Diyarbakır’da Gençlerin Çevre Sorumluluğu

Arslan ÖZDEMİR

"Geleceği inşa edecek gençlere, bugün dünyayı koruma bilincini aşılamak hepimizin sorumluluğudur."

Diyarbakır’da çevre sorunları giderek artarken, maalesef gençler arasında çevreye duyarsızlık ve kirletme eğilimi de artıyor. Özellikle, parklarda ve kamusal alanlarda çöplerin rastgele atılması, duvarlara görüntü kirliliği yaratacak yazılar yazılması ve çevreye zarar verici davranışların yaygınlaşması endişe verici bir durumdur.

Diyarbakır’da çevreye duyarsız gençlerin bu tutumunun altında yatan birçok sebep olabilir. Öncelikle, çevre bilinci ve sorumluluğunun yeterince aşılanmamış olması önemli bir faktördür. Okullarda ve ailelerde çevre konusunda yapılan eğitimlerin yetersiz veya eksik olması, gençlerin çevreye duyarlı olmalarını engelleyebilir. Ayrıca, teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte doğayla doğrudan temasın azalması da gençlerin çevreye duyarsızlaşmasına neden olabilir. Bunlardan bazıları:

Farkındalık Eksikliği:

Çevre kirliliğinin ve doğal kaynakların tükenmesinin uzun vadeli sonuçları hakkında yeterince bilgi sahibi olmayabilirler.

Çevre sorunlarının günlük yaşamlarını nasıl etkilediğini tam olarak kavramayabilirler.

Çevre kirliliğinin bireysel sorumluluk gerektirdiğini fark etmeyebilirler.

Motivasyon Eksikliği:

Çevre temizliği için yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu ve fark yaratmayacağını düşünebilirler.

Çevre kirliliğinin önlenmesi için yapılması gerekenlerin çok zor ve zahmetli olduğunu görebilirler.

Çevre temizliği konusunda yeterince teşvik edilmeyebilirler.

Kötü Örnekler:

Yetişkinlerin çevreye karşı duyarsız davranışlarını gözlemleyerek bu tutumu benimseyebilirler.

Çevre kirliliğinin önlenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin ve yaptırımların yetersiz olduğunu görebilirler.

Çevre temizliği konusunda yeterince bilinçlendirme ve eğitim çalışması yapılmadığını düşünebilirler.

Bireysel Sorunlar:

Kişisel problemleri ve günlük hayatın yoğun temposu nedeniyle çevreye ayıracak zaman ve enerji bulamayabilirler.

Çevre temizliğinin kendi yaşam alanları dışında bir problem olduğunu düşünebilirler.

Tüketim kültürünün etkisiyle çevreyi kirletmenin bir hak olduğunu görebilirler.

Sosyal Medya Etkisi:

Sosyal medyada çevre kirliliğine ve doğal güzelliklerin tahribatına dair görsel ve videolarla sıkça karşılaşabilirler.

Bu durum onları duyarsızlaştırabilir ve çevreye karşı umutsuzluk duygusu yaratabilir.

Sanal dünyada çevre temizliği hakkında yapılan paylaşımları gerçek hayattaki eyleme dönüştüremeyebilirler.

Ancak, bu sorunun çözülemez bir felaket olmadığını belirtmek gerekir. Gençlerin çevre sorumluluğunu artırmak için çeşitli adımlar atılabilir. Öncelikle, okullarda ve toplum merkezlerinde çevre eğitimi programları düzenlenmeli ve gençlere çevrenin önemi anlatılmalıdır. Ayrıca, çevre bilinci oluşturmak için sanat ve kültürel etkinliklerin yanı sıra doğa ile etkileşim içeren aktiviteler de düzenlenebilir.

Bununla birlikte, çevreye duyarlılık konusunda rol model olabilecek gençlerin desteklenmesi de önemlidir. Gençler arasında çevre koruma projeleri ve gönüllü faaliyetlerin teşvik edilmesi, diğer gençlere ilham verebilir ve çevre konusunda farkındalığı artırabilir.

Sonuç olarak, Diyarbakır’da gençlerin çevre sorumluluğunu artırmak için eğitim, bilinçlendirme ve destek önemlidir. Ancak, bu sürecin sadece okullarda veya toplumda yapılan programlarla sınırlı kalmaması gerektiğini unutmamak önemlidir. Her bireyin günlük yaşamında çevreye duyarlı kararlar alması ve çevreyi korumak için sorumluluk alması gerekmektedir. Unutmayalım ki, temiz bir Diyarbakır hepimizin ortak sorumluluğudur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.