Dilan Onuk

BELİRSİZLİK DEHLİZİ

Gece ,yağmur yağıyordu öyle deli. Her gece ay'ı izler düşüncelere dalar sigaramı gecenin sessiz çığlıkları eşliğinde içerim ve tabi etrafa göz gezdiririm. Karşı sitenin 8.katında benim gibi sigarasını içen bir adam var ,etraftan haberi yok,yağmuru izlemiyor ,puslu havayı çekmiyor içine, elinde telefon öylece ona bakıyor. Nasıl da bihaber etrafından diyorum içimden. Yine aynı sitenin birinci katında (asansörü camla kapatmışlar) camda deli gibi yağan yağmurun yere çarpışının yansıması var ve o görüntüye ilişiyor gözlerim... Çıldırmış bir okyanus sanki ... İç sesim susmaz ya hani,kendimle sohbetteyim yine tabi... Birden özlemek düşüyor aklıma . Peki kimi? Belirsiz...

Belirsizlik demisken nasıl bir dehlizdir o, geceden kara! Titreyerek kapatıyorum geceyi, bastırarak içimdeki o sesi. Belirsizlik... Nasıl bir arafta kalma hali. Bir çeşit yok oluş . Bir şey ya vardır ya yoktur çünkü ama belirsizlik, o ne?

Tanımlayamadığımız bir şeylerin dayanılmaz ağırlığı olmuyor mu? Mesela ben öylesi zamanlarda üzerime kocamaaaaan bir piramit binmiş gibi hissediyorum.

Matematikte limit konusu var ve şöyledir ; limit x sıfır ise ve sıfır pay'da değil paydada ise sıkıntı... Çünkü bir tanımı yok, bir hâle yola koyabilene aşk olsun. Sonsuz sayı olsun pay 'da, bölü sıfır dediniz mi sonuç; tanımsızlık! Ne kadar korkunç geliyor kulağa değil mi? Hâsılı böyle zamanlarda varoluşsal sancılar daha da sıklaşıyor bende , sizi bilemem tabi sevgili okur...

Tanımını yapabileceğiniz , belirsizliğin gölgesinin yaşamınızın hiç bir anına ve alanına düşmediği bir yaşantınız olsun .

Sevgi ve ışıkla...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.