Önlük giyme zorunluluğu, eğitim sisteminin sorunlarını çözmez

Arslan ÖZDEMİR

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2023-2024 eğitim öğretim yılı başında yaptığı açıklamada, öğretmenlerin önlük giymesi konusunda bir düzenlemeye gidileceğini duyurdu. Bakan Tekin, bu düzenlemenin öğretmenlerin mesleki temsilini güçlendirmek ve öğrencilere rol model olmak amacıyla yapıldığını söyledi.

Bakan Tekin'in açıklaması, eğitim camiasında tartışmalara yol açtı. Bazı kesimler, önlük giyme zorunluluğunun çağdışı bir uygulama olduğunu ve öğretmenlerin özgürlüklerini kısıtladığını savundu. Diğer kesimler ise önlük giymenin öğretmenlerin itibarını artıracağını ve öğrencilere daha saygın bir ortam sağlayacağını öne sürdü.

Önlük giyme zorunluluğu, eğitim sistemimizdeki gerici uygulamaların bir örneğidir. Bu uygulama, öğretmenlerin özgürlüklerini kısıtlar ve öğrencilere dayatma yapar.

Eğitim sistemimiz, birçok sorunla karşı karşıyayken, önlük giyme zorunluluğu eğitim sistemimizin sorunlarını çözmek için doğru bir adım değildir.

Türkiye’de eğitim sorunlarının OECD raporlarına yansıması şu şekildedir;

OECD raporlarına göre Türkiye'de eğitim, genel olarak OECD ortalamasının gerisindedir. Bu durum, erken çocukluk eğitimine erişimin düşük olması, okullaşma oranlarının OECD ortalamasının altında olması ve eğitim kalitesinin OECD ortalamasının altında olmasından kaynaklanmaktadır.

Türkiye'de erken çocukluk eğitimine erişimin düşük olması, eğitim sisteminin en önemli sorunlarından biridir. 2022 yılı verilerine göre, Türkiye'de 3-5 yaş grubu çocukların sadece %1,1'i okul öncesi eğitime kayıtlıdır. Bu oran OECD ortalamasının %78'inin oldukça altındadır.

Türkiye'de okullaşma oranları da OECD ortalamasının altındadır. 2022 yılı verilerine göre, Türkiye'de ilkokul, ortaokul ve lise mezunu oranları sırasıyla %93,2, %79,9 ve %35,3'tür. Bu oranlar OECD ortalamalarının sırasıyla %98,8, %87,2 ve %87,5'inin altındadır.

Türkiye'de eğitim kalitesi de OECD ortalamasının altındadır. OECD'nin PISA 2022 raporuna göre, Türkiye'deki 15 yaşındaki öğrencilerin matematik, fen ve okuma becerilerinde OECD ortalamasının altında performans gösterdiği görülmüştür.

OECD raporlarına göre Türkiye'de eğitimde yapılması gerekenler

OECD raporlarına göre, Türkiye'de eğitimde yapılması gerekenler şunlardır:

Erken çocukluk eğitimine erişimi artırma

Okullaşma oranlarını OECD ortalamasına yükseltmek

Eğitim kalitesini artırmak

Bu sorunların çözümü için, eğitim sisteminde köklü reformlar yapılması gerekmektedir. Bu reformlar, eğitime ayrılan kaynakların artırılması, eğitim müfredatının güncellenmesi ve öğretmen eğitiminin iyileştirilmesi gibi konuları içermelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.