'BU EVRENDE VE YA BAŞKA BİR EVRENDE...'
Ruhum ruhunla hep temasta... Dokunuyor, seviyor,seviliyor ve çokça sevişiyor... Ruhum ruhunla hep temasta ... Hep bir ateşin etrafında, hep bir kadeh şarapta ,hep bir dolunayda ,hep gecenin bir yarısında ... Ruhum ruhunla temasta sevgilim(!)
Bazen ağız dolusu gülmelerinin zirvesinde, bazen muzip gülüşlerinin en kıyısında ,bazen de üzerine çöken kederin gözlerinden çaldığı ışıkta çarptı yüreğim ve ben onu susturmadım hiç... Gözlerimle konuştum seninle, en dilsiz zamanlarımda bile... Sonra da en olmadık anlarda dudağına bir küçük buse konduran o mavi kelebek oldum ...
Başkalarına şiir olup yanlış dudaklarda okunmak demiştin sevgilim ve dahi sana asla yazmadığımı iddia ettiğin şiirler üzerinden vurmustun beni...
' Başkalarının şiiri olmak(!)'... Birbirimize her dem şiir olduğumuzu unutarak...
Kimler geldi kimler geçti de bir 'biz' geçemedik birbirimizden oysa...
En çok biz şiir olduk birbirimize, en çok biz şehir ,en çok biz liman... Kederimizden bağlandık birbirimize önce ,keyifli anlar ve anılarla taçlandırdık biz'li o büyülü zamanları sonra... Gözlerimiz kederden dolarken ağız dolusu kahkahalar attığımızda oldu, kahkahalar atarken kederlenip duygulandığımızda...Tüm zıtlıkların aynı coşkuyla aktığı o asi nehir bizdik yani... Deliydik işte ,birbirini bin mil uzakta bile olsa yürekte taşıyan iki serseri ...
Bu evrende veya bir başka evrende demiştin sevgilim...Bu evrende sonra bir başka paralel evrende sonra daha başka bir boyutta, an'da ,şimdi şurada bütünleşme umuduyla...