HİCİVLERDEN İNCİLER…
Üryan geldik bu dünyaya, çırılçıplak… Sonra sonra yüklediler bize diller, dinler, kültürler, cinsiyetler, cinsel yönelimler, yerleşik hayata geçmekler, sınırlar! Manipüle edildik demişti bir dostum… Ne kadar da haklıydı. Durmadan manipüle ediliyoruz. Birbirimizi yargılıyor, kırıyor, yok ediyor hatta öldürüyoruz acımasızca.
Tüm bunların dışında güzellikler var, sevmek sevilmek var, sarılmak var, anlamak var, dinlemek var, acıları aynı yürekte hissetmek var, empati kurmak var, kahkahalar atmak var ve daha nice güzelliklerle aynı paydada buluşmak, bütünleşmek var. Peki tüm bunları görmezden gelmek neden? Düşünmeye ne zaman başlayacaksınız? Ne zaman kendi gerçek benliğinize döneceksiniz? Bir iç yolculuk zamanı gelmedi mi sizce de? Sorgusuz bu yaşama hali niye?
Güzele, iyiye dair ne var ise günden güne yok ediliyor. Artık iyi bir şeyler olduğunda şaşırıyor insan, çok ilginç. Oysa bir zamanlar kötü olaylar şaşırtırdı bizi! İnsanların mahvetmediği bir şey kalmadı. Doğa katledildi. Sular kirletildi, bazı hayvan türlerinin nesli tükendi, ozon tabakası delindi, havada oksijen sayıyla bulunuyor. Haydi bakalım oksijensiz solunuma doğru koşuyoruz hızla. Anaerobik bakteriye dönüşüp evrime kafa atacağız, dünyasını tersine çevireceğiz evrimin ‘insan’ dan bakteriye geçiş ile. Waaaoooowww nasıl bir ilerleme hali! Durdurabilene aşk olsuuun.
‘Hayvanları uyutma’ konusuna değinmesem olmaz. Biraz potpori gibi olacak sevgili okur ama sizinle buluşmadığımız şu zaman diliminde neler birikti neler. ‘Uyutma’ deyince ninniler eşliğinde uyutulacağını düşünenler var! Aaaaa o da bir şey mi? Kaç saat uyutulmalılar, kimler uyutacak, nerede uyutulacaklar bunlar meçhul diyenlere de buradan bir göz kırpalım. Canım ya nasıl da masum birer ponçiksiniz! Hayvanları kısırlaştırmanın maliyeti uyutmaktan çok daha düşük! Bu bilgiyi de buraya koyayım hayvan dostlarımızı ‘uyutmak’ isteyenler belki ‘para’ mevzusunu çakınca vaz geçer bu korkunç fikirden. Malum ‘money talks( para konuşur)’.
Bombalanan insanlar, savaş çığırtkanlıkları, masum ve mazlumların uğradığı zulümler desem bir de… Amaaan n’olacak bize ne değil mi? Nasılsa yaşıyoruz bu hayaaağtıııııııı!
Çiçekler kendi zamanında yeşermiyor, artık bahar yok, mevsimlerin şeşi beş oldu. Mikail’in kafası karışık sanırım . Balıkların içleri kömür kara( kömür ocakları sağolsun). Korona zamanı kaldırımlar bile gelinciklerle dolmuş, hiç duymadığım kuş sesleri ile kendimden geçiyordum ne güzel! İnsansız hava sahası gerekiyor dünyaya galiba. Bir süre daha evlere çekilelim de onlar da nefes alsın!
Konular nereden nereye demeyin ne yapayım şimdi ben de düşünmeden duramayanlardanım. İçinizi karartmak değil amacım, biraz olsun baktığınız zaman aynı anda görebilesiniz diye şeyettimdi.
Sevginin sonsuz olduğu, canlı-cansız her varlığa saygı duyulduğu, barış içinde ve huzurla, güzelliklerde buluşulup kahkahalarla güldüğümüz yarınlarımız olsun. Sevgi ve ışıkla sevgili okur.