Allah... Öyle ezeli ve ebedi... Öyle sonsuz kusursuz ki... Tarif etmeye yaradılan aciz kalır. Yaradan kendini anlattığı gibidir, kendini ancak Yaradan tam bilebilir. Bizler ancak O'nun ihsanı testimiz kadar haddimiz ölçüsünde anlarız, O'nun sonsuz kusursuz Kudretullâh denizinden...
Varlığın ve yokluğun, yaşamın ve ölümün tek sahibi, hükmedeni O'dur. Yaratması da kendisi gibi kusursuz, eşsiz, benzersizdir. Sonsuz güçtedir. Herşey hal lisanıyla bizim kaynağımız bir diye haykırıyor! Görmüyor musun! Duymuyor musun! Hissetmiyor musun! Dürüstler cennete, yalancılar cehenneme layıktır.
Var etmesi, var olmamız, var edilmemiz, yokken var edilmemiz, biz yokken bizi var ederek şereflendirmesi, bir düşünsene, ülfet tuzağını bırak, hayretle bir düşünsene! Varlığı daha önce örneği yokken yaratan Allah! Varlık gerçeğini yaratan Allah elbette varlık gerçeğinin tek sahibidir. Yokluk gerçeği sadece O'nun emrinde! Var etmeye güç yedirdiği gibi yok etmeye ancak O güç yetirebilir. Düşünsene gücüne sınır düşünemezsin! Herşeye gücü yeter, ne dilerse olur. Ol emri yeter.
Mesela adalet gerçeğine bakalım, yine benzeri yokken adaleti var etti. Merhamet gerçeğine bakalım o da öyle. Bütün gerçeklerin sahibi, gerçeklerin tek Rabbi, gerçek Rab, Allah azze ve celle... Bir gerçeği iki zat yaratamaz, yaratmak gerçeğinin tek bir sahibi olabilir, yalnızca bir Zat yaratabilir, yoktan var edilen bir olgu iki kaynaktan gelemez ancak tek kaynaktan gelebilir, yaratma hükümdarlığı ancak tek bir Rabbin olabilir, zira zaten bir tek Rabbimizden başkası yaratamaz, yaratmanın ancak bir sahibi olabilir, düşün bir varlık yalnızca bir kaynaktan gelebilir ve bir varlığın geldiği kaynaktan ancak gelebilir bütün varlıklar, yine ancak varlığa hükmeden bir Rab yokluğa hükmedebilir, bütün işaretler, bütün ölçüler, bütün nizam, birbirine tutunmuş, O'nun Rablığını gösteriyor.
O kimseye muhtaç değil, hepimiz O'na muhtaç, izzet ve şerefi yaratan elbette izzet ve şerefin tek sahibidir. Allah... O'na kullukla ancak biz şerefleniriz uyan! Daima her zaman kendisine kulluk edilmesine tek layık olan ve kendisinden başka ilah olmayan Rabbimizdir Allah... Cennet ve cehennem şayet olmasaydı bu geçrek yine böyle olurdu. En büyük cennet, en büyük başarı, en büyük mutluluk O'nun rızasını kazanmak! Yaradanını razı etmedikçe asla mutlu olamayacaksın ve huzura eremeyeceksin ey yaradılan, şayet ömrün uzatılsaydı, milyonlarca yıl bile geçseydi bu gerçek değişmezdi, içindeki susuz fırtına asla dinmeyecek, içindeki o derin boşluğun asla dolmayacak! Mutsuzluk ancak rızasıyla biter, yegane mukaddes gaye, hedef, ülkü ancak rızasını kazanmak, aşık ol rızasına, gayretle tevekkül et, erenlerden ol, eriyenlerden olma...
Düşünsene bir anda 33 yaşında olmadık. Beşikten mezara ne dönemler geçirdik, bizi nelere nelere şahid tuttu. Ölümü sadece haberlerden bilmedik, sevdiklerimizi defnettik, kefenledik... Kısmetse bizi de kefenleyecekler, şehadetle, hayırla, güzel sonla nasib olur inşallah... Bebektik, çocuk olduk, kimimiz şimdi yaşlı oldu, ihtiyar oldu. Ailesiz olmadık, bir anda bir araya gelen birbirinden bağımsız askerler olmadık dünyada, hepimize özel alanlar verildi, sevdiklerimiz verildi, sevdiklerimizin sevdiği olduk.
İçimizde alemler, dışımızda alemler, evren gibi sanatlı dizayn edildik, trilyonlarca mucize bünyemizde, belki kentilyonlarca, en doğrusunu Allah bilir. Nice mucizelerin biri çekilse mezara düşer beden, çekilir can... Her an cümle cüzlerimizle bizi ayakta tutuyor, yaşamda tutuyor. Bizi dahi bize O verdi. Yaratan hiç yarattığını bilmez mi! O'ndan daha iyi kimse bilemez, bilen O, biz bilmeyenleriz. Bilmek gerçeğini yaratan da yine O'dur. Ey akılsızlar siz hiç düşünmeyi beceremez misiniz!
Yaratmak hakikati, sonsuz kusursuz, eşsiz benzersiz bir güçtür, ancak tek bir sahibi olabilir, O yüce Zat, elbette büyük Rabbimiz! Yoktan var etmek ancak O'nun şanıdır.