ahmet Katurlu
53. Selim Örs
54. Azize Onat
55. Dicle Deli
56. Güney Doğan
57. Binali Korkmaz
58. Mehmet Zakir Karabulut
59. Leyla Çiçek
60. Metin Peşman
61. Mesut Mak
62. Adil Gür
63. Gökhan Gökbönü
64. Şebnem Yurtman
65. Osman Turan Bozacı
66. İdil Güneyi
67. Abdullah Erol
68. Mehmet Hayta
69. Özver Gökhan Arpaçay
70. Şirin Kılıçalp
71. Uygar Coşkun
72. Ahmed Alkhadi
73. Nurullah Erdoğan
74. Gözde Arslan
75. Aycan Kaya
76. Yunus Delice
77. Sevgi Öztekin
78. Mehmet Tevfik Dalgıç
79. Sevim Şinik
80. Emin Aydemir
81. Fatma Karabulut
82. Ramazan Tunç
83. Erol Ekici
84. Feyyat Deniz
85. Necla Duran
86. Osman Ervasa
87. Ramazan Çalışkan
88. Vedat Erkan
89. Abdülbari Şenci
90. Niyazi Büyüksütçü
91. Gazi Güray
92. Sabri Elmas
93. Erhan Avcı
94. Ümit Seylan
95. Serdar Ben
96. Hasan Baykara
97. Fatma Batur
98. Bedriye Batur
99. Nevzat Özbilgi
100. Ata Önder Atabay
101. Esfet Duran
102. Mustafa Budak
103. Ağa Bayar