YENİ YILIN MODASI “TUTULMAYAN SÖZLER”
Hayvan yularından, insan sözünden tutulur. İnsanlarımız öyle yerinde ve öyle etkileyici deyişlere sahiptir ki, o deyişler insanı kendine getirir, kendine döndürür, düşündürür, yanlış yapıyorsa yanlıştan döner, bir uçurumun kenarındaysa, aklı başına gelir, kurtulmaya çalışır.
Halkın irfanına dudak bükenler, aldırmayanlar, kendini akıllı sayıp, halkı, cahil, yol bilmez, iz bilmez, söz bilmez zannedenler, yanıldıklarını her nedense anlamak istemezler! Bir zamanlar; “Sözümüz sözdü, sözümüz senetti, söz verdik mi! akan sular dururdu.” O sözler altından da çok daha değerliydi. Falanca söz verdiyse, hiç korkma, onun sözünden döndüğü görülmemiştir. Bilirdi ki, söz verenin sözü, öldükten sonra da geçerliydi. O insanların evlatları, babalarının verdiği sözü yerine getirmekte tereddüt etmezlerdi! O söz verenler, verdikleri sözlerden hiçbir zaman dönmediler. Sözlerinin eri oldular. Öyle anıldılar ve halende öyle yad ediliyorlar! Peki ya şimdilerde ne oldu da ; Sözün bir saat bile geçerli olmadığı, iplere unlar serildiği, sündürüldüğü, tutulmadığı, mazeretlerin ardına sığınıldığı, yerine getirmemek için sürekli ötelendiği çağa girdik. Söz vermiştin, bu nasıl söz vermek, nasıl dönersin sözünden denildiğinde ise adeta verdiysem verdim, şimdi de, vazgeçtim diye, öfkeli ve küfürle karşılıkların alındığı, haksız olanların, haksızlık yapanların, sözünde durmayanların, üstüne üstlük taraftar ve yandaş bulduğu dönemleri yaşıyoruz adeta.
Sözünde durmak büyük bir fazilettir. İnsanın şerefini, üstünlüğünü arttırır. Verilen sözden dönmek ise büyük bir günah ve münafıklık alametidir. Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki, Münafıklık alameti üçtür: 1.Konuştuğu zaman yalan söyler, 2. Söz verdiğinde sözünde durmaz. 3. Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Verdiği sözden dönmek yiğide yakışmaz. Er verdiği sözden, ar çıkardığı tozundan bellidir.
Yeni yılın tüm insanlık alemine eski kaliteyi katması temennisiyle; Anadolu’nun yeniden ilim ve irfan sahipleriyle dolması ümidiyle saygı ve sevgiyle.